İspir ilçesine bağlı Maden Köprübaşı Beldesinden Serdar Yalçın isimli vatandaş aradı.
İçme suyu sorunları varmış.
Başladık telefonda konuşmaya:
– Ramazan günü içme suyu yerine kanalizasyon içiyoruz?
– Ne zamandan beri?
– Tam yedi yıldan bu yana.
– Abartıyorsunuz her halde. Bu devirde kanalizasyon suyu içilir mi?
– Evet, ama görmeniz lazım. Çocuklar hasta oldu, kadınlarımız bizi eve almıyor.
– E dışarıda mı yatıyorsunuz?
– Yok canım o kadar da değil.
– Ya nasıl? Elinizde suyun kirli olduğuna dair rapor var mı?
– Elbette var. Hem de birkaç tane.
– –
KİRLİ SU RAPORLARI VAR
Vatandaş genelde sorununu anlatmak için abartır.
Onun için “Suyun kirli olduğuna dair rapor var mı?” dedim.
Sorunu ya da bir yolsuzluğu anlatmak için aslında saatlerce konuşmaya gerek yok.
Belge ya da rapor varsa, iş bitiyor.
Birkaç dakika içinde Erzurum Hıfzıssıhha Enstitüsünün 21 Temmuz 2010 tarihli deney raporunu faksladı.
Sonra da aynı kurumun 2007’de verdiği bir başka raporu gönderdi.
Ardından Yalçın ekledi:
– Allah rızası için gelin ve neler çektiğimizi görün.
SADECE SU DEĞİL YOLLARI DA YOK
Erzurum’dan 130 kilometre ötedeki Maden Köprübaşı Beldesi doğru yola çıktık.
Yaklaşık 2 saat sonra beldeye vardık.
Bizi karşılayan Serdar Yalçın motosikletine bindi, önümüze düştü.
Başladık patika bir yolda rampa çıkmaya.
Bir süre sonra Elmalı Mahallesine ulaştık.
YAĞMURDAN KAÇMIŞ DOLUYA TUTULMUŞLAR
Köylerindeki heyelan sonrası göç eden 144 aileye afet konutu yaptırılmış.
Afet konutları idare eder ama, evlerde suyun damlası yok.
Aslında heyelandan kaçmışlar, daha perişan olmuşlar.
Bir öğretim üyesinin bahçesine selam verdik, misafir olduk.
Susuzluk yüzünden 100’ü aşkın konut, boş.
Sadece 40 konut dolu.
Ankara’dan, İstanbul’dan tatil için Elmalı’ya gelenlerle konuştuk.
Banyo yapamadıklarından, bir yudum suya hasret kaldıklarından söz ettiler.
Üç çocuk annesi Mesude Düz, “Evde abdest alacak suyumuz dahi yok. İçme suyunu para ile alıyoruz.” dedi ve devam etti:
“Çamaşır, bulaşığı musluktan akan pis suyla yıkıyoruz. Çocuklarım bir haftadır banyo yapmıyor. Psikolojimiz bozuldu. Vücudumuz kokuyor. Çocuklar sürekli hasta.”
ÇOCUKLAR DAHA DERTLİ
Emekli imam Ali Yeşilyurt “Yedi köyün kanalizasyonun aktığı derenin suyunu bize içme suyu olarak veriyorlar” dedi.
Çocuklar ise banyo yapamadıkları için okulda güç durumda kaldıklarını söylediler.
Çocuklardan Beyhan Işıldak, “Öğretmenimiz koku yüzünden bize kızıyor. Hiçbir arkadaşımız bizimle aynı sırada oturmak istemiyor. Çok utanıyoruz. Banyo yapıp mis gibi kokmak istiyoruz” diye konuştu.
Vatandaşlar söylediklerine göre, Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Milletvekilleri Muzaffer Gülyurt ile Fazilet Dağcı Çığlık’a içme suyu sorununu anlatmışlar.
Yine iddiaya göre Bakan ve milletvekilleri içme suyu sorunuyla ilgilenmemişler.
Kadir SABUNCUOĞLU
Bir yanıt yazın