Tıpkı ikinci devlet üniversitesinde olduğu gibi, “iflah olmaz müzmin müştekiler” yeniden düğmeye bastılar: “Bakan Akdağ yalan söylüyor, Erzurum’a yeni dört hastane kurulması mümkün değil!”
Bu hükmü verenlerin tabii ki bize yönelik de sözleri var. Öyle ya, Palandöken hem manşetten “Erzurum’a dört yeni hastane” diye haber yaptı, hem de Derya Doğan imzasıyla, “Bakan Akdağ yapacağız, demişse yapılır” başlıklı yazı çıktı.Bu kadarı da müzmin müştekilerin öfkelenmesine yetti de artı bile……
Hakikaten anlamakta güçlük çekiyorum:
Erzurum’a dört yeni hastane daha kurulması kimi niçin böylesine rahatsız eder ki……
Hani şöyle olsaydı, hak verirdik:
“Bakan Akdağ daha önce defalarca benzer sözler verdi, ama hiç birini yerine getirmedi. Bu da o sözler gibi havada kalacak.”
Böyle bir durum yok……
Bakan Recep Akdağ, zaten öyle ikide bir de basının karşısına çıkıp, “Erzurum’a şunu yapacağız, bunu yapacağız” türünden konuşan bir politikacı ve Bakan değil.
Bugüne ne kadar ne taahhüt ettiyse, fazlasıyla yerine getirdi.
Şimdi de diyor ki, Erzurum’a yeni dört hastane kurulacak.
Ve bu hastanelerin hangileri olacağı ve kaç yatak kapasitesi bulunacağını tek tek açıklıyor.
Ayrıca bu yılın sonuna kavuşmazsa, önümüzdeki ilkbaharda temel atılacağını da özellikle vurguluyor.
Proje belli, bitim tarihi belli, yapılacak hastanelerin kapasitesi belli ve yeri belli……
Benzer mevzuda daha önce de hatırlatma ihtiyacı duymuştuk:
Recep Akdağ’ı sevmek ayrı şey, yaptığı hizmetleri inkar etmek, yok saymak ayrı bir şey……
İzan ve vicdan sahibi hiç kimse, Türkiye’nin sağlık alanında aldığı mesafeyi inkar edemez ve bu çerçevede, Erzurum’un sahip olduğu imkanları yok sayamaz.
Palandöken, dün haberi manşetine çıkarmakla hem Bakan Akdağ’a güvendiğini, inandığını belirtmiş oldu, hem de Erzurum’un bu yeni yatırımlarla gerçek anlamda bir “sağlık merkezi” olacağına dikkati çekti.
Bendenizin de kişisel kanaati budur……
Erzurum özelikle sağlık ve kış turizmi noktasında üç beş yıl sonra ciddi anlamda bir isim sahibi olacak ve özellikle de kış turizmi sayesinde dünyada bilinen bir şehir olacak……
Dikkatli okurlarımız hatırlayacaktır; 2011’e adaylık ve adaylıktan sonraki süreçte de bazı çevrelerde buna benzer bir yaklaşım hakimdi:
“Erzurum olimpiyat yapamaz, oyunları bize verseler bile istenilen tesisleri kuramayız.”
Yıllar öyle çabuk geçip gidiyor ki, birkaç ay sonra o “yapılamaz”, denilen oyunlar başlayacak ve şu ana kadar da ne altyapı ne de organizasyonla ilgili bir sorun olmadığını görüyoruz.
Ömrü olanlar görecek……
Bugün olmaz denilen o dört hastane üç-beş yıl içinde yapılıp hizmete açılacak ve Bölge Eğitim Hastanesi’nin bulunduğu alan hastaneler kampusü olacak.
“Olmaz” diyenler şöyle bir eleştiride bulunsalar mantıklı olur:
“Tamam bu kadar güzel ve iyi hastaneler yapılabilir. Mümkündür, ancak o hastanelerde görev yapacak uzman personel acaba bulunabilecek mi, bulunsalar bile o insanlar Erzurum’a gelip çalışacaklar mı?”
Evet haklısınız; denilir.
Öyle ya, iki yıl önce açılan Bölge Eğitim Hastanesi bile hala bir çok branşta klinik şefleri bulabilmiş değil.
Devlet kaç bin lira maaş verirse versin, bazı alanlardaki uzmanlar taşrada çalışmak istemiyorlar!
Gerçi son yıllarda “zorunlu hizmet” kapsamında da olsa, Erzurum’un ilçelerinde bile artık uzman doktor açığı kalmadı ama yine de yetişmiş eleman bulmak Doğu’nun kronik bir sorunudur.
Dilin zekatı da, hayır ve güzel şeyler söylemektir, düsturundan hareketle meseleye bakalım ve o gün geldiğinde uzman da bulunur, yetişmiş eleman da biçiminde düşünelim. Bugün hastanelere baktığımızda nitekim öyle olduğunu da görüyoruz.
Dört yeni hastane yapılacak olması, bu şehir adına hakikaten sevinilecek ve yarınlara daha da umutla bakılmasını gerektirecek bir gelişmedir.
Bir şehrin iktisadi açıdan kalkınabilmesi için, evvelemirde o şehrin ulaşım, haberleşme, güvenlik, eğitim ve sağlık gibi alanlarda iyi bir konumda olması gerekir.
Erzurum, böylesi bir altyapıya sahip olduğunda göreceksiniz yatırımcılar gelip gitmeye başlayacaktır.
Önce düzgün bir altyapı……
Bakınız bu konuda bir takım iyileştirmelere rağmen hala önemli eksikler mevcut.
Zaman içerisinde o eksiklerin de giderilmesiyle, Erzurum altyapısı kuvvetli bir şehir haline gelecektir ve bir Kayseri gibi olamasa bile, ülke genelinde dikkati çeken bir merkez olacaktır.
Bu sebeple, Bakan Akdağ’ın açıklamasını ben de sevinçle karşıladım ve biliyorum ki, dediği hizmetler mutlaka kuvveden fiile geçecektir.
Karamsar olmak, sürekli karamsar bir hava pompalamak şayet bu şehre bir yarar sağlayacaksa onu da yapalım fakat görüyoruz ve biliyoruz ki karamsarlıkla kimse bir sonuç alamadı.
İyi bakıp, iyi düşünmek lazım……
Mehmet ŞENER
Bir yanıt yazın