MENÜ ☰
Büyük Erzurum Sofrası
Erzurum Haber Gazetesi » Yazarlar » Üçüncü bir yol yok…
Mehmet Şener
Üçüncü bir yol yok…


Referandum sonrası ortaya çıkan bu tablo, aynı zamanda bir irade beyanı olduğuna göre, yarınların Türkiye’si de doğal olarak bu iradenin talebi doğrultusunda şekillenecektir.
Yani daha özgür, daha demokratik, daha kalkınmış bir Türkiye…
Kuşkusuz ki bu sonucu, başka türlü okuyanlar da var elbette…
Misal; MHP…Devlet Bahçeli,  yüzde 58’i Türkiye adına “karanlık bir gelecek” şeklinde yorumladı. Aynı saatlerde yüksek yargıdan gelen ilk tepkiler de farklı değildi.
CHP ise, daha temkinliydi… En azından halkın ortaya koyduğu iradeye saygı duyuyor gibi yaptı.
Nasıl ki yüzde 42’ye ulaşan “hayır”  oylarının tamamı için, “darbe yanlısı” demek vahim bir yanlıştıysa; Bahçeli’nin öngörüsü de o nispette ürkütücü olmuştur.
Çünkü:
Mümkün ki, “evet” diyenlerin içinde belki milyonlarca vatandaşımız ne yapılan değişikliğin içeriğine baktı, ne yarınların Türkiye’sinin nasıl olması gerektiği üzerine hayal kurdu, ne de mevcut anayasadan müştekiydi.
Sırf Tayyip Bey’i çok sevdiği ve güvendiği için gözü kara “evet” diyenlere karşılık, aynı şekilde mensubu bulunduğu parti “hayır” dediği için, tercihini “hayır”dan yana kullanan milyonlar oldu……
Dolayısıyla, meseleyi iki renk arasına sıkıştırmak doğru değil……
Ortada, 30 yıl önce kaleme alınmış darbe ürünü bir anayasa var. Her ne kadar geçen bu süre içinde bu darbe ürünü anayasanın 80 dolayında maddesi değişmişse de, sonuçta hala darbe kokan bir anayasaydı ve behamahal değişmeliydi.
Bendeniz, ortaya çıkan bu sonucu halkın “değişim” talebi olarak yorumluyorum.
Ve görüyorum ki bu değişim talebi, 24 maddeyle sınırlı kalmayacak.
Herkes yarınlarından emin olmak istiyor.
Bunun akşamdan sabaha mümkün olamayacağını biliyorum. Lakin bugünden başlanarak atılacak her adım, gelecek için güçlü bir zemin oluşturacaktır.
Misal:
Hukukun kamil anlamda egemen olduğu bir Türkiye, belki bugün için uzak bir ihtimal. Ancak değişim talepleri bu biçimde sürdükçe hiçbir erk bu talepleri görmezden gelemez ve sokağa sırtını dönemez.
Herkes farkındadır, Pazar gününden beri Türkiye yeni konuları konuşmaya ve tartışmaya başladı:
-Daha kapsamlı bir anaya değişikliği.
-Başkanlık sistemi.
İhtimal ki, daha başka meseleler de ortaya atılacak ve belki milyonlarca insanın canını sıkacak uç söylemler olacaktır.
Korkmamak lazım……
Çünkü sorunlarımızı halının altına süpürmekle, bir çözüm elde edemedik. Gelinen nokta ortada işte…
Kanaatim odur ki, AK Parti olmadığı kadar ağır bir sorumluluğun altına şimdi girdi. Bir yanda daha demokratik bir ülke talep eden milyonlar var; öte yanda da “Türkiye nereye gidiyor?” endişesini taşıyan milyonlar……
AK Parti, bundan böyle öylesine sıkı çalışacak ki, bir yandan değişim taleplerini karşılayacak; diğer yandan da yarınlara dair endişe duyan kitlelere, korkulacak bir durum olmadığı yönünde güven aşılayacak.
Şayet bu oylama, pakette öngörüldüğü şekliyle sadece bazı maddeleri değiştirmek biçiminde algılanırsa, değişim isteyen milyonları kimse susturamaz.
Türkiye, 13 Eylül sabahından itibaren gözlerini yeni bir dünyaya açmıştır.
Ya da, macun artık tüpünden çıktı; bir daha gerisin geriye sokma imkanı yoktur.
Türkiye ya kalkınmış, çağdaş bir demokratik ülke olacak yahut da kardeş kavgası yüzünden bölünüp parçalanacak.
Üçüncü bir yol yok…

Mehmet ŞENER

📆 15 Eylül 2010 Çarşamba 09:57   ·   💬 0 yorum   ·   ⎙ Yazdır

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

ERZURUM'DA HAVA

ERZURUM
Esentepe Avrupa Konutları
YENİ SAYI

YAZARLAR

RÖPORTAJLAR

ANKET

Üzgünüm, şu anda etkin anket yok.

BAĞLANTILAR