Erzurum polisi son aylarda art arda önemli operasyonlar yaptı. Bu operasyonların içerisinde, çeteciler de vardı, tefeciler de…… Ama daha önemlisi, uyuşturucu tacirlerine dönük olanlarıydı.
Erzurum gibi, ekonomisi zayıf ve sosyal yapısı muhafazakar olan bir şehirde, sık aralıklarla uyuşturucu operasyonu yapılmışsa, bu şu anlama gelir:
Bir; Erzurum’da uyuşturucu kullanan sayısı hızla artmaktadır. İki; Erzurum uyuşturucu tacirlerinin önemli bir yol kavşağıdır, transit geçiş yaparken yakalanıyorlar.
Aşağıda anlatacağımız duyumları alana kadar, bendeniz de Erzurum’da bu miktarlarda uyuşturucu yakalanmasını, “kavşak” meselesine bağlıyordum. Öyle ya, öteden beri İran’dan ülkemize kaçak yollardan uyuşturucu sokulmaktaydı. Hatta bu uyuşturucuların da Türkiye’den transit geçiş yaparak, Batı’ya gittiği bilinmekteydi.
Geçmiş yıllarda, kaçakçılık tüm hızıyla sürmesine ve “Bu uyuşturucular Erzurum’dan geçtiği halde niye yakalanmıyor” şeklinde sorulmasına karşın; yetkililer de, “Biz uyuşturucuyu Erzurum’da yakalarsak, kaçakçılığın bütün boyutu ortaya çıkmaz. Bu sebeple, kontrol altında geçişe göz yumulmaktadır ki, uyuşturucuyu kaçıranla, teslim alan tüm şebeke yakalanabilsin” derlerdi.
Aradan yıllar geçti…
Şimdi ya devlet güvenlik konseptinde strateji değişikliğine gittiği için, ya da bilmediğimiz başka nedenlerden dolayı, artık yüklü miktarlardaki uyuşturucu transferine, “geçiş” izni vermiyor.
Bu durum da Erzurum Emniyeti’ni oldukça farklı bir konuma yerleştirdi.
Son bir yıl içinde çok sayıda nitelikli operasyona imza atıldı.
Daha birkaç gün önce 22 kişilik yeni bir uyuşturucu çetesi çökertildi. Mahkeme sanıklardan 18’ini tutukladı. Bu 22 kişilik çete, daha önce uyuşturucu kaçakçılığı yapanlardan çok farklıydı: Adamlar toptan uyuşturucu sevki yapmıyor, okul önlerinde yahut da gençlere perakende zehir satıyorlardı.
Bize ulaşan sağlam duyumlar da işte bu noktayı içermektedir.
Yani, Erzurum gibi ciddi değerleri olan ama kara parası olmayan bir şehirde, artık okullarda ve gençlerin takıldığı mekanlarda uyuşturucu satılıyor.
Bu, Erzurum’un çok büyük bir tehlikeyle karşı karşıya olduğunu göstermektedir.
Hoş eskiden beri Erzurum’da sayıları çok olmamakla beraber, uyuşturucu kullananlar vardı ama, bunlar daha çok “esrarcı” takımıydı.
Eroin, kokain ve benzer nitelikteki uyuşturucu kullanımı, bu şehir için son derece lüks bir şeydi…
Polisin başarılı operasyonlarından öğreniyoruz ki, Erzurum da artık tıpkı büyük kentlerde olduğu gibi, uyuşturucunun “ala”sıyla tanışmış durumda…
Birbirinden bağımsız bir çok dostumuz, “Okul önlerinde ve gençlerin oturup kalktıkları yerlerde uyuşturucu alınıp-satılıyor” dediklerinde, doğrusu hepsini ihtiyatla dinliyorduk.
Meğerse biz yanılmışız…
Polis zamanında müdahale etmemiş olsaydı, bugün kim bilir kaç gencimiz şu anda birilerinden uyuşturucu alıyor olacaktı.
Uzmanların bildirdiklerine göre, uyuşturucu tacirleri henüz uyuşturucuya alıştırmak istedikleri kişilere, önce ya bedava veya çok ucuz bir fiyata veriyor. Sonra o kişi lanetin müptelası olunca, temin etmek uğruna yapamayacağı bir şey bırakmıyor. Hırsızlık bunların içinde en basiti…
Erzurum ciddi bir risk altında…
Bu noktada herkese çok önemli görevler düşüyor. Sorunu yalnızca polise havale etmek asla marifet olmadığı gibi, çözüm de değil. Başta anne-babalar olmak üzere, özellikle eğitimcilerimiz olmadığı kadar teyakkuzda olacaklar…
Nasıl ki şehir kameralar sayesinde 24 saat birileri tarafından gözetleniyorsa, o gençlerimiz de inanacak ki, evde anne-baba, okulda öğretmen, sokakta esnaf ve büyükler bizi kolluyor.
Bugünkü Erzurum Emniyeti, meseleye salt görev olarak bakmıyor; bu sebepledir ki bir yılda en az on tane büyük operasyon yapıldı.
Belki de en büyük şansımız, Yusuf Çalkavur gibi bir polis şefine ve birlikte mesai yapan gözüpek teşkilat mensuplarına sahip olmamızdır. Fakat unutmayalım ki, hayatımızı hep şans ve tesadüflerle idame ettiremeyiz.
Tamam kabul ediyoruz; bu çağda gençleri kontrolde tutmak hiç kolay değil.
Değil ama, başka çaremiz yok. Her anne-baba aynı zamanda çocuğunun başında yeri geldiğinde polis olacak ki, gençler kendilerini başıboş görmesinler.
Korkutmadan, dışlamadan, aşağılamadan, yok saymadan…
Gençleri; inanç, sevgi, hoşgörü, dostluk ve güven potasında yoğurmalıyız ki, polis uyuşturucu kullanırken yakalamadan önce, biz kazanmış olalım…
Unutmayalım ki, ne kanunun ne de polisin bizim çocuklarımıza mürebbilik yapmak gibi bir görevi yoktur.
Ez cümle: Erzurum gibi bir şehirde uyuşturucu kullanımı ve satışı mektep önlerine kadar geldiyse, herkes şapkasını önüne alıp düşünmek zorundadır:
Nerede hata yapıyoruz?
Bir yanıt yazın