Prof. Dr. Üstün Dökmen’in Atatürk Üniversitesinde ‘Sokakta, hanede, dershanede bar tutmak’ konulu bir konferansı vardı.Rektörlük yanındaki bin kişilik salon ful dolu, kapılar erkenden kapanmış.
Bir konferans için çok fazla kalabalık olması dikkat çekti.
Hatta uzun süreden beri böylesine kalabalık görmemiştim.
Muratpaşa Mahalleli Üstün Dökmen’e ilgi müthişti.
Üstün Hoca, Kültür Kurumu İlköğretim Okulunda okumuş, 14 yaşına kadar Erzurum’da yaşamış.
HEM ŞOFÖR MEHELLİ HEM DE 5 KURUŞ
Üstün Dökmen, mikrofonu eline alınca önce Erzurum’daki dostlarının isimlerini sıraladı. Sonra ‘rahatsız etmesinler’ diye foto muhabirlerine istenilen türde pozlar verdi.
“Sohbet sırasında flaş patlamayın” uyarısının ardından ‘Hem köprüköy hem de 5 kuruş’ fıkrasını patlattı.
Eskiden yolculuk kamyonlarla yapılırmış.
Adamın biri kamyonu durdurmuş, önce fiyatını sormuş.
Sürücü ile başlamışlar konuşmaya:
– Kamyonun üstüne binersen 5 kuruş, şoför mehellinde oturursan 25 kuruş.
– Ben 5 kuruş verirem ama şoför mahalline otururam.
– Senin ki hem şoför mehelli hem de 5 kuruş. Hiç olur mu?
Üstün hoca, daha yeni seyirci ile diyalog kurmaya çalışırken, bu sırada salona giremeyen öğrencilerin feryatları yükseldi.
Nezaketle yönetimden izin aldı, sonra ‘Vatan toprağı temizdir’ diyerek öğrencileri, protokolün önüne, sahneye yerleştirdi.
Böylece daha sıcak bir ortam oluşturdu ve de başarılı bir sunum yaptı.
DOĞRU BİLDİKLERİMİZİ YERLE BİR ETTİ
Yaklaşık 2,5 saat süreyle sahnede ve ayakta kaldı.
Bar tutan dadaşları, Palandöken’deki sıradağlara benzetti.
Tek vücut halinde bar oynamanın önemini vurguladı.
Prof. Dr. Üstün Dökmen, doğru bildiğimiz çoğu şeyi yerle bir etti.
İşte birkaç örnek:
– Çin seddinin 385 bin kilometru uzaklıktaki Ay’dan görülmez.
– Kedi nankör, eşek inatçı değildir.
– talyanların sürekli pizza, Türklerin şiş kebap, lokum yemezler.
– Mehter takımı iki ileri bir geri gitmez.
Öğrencilere okumanın önemli olduğunu, ezberci olmamalarını ve mutlaka her şeyi sorgulamalarını örneklerle anlattı.
İnsanların önce kendilerini sevmelerini ve kendilerine güvenmelerini önerdi.
Dilimize herkesin sahip çıkmasını önerdi.
İşte Üstün hocanın öğütlerinden bazıları:
– Gereksiz yere itişip kakışmayalım.
-Her olayda empati kuralım.
– Marifet iltifata tabidir.
– Anne ve babanıza, büyüklerinize, arkadaşlarınıza sevdiğinizi söyleyin.
– Her şeyi beyninizde halledin.
Üstün Hoca, müthiş bir performans sergilediği konferansında çok hoş espriler yaptı, izleyenleri kahkahalarla güldürdü.
Dolayısıyla o soğuk görünümünün altında ne kadar sıcak bir kalp barındırdığını, ne kadar zeki, yetenekli ve esprili olduğunu bir kez daha kanıtladı.
CEM YILMAZ GİBİ ŞOV YAPTI
Prof. Dr. Üstün Dökmen’in yaptıkları, bir tiyatro oyuncusundan fazlaydı.
Bana göre, o kadar insanı sadece Cem Yılmaz o kadar güldürebilirdi.
Üstün Hoca, ‘Üstün bir performans sergiledi’ ve mütevazi biçimde alkışlara, elini göğsüne götürüp ‘eyvallah’ dercesine teşekkür etti.
Her yaştan izleyenlere çok şeyler öğretti.
Dikkat ettim, koca salondaki bin 500’den fazla kişiden sadece birkaçı salondan erken çıktı.
Hatta bize iki buçuk saat birkaç dakikaymış gibi geldi.
Üstün Dökmen hoca, finalde ayakta alkışlanarak uğurlandı.
Demek ki, konusunda uzman ya da marka olmuş isimlerin konferansı böyle oluyormuş.
Kadir SABUNCUOĞLU
Bir yanıt yazın