Atılan ‘tarihi imza’ ve oynanan milli maç, Ermenistan’ı Türkiye’nin gündemine taşıdı.
Iğdır yakınlarındaki Alican Sınır Kapısı’nın önümüzdeki günlerde açılması bekleniyor.
Alican açılırsa, Erzurum’dan Erivan’a 3-4 saat içinde varmak mümkün olacak.
Bir zamanlar, açılan toplu mezarlar Türkiye’nin elini güçlendiriyordu.
Hala topraklarımızda açılamayan toplu mezarlar var ya…
‘Tek millet, iki devlet’ sloganı attığımız Azerileri küstürdük.
Oysa gerçek dostumuz olan Azeriler, Türkleri çok seviyordu.
Rahmetli arkadaşım Yusuf Şenocak’la 1992’de Bakü’ye Cumhurbaşkanı Ebulfeyz Elçibey’le röportaj yapmak için gitmiştik.
Azerilerin o sıcaklığını, dostluğunu, sevecenliğini unutmak mümkün mü?
Bir yaşlı kadın, “Nerede kaldınız, gözlerimiz hep kardeşlerimiz gelecek diye yollarda kaldı” diyerek evine davet etmişti.
Şimdi tekrar Bakü’ye gitsek acaba o sıcaklığı, dostluğu Azerilerden görebilir miyiz?

ERMENİLER’E DE ALIŞIRIZ
Efendim, geçen hafta Ermenistan’dan bir televizyoncu ekip Erzurum’a geldi.
Kars, Iğdır ve Erzurum’la ilgili bir belgesel hazırlamak için…
Ermenistan’ın milli futbolcuları da 41 yıllık marka olan Erzurumspor’u tanıdıklarını söylemişler.
Ama Erzurumspor’un yerlerde süründüğünden haberleri yok.
Ermenistanlı televizyoncular, bizi onlara tanıtacaklar.
Bizler gidip Ermenileri size tanıtacağız.
Bakarsınız, sonunda gün olur Suriye gibi Ermenistan sınırını da açarız.
Ermeniler’e de günün birinde alışırız.
Ruslar da düne kadar düşmanımız değil miydi?
Erzurum havalimanında çiçeklerle karşılamadık mı?

SARI GELİN MEYDAN SAVAŞINDAN…
‘Sarı gelin’ bizim ama, Azeriler ve Ermeniler de sahipleniyor.
Erzurumluların başkalarıyla paylaşamadığı ‘Sarı gelin’ türküsüyle ilgili yıllar önce bir araştırma yapmıştım.
Hasankaleli Faruk Kaleli’nin derledikten sonra taş plağa okuduğu ve Muzaffer Sarısözen tarafından 1940 yılında notaları yazılan ‘Sarı Gelin’ ile ilgili anlatılan efsaneler, folklor uzmanı iki Dadaş’ı da karşı karşıya getirmişti.
Şimdi sağlığına kavuşması için dua ettiğimiz Erzurum Kültür ve Sanat Derneği Başkanı Nuri Güraksın, ‘‘Sarı gelin bir Ermeni kızıdır. Sarı Gelin, Osmanlı döneminde Erzurumlu, bir genç Dadaş’ın Ermeni kızına olan aşkının nağmeleridir. Ancak türkü ne Ermeni ne de Azeri türküsüdür” demişti.
Erzurum Halk Oyunları ve Halk Türküleri Derneği’nin 40 yıllık Başkanı Sebahattin Bulut, o günlerde ‘Sarı Gelin’e sataşan herkese bir ‘taş’ atmıştı.
Yılmaz Karakoyunlu’ya da tepki gösteren Bulut, ‘‘Elinde divit kalem dertlere derman yazan kızı Erzurum çarşılarında aradık ama bulamadık. Erzurum’un adeta milli marşı gibi olan türkümüzün de ipliği pazara çıkarıldı’’ demişti.
Allah rahmet eylesin Sebahattin Bulut, Sarı Gelin’le ilgili olarak şöyle konuşmuştu:
‘‘Erzurumlu saz üstadı Arif Sağ, bulduğu bir kasete dayandırarak, Sarı Gelin’in Ermeni türküsü olduğunu açıklamada sakınca görmemiştir.
Bizim Sarı Gelin, Salkım Hanım’ın Taneleri filmine meze oldu.
Birinci kıtasını Ermeni, diğerini Yavuz Bingöl okuyor.
Yıl 1943, Yavuz Bingöl jandarma onbaşısı.
Haki renkte subay kaputu giyiyor, aşırmalı kayış bağlıyor.
Giydiren giydirdiğini, rol alan rolünü bile bilmiyor.
Sonra İbrahim Erkal oğlumuz, ‘Palandöken Yüce Dağ’ diye başlayan ve Erzurumlu’nun manevi senedi olan dörtlüğü dışarı atıyor, Sarı Gelin’in kuyruğuna Eğin yöresinin ‘Erzurum’da bir kuş var’ı ekliyor.’’