Yoksul ailelere dağıtılan kömürün kalitesi yükseltilecekmiş!..
Haberi duyunca ‘Çok iyi’ dedim.
Nedenini sordum,
Deyim yerinde ise ‘Haçı koynundan çıktı’
Sormaz olsaydım.
Neydi o haç,
Efendim 2011 için Erzurum’a gelecek olan zevat kirli hava ile karşılaşmasın, o havayı solumasın…
*
Peki ya bizim insanımız…
Onlar daha düne kadar kalitesiz, kirlilik ihtiva eden kömür yakıyorlardı demek ki.
Doğalgaza rağmen bu şehir kirli havayı soluyordu.
Peki şimdi adama sormazlar mı, ‘Bizim insanımızın, Erzurumlunun günahı ne?’ diye…
*
Konu haber sitelerine yansımıştı.
Hatta ‘Kömüre 2011 ayarı’ diye yazan gazeteciler de olmuştu.
Demek ki ayar 2011 için Erzurum’a teşrif buyuracak turistler için yapılıyormuş.
Turistlerin sağlığı,
Turistlerin ciğerleri,
Turistlerin solunum yolları düşünülüyormuş.
Bizim yoksulumuz,
Bizim çocuklarımız,
Bizim insanımız yoksa umurda değil mi?
*
Bence bunu adı misafirperverlikten öte bir şey.
Yağcılık mı desem,
Yoksa Yağdancılık mı?
Bilmiyorum uydumu benzetmelerim.
Yoksa ‘Kraldan çok kral kesilmek mi?’
Veya adı neyse….
Ama böyle bir hareket,
Böyle bir düşünce her şeyden önce çok çirkin.
Hakaret içeren bir uygulama.
Atalar hep söylerler,
‘Bizden bize fayda var’ diye. Bu söylem değişmiş baksana, Yerini ‘Bizden bize fayda yok’ almış.
Ne olmuş?
‘Bizden yabancı insanlara fayda var’ haline dönüşmüş.
*
İyi ki 2011 var.
Hiç olmazsa bir yıl temiz hava soluyacağız.
Buna da şükür(!)
Peki 2011’den sonrası ne olacak?
Orası da karanlık…
Kirli kömüre,
Kirli havaya,
Çamura,
Toza gerimi döneceğiz yoksa?
Bak az kalsın unutacaktım.
Şimdi aklıma geldi,
Şehrin havasını düşünen sevgili yetkililer, içilecek suyu da düşündüler mi acaba?
Yoksa tesislere,
Yoksa gelecek olan turistlere başka kaynaktan mı su verilecek…
Gerçi başka kaynakta çok kalmadı ya,
Sağlık Müdürü açıklamıştı yerli çeşmelerin çoğunun içilemez olduğunu.
Sanırım damacana içirirler 2011 zevatına….
*
İşin esprisi,
İşin şakası bir tarafta kalsın.
İçinde bulunduğumuz durum gerçekten çok acı, çok vahim. Demek ki Erzurum vitrine çıkmasa,
Erzurum dünyadan gelecek misafirleri ağırlayamayacak olsa,  Bu şehir kirli hava solumaya,
Kirli su içmeye,
Gecekondulaşma ile yaşamaya,
Çamura,
Toza,
Buza,
Yoksulluğa maruz olarak yaşayacaktı.
Gerçekler ortada işte…
Erzurum’da her şey,
Bütün çalışmalar,
Bütün yatırımlar 2011 üzerine yapılıyor.
Ondan öncesi bu şehir de sanki insan yaşamıyordu!…

Esat Bindesen