Türkan Şoray ve Nil Gürpınar

Çifte Minareli Medrese’nin önü ve içi çok kalabalık.

Ama bir davul- zurna çalsaydı, belki de bir Erzurum oraya dökülürdü.

Çocuk, genç ve her yaştan kadın ile erkekler Türkan Sultanın yolunu gözlüyor.

Bir tarafta televizyon eleştirmeni Mesut Yar, gençlerle fotoğraf çektiriyor, imza veriyor.

Diğer yanda Cahit Berkay, medrese kapısında selamlaştıklarıyla sohbet ediyor.

Nil Gürpınar ise elinden tuttuğu Türkan Sultanı Uluslararası Dadaş Film Festivalinin açılışına getiriyor.

Zaten Gürpınar sayesinde Erzurum, sinemayla bu kadar içli – dışlı oldu.

Nil Sultanla her yıl sinema dünyasının yıldızlarını yakından tanıma olanağı buldu.

ÇİTFTELER DOLDU TAŞTI

Türk sinemasının çok rüzgar alan zirvesinde 50 yıl boyunca Türkan Şoray kanunları ile yaşamak kolay mı?

Ve o efsane kadın, Türkan Sultan, zorları başaran Nil Sultan sayesinde ilk kez Erzurum’da.

İlk kez Çifte Minareli Medreseden içeri adımını atıyor ve kendini olağanüstü bir sevgi çemberinin içinde buluyor..

Sonra Türkan Şoray, Vali Muavini Özgür Arslan, Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Eyüp Tavlaşoğlu, GSF Dekanı Prof Dr. Reşat Karcıoğlu, Nil Gürpınar’la birlikte elbiseleri ve film afişlerinin sergisini açıyorlar.

Heyecan kasırgası, kortej yürüyüşü ile devam ediyor.

NAR ÇİÇEĞİNE SARILAN SULTAN

Gece de Atatürk Üniversitesindeyiz.

Kültür Merkezinde boş yer yok.

Protokole bile oturacak yer kalmamış.

Ön sıralardan arkalara transferlerle, Vali Sebahattin Öztürk ve Türkan Sultan için yer açılıyor.

Sonra bir alkış, bir tufan başlıyor.

Türkan Sultan, sanki nar çiçeğine sarılmış gibi salona giriyor.

Herkes ayakta karşılıyor sultanı.

O da karşılık veriyor, teşekkür ediyor.

İnanılmaz bir sevgi seli.

MESUT YAR, 43 YIL SONRA HASRET GİDERDİ

Benzer sevgi gösterisinden sahneye adım atar atmaz Mesut Yar da payını alıyor.

Sunumu üstlenen Yar, 43 yıl sonra memleketine geldiğine dikkat çekiyor.

Hiçbir ücret almadan beşinci film festivaline önemli katkılar sağlayan Mesut Yar, festivali Türkiye ve Dünyaya duyurmak zorunda olduğumuza vurgu yapıyor.

Posta’da televizyon eleştirmenliği yapan, Star TV’de haber programı sunan sempatik Mesut Yar, esprileri ile alkış topladı.

Mesut Yar, ‘sinema okulunda’, ‘TV programcılığı’ konusunda gelecek kuşaklara ders verdi, ardından da tek kişilik gösterisi Nafile Diyaloglar’la sahne aldı.

NİL SULTAN, GÖNÜLLERİ FETH EDİYOR

Mesut Yar, gecenin ilk konuşması için pek kamera önünde görünmeyen Uluslararası Dadaş Film Festivali Komite Başkanı Nil Gürpınar’ı alkışlarla sahneye davet etti.

‘Az lafla, çok iş’ yapan, ‘tek kişilik ordusuyla’ festival düzenleyen Nil Gürpınar da Türkan Sultan gibi mütevazili duruşuyla gönülleri fethediyor.

Gecede Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın telgrafları okunuyor.

Erzurum’un yedi milletvekilinden sadece Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Zeki Ertugay, Muzaffer Gülyurt, Muhyettin Aksak festivale telgraf gönderiyor.

VALİ ERZİNCAN’DAN GELDİ

Vali Sebahattin Öztürk, sanatın zirve yaptığı böylesine önemli bir geceye Erzincan’daki toplantının hemen sonrasında yola çıkarak yetişiyor.

Sanatsal etkinliklerin daha çok büyük kentlerde yapıldığına işaret eden Vali Öztürk, sanatta da Erzurum’un doğuda bir merkez olma yolunda yürüdüğünü bildirdi.

Vali Öztürk, “Nil hanım renkli ve eğlenceli bir hafta bizlere hediye etti. Minnet ve şükranlarımızı bildiriyoruz ” diyerek vurgu yaptı.

MESUT YAR’IN SON BESTESİ

Sebahattin Öztürk’ü uğurlarken Mesut Yar, uçakla Erzurum’a gelirken Türkan Sultan’ın gözlerine bakamadığını söyledi.

Türkan hanımla ilgili bir eleştiriyi yazarken ellerinin titrediğini anlatan Mesut Yar, “Türkan Sultan için bir beste yaptım” diyerek herkesi heyecanlandırdı.

Mesut Yar, ‘İçinde bir kız gezer’ diye sözlerinin devam ettiği “Erzurum çarşı pazar”la konuyu müziğe taşıdı.

Moğollar’dan ve film müziklerinden tanıdığımız Cahit Berkay ile Cem Karaca’nın oğlu Emrah’ı sahneye çıkardı.

CAHİT BERKAY, MEST ETTİ

Sanatçı Cahit Berkay, ‘Ağrı Dağı Efsanesi, ‘Selvi boylum al yazmalım’, ‘Çiçek Abbas’, ‘Devlerin Aşkı’nı sazıyla çaldı.

Uzun beyaz saçlarıyla Cahit Berkay, sazın her teline dokunuşta müthiş bir alkış topladı.

Sonra da Türkan Şoray’ın onur gecesinde bulunmaktan çok mutlu olduğunu söyledi.

Çok heyecanlanan Cahit Berkay, “Türkan Şoray’ın filmleri olmasaydı, ben sinemada yoktum” diye de itirafta bulundu.

Cahit Berkay sazını konuştururken o filmin fragmanın beyaz perdeye yansıması Türkan Sultana ve seyirciye duygulu anlar yaşattı.

Cem Karaca’nın oğlu Emrah Karaca, babasıyla özdeşleşen şarkıları seslendirdi.

Emrah’ın söylediği ‘İşçisin işçi kal’, ‘Namus belası’ şarkılarla hem Cem Karaca ile hem de Barış Manço anıldı.

TÜRKAN ŞORAY’IN EN MUTLU GECESİ

Sinema eleştirmeni Atilla Dorsay, Türkan Şoray’ın Türk kadınının güzelliğini en iyi şekilde temsil ettiğini anımsattı.

Türkan Şoray’ın kısa film belgeselinde ise sanatçı Filiz Akın, “Gözleri ömre bedel” diye iltifatta bulundu.

Onur ödülünü almak için sahneye çıkan Türkan Şoray, sanki bir melek gibiydi.

En mutlu günlerden birini yaşayan Türkan Şoray, coşkun sevgi seliyle Erzurum’dan ayrılacağını bildirdi.

Nasıl teşekkür edeceğini bilemeyen ve bunu kelimelerin yetersiz kalışına bağlayan Türkan Sultan, Vali Öztürk’ün elinden onur ödülünü aldıktan sonra şöyle konuştu:

“Sevgili Dadaşlar, hanımı ve erkeğiyle hepinizi öpüyorum. Sizleri çok seviyorum.”

Vali Öztürk, Türkan Şoray’a Oltu taşından yapılma, küpe, kolye, yüzük hediye ederken, siyah kehribarın siyah gözlü güzele çok yakışacağını belirtti.

Türkan Şoray da Oltu taşı takılarını ilk oynayacağı filmde takacağının sözünü verdi.

SULTANI KAÇIRDILAR

Ödül töreni sonrasında adeta bir tufan koptu.

Seyirciler Türkan Şoray’ı nefes alamaz duruma düşürdüler.

Bunun üzerine Vali Öztürk ile Nil Gürpınar çareyi güzel konuklarını kulise kaçırmakla buldular.

Böylece Türkan Sultan salondakilerin bunaltan olağanüstü ilgisi yüzünden çareyi kaçmakta buldu.

Geceyi yan yana izlediğimiz Uzundere Belediye Başkanı Halis Özsoy “Köylerden festivali izlemeleri için 30 kadar kadın konuk getirdim. Onları evlerine teslim edeceğim”diyerek ayrıldığında merdivenlere kadar dolu olan salonun göz açıp kapanıncaya kadar boşaldığını da fark ettik.