Fırtına ve İkizdere Vadisi..
Her ikisi de yalnız bölgemizin değil, Türkiye’nin muhteşem doğa harikası…
Fırtına ve İkizdere vadisinde bozulmamış yaban hayatını,kirlenmemiş toprak ve suyu,yanı sıra çok zengin bir bitki örtüsünü bulmak mümkün…
Bu iki doğa harikası diyar öylesine önemli ki, bizim dışımızda dünyanın ve özellikle de Yahudilerin ilgisine mazhar olmuş…
Ayder Yaylalarında, Uzungölde, Fırtına ve İkizdere Vadilerinde, Ovit ve Anzer yaylalarında bitki arayan daşları köklerinden söktükleri nadide bitkileri İsrail’e kaçırıyorlardı. Nitekim bazıları yakalandı ve yetkililerimiz bu bölgelerde daha sıkı önlem almağa başladılar…
***
Rize ve Trabzon halkı doğa harikası bu bölgeleri tam koruma altınha alıyoruzderken bu kez “HES” (Hidro elektrik Santralleri” sorunu ile karşı karşıya kaldı.
Vadiler üzerinde aralıklarla HES’ler kurulacak ve muhtemel ki doğa bu santrallerden zarar görecekti. Çünkü aralıklarla kurulacak santraller vadideki suyu kesecek, daha doğrusu buyun yönü de değişecek ve doğal yaşamın devamı için gerekli olan su miktarı bulunamayacaktı.
Yönetmelik, yüzde “15 can suyu” bırakılır diyor. Ancak çok sayıda yapılacak HES’lerden acaba ne kadar su arta kalacak ve bu doğal dengeyi devam ettirecek mi ?
İşte soru bu ve bu soruya gerekli cevap verilemedi…
Rize ve Trabzon halkı konuyu mahkemeye taşıyarak bölgenin SİT alanı ilan edilmesini, böylesi güzel doğal yapının gelecek nesillere sağlam bırakılması gerekliliğine savundular…
Trabzon Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu da vatandaşın bu haklı isteğine kulaklarını tıkamadı ve onların isteği doğrultusunda karar verdi.
Şimdi verilen bu karar uyarınca bölgede yapılması planlanan 24 Hidroelektrik Santrali (HES) projesi rafa kalkacak.
Hukuk ülkesinde elbetteki Hukukun üstünlüğü olacaktı ve öyle de oldu…
***
Şimdi gözler Erzurum’da…
Biliyorsunuz Tortum’un Serdarlı Vadisi, Ödük Çayı ve Şenyurt vadisinde HES yapılacak …
Bu iki vadide yaşayan vatandaşlarımız santral yapımının iptali için mahkemeye başvurdu…
Mahkeme devam ediyor.
Ve gözler hukukun vereceği kararda…
Muradımız hukuku etkilemek değil, ancak gönlümüz İkizdere, Fırtına Vadisi, Anzer ve Ovit yayları için verilen kararın emsal teşkil etmesi ve bizim doğa harikası bölgelerimizin de SİT alanı ilan edilerek HES’lerin yapımının engellenmesi…
***
HES konusuna gelince…
Kimse bizim HES’lere karşı olduğumuz anlamını çıkarmasın.
HES’ler bu ülkenin enerji gereksinimi için yapılmalıdır. Ancak doğayı katlederek değil. Ülkemizde , özellikle de bölgemizde enerjiye duyulan ihtiyacı elbetteki biliyoruz. Yine biliyoruz ki doğaya sahip çıkmalı ve bize devredilen kirlenmemiş doğayı gelecek nesillere bırakmalıyız.
Erzurum’un diğer yörelerinde doğaya zarar vermeyeceğini bildiğimiz HES’lere karşı çıkmıyoruz. Hassasiyetimiz doğaya karşıdır, HES’lere değil…
FERİDUN FAZIL ÖZSOY
Bir yanıt yazın