Belediyeler, “kentsel dönüşüm projesi” kapsamında, “çekirdek şehir” denilen eski ama harabeye dönmüş mahalleleri temizlemeye çalışıyor.
Son derece geç kalınmış olmasına rağmen, bu öylesine elzem bir hizmet ki, bu çerçevede yapılan her iş, şehrin geleceğini şekillendiriyor. Bu nedenle, ıslah edilecek mahallelerin seçimi konusunda, belediyelerin ince eleyip sık dokuması gerekiyor.Misal; tarihi eserlerin çevresi dururken, daha kenardaki bir mahalleyi temizlemeye kalkmak, doğru bir seçim olmayacaktır. Dikkat ediyorum, son bir iki yıldan beri yapılan istimlak çalışmalarının hiçbiri, tarihi bir eseri ortaya çıkarmaya veya çevresini düzenlemeye dönük yapılmıyor.
Oysa Erzurum adeta açık hava müzesi gibi bir şehirdir.
Kale, Çifteler, Yakutiye, Lalapaşa, Ulu Camii, Üç Kümbetler, Narmanlı, Rüstem Paşa Bedesteni ve diğer camiler…
Tamamı dört-beş kilometrelik bir alan içinde… Başka bir ifadeyle, bu eserlerin yer aldığı mıntıka, kendiliğinden oluşmuş bir SİT alanıdır.
Şayet bu kadar birbirinden kıymetli eserler Batı’da bulunmuş olsaydı, inanın ki o yapıların etrafında bir tane tarihi değeri olmayan yapı olmazdı.
Sayısı çok olmasından mıdır, yoksa tarihe bakışımızdaki şaşılığımızdan mıdır bilinmez, bizde bu işler fazla ciddiye alınmıyor.
İşte Erzurum ortada… Hangi eseri ele alırsanız alın, göreceksiniz ki çevresi adeta gecekondularla çepeçevre sarılmış durumda…
Hiç olmasa son otuz yıldan bu yana, iş başına gelen her belediye bir iki tarihi eseri ortaya çıkarmak adına çaba harcamış olsaydı, belki de bugün şikâyet ettiğimiz bu sorun olmayacaktı.
Ne yazık ki, geçmişte belediye başkanları işhanı yapma yarışına girdiklerinden, böylesine hayati öneme sahip bir meseleye el atmadılar. Bugün ise ortada bir iyi niyet beyanı ve henüz kağıt üzerinde duran projeler var:
“Tarihi eserlerin etrafı açılacak”
Elbette ki hiç yoktan iyi; ama sadece iyi niyetli olmak yeterli değil…
Eylemden, harekete geçmek lazım artık…
Bu iş de özellikle Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Küçükler ile Yakutiye Belediye Başkanı Ali Korkut’a düşüyor.
Çünkü bahse konu eserler ve alanlar bu belediyelerin sorumluluğu dahilinde…
Fakat görüyoruz ki, her iki belediye başkanı da ıslah çalışmasından söz ederken, hep daha içerdeki mahallelerin temizleneceğini ve yerlerine TOKİ marifetiyle toplu konutların yapılacağını vurguluyorlar. Gerçi; Üç Kümbetler’in çevresinin açılması yönünde, Yakutiye’nin ciddi adımlar attığını biliyoruz ama yeterli değil…
Çünkü Kale’nin çevresi de çok önemli ve en az Üç Kümbetler’in çevresi kadar berbat…
Ulu Camii de farklı değil, Yakutiye Medresesi de…
Öyle inanıyorum ki, iyi projeler hazırlanıp, doğru zamanda doğru kişilere ulaştırılsa bahse konu tarihi eserlerin tamamının etrafı üç-beş yıl içinde tertemiz olur.
2011 Üniversitelerarası Kış Oyunları için Erzurum’a bir kalemde 600 milyondan fazla bir para harcayan hükümetin, misal ilave olarak iki veya üç yüz milyon daha harcaması imkânsız değil.
Yeter ki, ne istediğinizi ve neden istediğinizi anlatabilin…
Kesin olan şu ki, mevcut görüntü artık Erzurum’a yakışmıyor.
Tarihi şehir diyoruz, ama tarihe karşı özen ve saygı göstermiyoruz.
Madem ki Erzurum, dünyaya açılan bir şehir olmak üzeredir, şu halde bir an evvel çekirdek şehri ele alıp, ıslah çalışmalarını tamamlamak zorunda…
Üç Kümbetler’in etrafı nasıl açılıp, tarihi dokuya uygun bir yapılaşma olacaksa, aynı şekilde Kale’nin etekleri de benzer bir proje ile güzelleştirilebilir.
Vatandaş bu adımların atılmasını dört gözle bekliyor.
MEHMET ŞENER
Bir yanıt yazın