MENÜ ☰
Büyük Erzurum Sofrası
Erzurum Haber Gazetesi » Yazarlar » Ahlakını arayan şehir..
Mehmet Şener
Ahlakını arayan şehir..


Erzurum’da eskiden tek tük de olsa esrar içicileri vardı. Bunlar genellikle ya kabadayı pozlarındaki kimselerdi yahut da sefil ve bedbaht… Ama gerçek o ki o kimseler vardı ve herkes de onları iyi kötü tanırdı.
Sonra; şehir büyüdü, değişti ve dönüştü!
Şimdi polis bültenlerinden öğreniyoruz ki, Erzurum’da artık ciddi ciddi bir uyuşturucu pazarı var; dolayısıyla da uyuşturucu kullanıcıları…

Gazete haberine göre, daha üç gün önce polis gençlere uyuşturucu satmak isteyen altı sokak satıcısını enselemiş. Okuyup geçiyoruz ama aslında son derece ciddi bir durumla karşı karşıyayız.
Baksanıza Erzurum gibi muhafazakâr bir şehirde bile uyuşturucu pazarı ve sokak satıcıları, kavramları dilimize yerleşmiş bile…
Ekonominin en vazgeçilmez kuralıdır:
Bir yerde talep olursa, arz da olur.
Yani siz bir şeyi talep ederseniz, birileri de onu size arz eder. Bu, ister ekmek olsun, isterse uyuşturucu…
Alıcı varsa, satıcı da olacaktır.
Erzurum henüz bir taşra şehri olmaktan kurtulamadı, hatta henüz kalkınma sürecine bile girdi sayılamaz. Ama buna rağmen, dünkü “od” kullanıcılarına karşın, bugün profesyonel anlamda uyuşturucu tüketicileri ve satıcıları var artık!
Kime deseniz ki, “Biliyor musun, bu şehirde artık uyuşturucu satıcıları var ve polis ikide bir onlara operasyon yapıyor” inanmaz; yahut da inanmakta zorluk çeker.
Oysa gerçek o ki Erzurum, tıpkı metropol kentler gibi, bir yanıyla da uyuşturucu kullanıcısı ve satıcılarının cirit attığı bir arenaya dönmüş.
Kim kullanıyor, kimler satıyor; belli değil. Aslında belli de film icabı belli değil…
Vakıa o ki bu şehirde sizin, bizim veya başkalarının çocukları uyuşturucu kullanıyor!
Böylesine feci bir durumu kimse kendisine, ailesine ve yakınlarına yakıştıramadığı için, bu uyuşturucu kullananları da hep uzakta arayıp duruyor.
Şimdi bu haberlerden anlıyoruz ki, o uzakta olmasını temenni ettiğimiz bela tam da burnumuzun dibindeymiş.
Sizin değilse benim, benim değilse komşumun çocuğu bu mayın tarlasına düşmüş durumda…
Ama biz üç maymunu oynamaya devam ettiğimizden, zannediyoruz ki uyuşturucu kullanıcıları hep başkalarıdır, ötekilerdir ve bizden değillerdir.
Polis ha bire uyarıp duruyor; ama aldıran yok.
Şehrin önde gelenleri ise öylesine yoğun ve öylesine âli meselelerle meşguller ki, memleket evlatlarının uyuşturucu girdabına düşmesine dönüp bakacak vakit bulamıyorlar!
Çünkü işleri başlarından aşkın!
Bundan on yıl önce de bu şehirde, “sokak çocuğu” veya “tinerci çocuk” diye bir gerçek yoktu.
Fakat şimdi bırakın öyle bir gerçeği, o çocukları eğitecek merkezler kuruldu, sayıları artık yüzlerle ifade edilen çocuklar için devlet ciddi ciddi mücadele veriyor. Kuşkunuz olmasın ki, bu uyuşturucu meselesi de öyle olacak.
Bugün, “benim çocuğum kullanmaz, benim çocuğum satmaz” diyen nice anne-babalar yarın yana yakıla devlete koşup, “çocuğumu kurtarın” diye yalvaracak.
Acı ama hakikat bu ne yazık ki…
Geçen hafta Erzurum’a bir üstsüz DJ gelecekmiş. Yine haberlerden öğreniyoruz ki, gösterilen tepkiler yüzünden, program iptal edilmiş.
Anlıyoruz ki, bu şehrin ahlak bekçileri var ve onlar her daim uyanık durumdalar.
Ama merak etmiyor da değiliz: Bu şehrin tarihi eserleri talan ediliyor, bu şehirde ensest ilişkiler artık kayıtlardan taşıp dökülüyor, hırsızlık, gasp, tecavüz dersen zaten vaka-i adiyeden, şimdi bir de uyuşturucu eklendi…
Aynı duyarlı kesimden çıt çıkmıyor!
Niçin acaba?
Kim bilir daha nelere tanık olacağız.
Ahlaksızlığın her türüne şiddetle karşıyız. Lakin ikiyüzlülüğe, riyakârlığa, dalkavukluğa, üç maymunu oynamaya da itirazımız var…
Misal; hırsızlık, vurgun, talan, dalavere, istismar, sahtekârlık ve yalan bu şehirde müsamaha görürken; üstsüz bir DJ yüzünden, şayet bu şehrin ahlakı yıkılacaktıysa, bırakın yıkılsın…
Dürüst olmalıyız ve pislik olan her şeye müşterek karşı çıkmalıyız.
Sahtekârlık da bir pisliktir, uyuşturucu da…
İstismar ise, ahlaksızlığın doruk noktasıdır. Bir kadının çırılçıplak şov yapmasını asla yerinde bir şey olarak görmüyorum. Ama itirazım kadının istismar edilmesinedir ve işin ahlaki boyutunadır.
Uyuşturucuya ses çıkarma, şehrin kötü yönetiliyor olmasını görmezden gel, din adına riyakârlık yapanları hoş gör, rüşvet ve dalavereyi ıskala…
Sonra da kalk çıplak bir kadın geliyor diye ahlak elden gidiyor şeklinde bağır…
Kimse kusura bakmasın ama bu inandırıcı ve de samimi değil… 12 yaşındaki akli dengesi olmayan bir kız çocuğuna önce tecavüz ettiler, sonra da hunharca katlettiler.
Başka bir zamanda da benzer iğrençlikte başka olaylar oldu.
Dikkat ettim o günlerde bu şehrin refleksleri öylesine körelmiş, öylesine paslanmıştı ki, kimse kalkıp da, “bu şehirde böyle şeyler nasıl olur” demedi, diyemedi.
Şimdi, bir DJ’in yapacağı çıplak şovdan ötürü, kıyametler koptu ve şehrin resmi bakışı da bu kıyameti çaktırmadan körükledi.
Bendeniz, kişisel tercih olarak böyle bir gösteriyi onaylamıyorum.
Ama bu şehrin maskeli ve riyakar haline de şaşırıp kalıyorum doğrusu…
Gencecik çocuklar, önce sokak çocukları oldu, sonra tiner bağımlısı, şimdi de uyuşturucu satıcısı ve kullanıcısı…
Nasıl oluyor da bu acıklı manzara, bu şehrin maşeri vicdanını kanatmıyor anlayamıyorum.
O soruyu ben de soruyorum:
Sahi bu şehir nereye gidiyor?
Yahut da erozyona tutulan toplumsal ahlakımızı nerede yitirdik veya nerede ararsak bulabiliriz.
Çıplak bir DJ’yi linç etmekle mi kayıp ahlakımızı bulacağız, yoksa sokak başlarını tutan uyuşturucu satıcılarının olduğu gerçeğini görerek mi?
Ya da istismarcının, sahtekârın, tamahkârın, riyakârın ve dalkavuğun her türünden kurtularak mı, toplumsal huzura erişiriz, yoksa kadın DJ’in memelerinden korkup kaçarak mı selamete çıkarız?
Söyleyin bu şehir ne yaparsa, yitip giden değerlerini yeniden bulabilir?

Mehmet Şener

📆 06 Aralık 2010 Pazartesi 11:14   ·   💬 0 yorum   ·   ⎙ Yazdır

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

ERZURUM'DA HAVA

ERZURUM
Esentepe Avrupa Konutları
YENİ SAYI

YAZARLAR

RÖPORTAJLAR

ANKET

Üzgünüm, şu anda etkin anket yok.

BAĞLANTILAR