Kış sporlarına ‘Fransız’ız ama madalya bekliyoruz!

Türkiye, 25’nci Dünya Üniversiteler Kış Oyunları kapsamında Erzurum’a yapılan 600 milyon liralık yatırım öncesinde kış sporlarına tek kelimeyle ‘Fransız’ olan bir ülkeydi. Elbette kış sporlarıyla uğraşan sporcularımız vardı ama onların da bugüne kadar uluslar arası arenada madalya aldıkları görülmüş bir olay değildi. Hatta birçok branş henüz Türkiye sınırlarına dahi girmemişti.
Ne zamanki Erzurum, 25’nci Dünya Üniversiteler Kış Oyunları’nı düzenleme hakkını elde etti, işte o zaman kış sporlarının çoğu branşıyla da o zaman tanıştık. 
Örneğin curling, kayakla atlama, moguls gibi sporlar, oyunların Erzurum’a verilmesiyle birlikte ağırlık verilen branşlar oldu……
Türkiye’nin ilk kayakla atlama sporcuları da zaten Erzurum’da oluşturuldu……
Öyle ki, Türkiye’nin ilk snowboard pisti bile yine bu süreçte oluşturuldu. 
Yani Türkiye, kış sporlarına ‘Fransız’ bir ülkeydi…
Şimdi ise her şey tersine döndü.
Artık kış sporlarının tüm branşlarının yapılabileceği tesisler kuruldu Erzurum’a……
Devlet bu iş için 600 milyon liranın üzerinde para harcadı……
Türkiye Kayak Federasyonu başta olmak üzere tüm buz sporlarıyla ilgili federasyonlar, ilk kez kavuştuğumuz tesislerde yeni yeni sporcular yetiştirmeye başladı……
Kayakla atlama kulesinin açılışında, üzücü bir kaza geçiren Samet Karta işte bunlardan biri……
Faik Yıldız, İrfan Muhammet Çintimar da öyle……
Birçok branşta, henüz isimlerini duymadığımız yığınla sporcumuz var artık.…
Belki 2011 Kış Oyunları’nda bir varlık gösteremeyecek, madalya kürsüsüne çıkamayacağız ama en azından kış sporlarda artık “Türkiye’de var” diyebileceğiz…
Tüm federasyonlar, bir olimpiyat, dünya veya Avrupa şampiyonu çıkarmak için düğmeye basmış durumda.…
Başında Erzurumlu bir ismin, yani Özer Ayık’ın bulunduğu Türkiye Kayak Federasyonu, yeni oluşturduğu 5 branşa, sporculuk dönemlerinde olimpiyat ve dünya şampiyonu olmuş isimleri antrenör olarak transfer etti……
İçlerinden bazıları, kendi alanının en iyisi bile gösteriliyor.…
Kayak Federasyonu hiçbir masraftan kaçınmadan bu isimleri Türkiye’ye getirmiş, Türk sporcularının şampiyon olabilmesi için fedakârlık yapmış…
Bundan önce, yılda birkaç kez yurt içi kampına giden kayakçılarımız, bugün yılın neredeyse 365 günü yurt dışı kamplarında, o ülke senin, bu ülke benim diyerek, çalışma fırsatı buluyor.…
Yani şampiyonluk kürsüsüne çıkmanın ilk şartı olan alt yapı, adeta gümbür gümbür geliyor.…
Bugün itibariyle ışık göründü diyebiliriz ama 13 gün sonra başlayacak oyunlarda, ‘madalya gelebilir’ diyebilmemiz ‘mucize’ beklemekten öte bir anlam taşımayacaktır……
Bu konuda Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Faruk Nafiz Özak ve Gençlik ve Spor Genel Müdürü Yunus Akgül gibi Kayak Federasyonu Başkanı Özer Ayık da aynı düşünceyi paylaşıyor. 
Bir sohbetimizde, “2011’de madalya bekliyor musunuz?” şeklindeki sorumuza Yunus Akgül, “Daha düne kadar sporcumuzun olmadığı branşlar da yarışacağız. Kayakla atlamada, üç sporcumuzun yaşı tutmadığı için oyunlarda yarışamayacaklardı. Ancak FISU, talebimizi kabul etti ve bu sporcularımız oyunlarda yarışacak. 
Elbette madalya almalarını isteriz ama karşımızda yıllardır bu sporu yapan ciddi rakipler varken, ‘madalya alacağız’ diyebilmemiz çok zor. Ama asıl hedefimiz Soçi Olimpiyatları. Burada madalya umudumuz var” cevabını vermişti……
Buna benzer açıklamayan Bakan Özak’tan da gelmişti.…
Gerçekten de yerinde tespitler……
En azından sporun içerisinde olan herkesin anlayabileceği, kabul edebileceği gerçekler bunlar…
Bunları bilmeden, “Nasıl madalya almamız mucize olur” diye çıkışmak, tepki göstermek, en iyi niyetli düşünceyle, spordan anlamamak, Türkiye’nin kış sporlarına daha düne kadar ‘Fransız’ olduğu gerçeğini inkâr etmektir.…
Türkiye’nin asıl sınavı 2011 Kış Oyunları değildir.…Türkiye, kış sporları yatırımlarını yeni yapmış, sporcularını yeni yeni yetiştirmeye başlamış, sporcu ve tesis alt yapısını yeni kurmuş bir ülke……
Özellikle kış sporlarında, başarıyı ‘ha diyince’ yakalayabilmek, mucizeden öte bir şey değildir… 
O nedenle Bakan Özak’ın, Genel Müdür Akgül’ün ve Federasyon Başkanı Ayık’ın söylemlerinin altına sporla içli dışlı birisi olarak ben de imzamı atıyorum.…
Ve Kış Oyunları’ndan sonra Soçi’de 2014’de yapılacak Kış Olimpiyatları’nın Türkiye’nin asıl sınavı olduğunu düşünüyorum……
Asıl eleştirinin de bu olimpiyat sonrasında yapılmasının daha akılcı, mantıklı olacağı kanaatindeyim.
Orkun Çizmeli