Musa’nın katledilişi maşeri vicdanı sızlatmasına sızlatmakta ancak aklı selimden başka sığınacak bir limanımız da yoktur.
Ne bağırıp çağırmak, ne de öfke nöbetleri geçirmek, cinayeti çözmeye yetmeyecek. Gerekli olan tek şey; sağduyu, sabır ve güvendir.
Dün de yazmıştık; biz Emniyet Müdürü Yusuf Çalkavur’a güveniyoruz…Hoş bunu derken önceden kendisiyle yaptığımız bir pazarlık yok; yok ama bugüne kadar sergilediği performansla Çalkavur’un bu cinayeti çözecek çapta bir polis şefi olduğunu düşünüyoruz…
1.600 polis memuru bu acımasız cinayeti çözmek için seferber olmuş durumda… Bugüne kadar yaklaşık 50 ayrı noktaya baskın düzenlendi; onlarca kişi sorgudan geçti.
Buna rağmen cinayetin üzerinden üç gün geçmesine karşın, net bir sonuca varılamadı; hatta ciddi bir delil bile elde edilemedi.
Ailenin tepkisi, infiali yerli yerinde…
Öyle ya, ateş düştüğü yeri yakıyor. Fakat önceki gece polis merkezinin önünde toplanarak, “Emniyet istifa” diye slogan atanları da anlamak mümkün değil.
Maksat üzüm yemek midir, bağcıyı dövmek midir?
Erzurum önce buna karar vermeli…
Gerçekte kim ne istiyor?
Musa cinayetini yok saymak, hafife almak veya üzerinden polemik üretmek imkansız…
Ortada son derece vahşice işlenmiş bir cinayet var. Henüz 13 yaşındaki bir çocuk metruk bir binada bilekleri kesilmiş, başı ezilerek öldürülmüş bir vaziyette bulundu.
Dolayısıyla herkes infial içinde ve haklı olarak herkes katillerin bir an önce yakalanmasını istiyor.
Cinayetin üzerinden neredeyse dört gün geçti; şimdilik polisin elinde kayda değer bir delil olmadığı ortaya çıktı. Öyle ya, şu ana kadar zanlı sıfatıyla da olsa kimse çıkıp “ben yaptım” demedi.
Polisin işi bu yüzden çok zor…
Hukukun ve insan hakları normlarının dışına çıkmadan Musa’yı kimin veya kimlerin öldürdüğünü bulmak…
600 polis bu meseleyle meşgul olmasına rağmen, sonuç elde edemedi…
Yarın ne olur bilmiyoruz.
Bildiğimiz şudur ki, Musa’yı acımadan katleden caniler hala ellerini kollarını sallayarak dolaşıyorlar!
Maşeri vicdanı sızlatan husus da işte budur:
Katil veya katiller niye bir an önce yakalanmıyor?
Soru soran haklıdır ama bu sorulara cevap verecek konumunda olan kimseler bu ülkede işlerin nasıl yürütüldüğünü bilmektedir.
Neresinden bakarsanız bakın, Musa’nın katledilişi herkesi yürekten yaralamıştır.
Erzurum gibi mazbut bir şehirde, 13 yaşında bir çocuk okula gitmek üzere çıktığı evine, öldürülmüş olarak dönüyor…
Bu acı gerçeği hangi aile kabul edebilir ve kaç vicdan sahibi bu vahşeti normal görebilir?
Bütün mesele işte budur…
Tamam… Polis elbet elinden geleni yapmasına yapıyordur da, sokaktaki tansiyon ve gerginlik bir türlü dinmiyor. Çünkü herkes katilin kim ya da kimler olduğunu bilmek istiyor.
Polis de bu gerçeği bilmek zorunda…
Erzurum gibi bir şehirde böylesine vahşice bir cinayet işlenebiliyorsa, haklı olarak binlerce aile infiale ve paniğe kapılabilir.
Düz mantıkla bakmak lazım: 13 yaşındaki bir çocuk okula gitmek üzere evinden çıkıyor ve aradan bir hafta geçtikten sonra o çocuğun vahşice öldürülmüş cesedi karşınıza çıkıyor.
Böyle bir olayı kimse normal ve sıradan bir vaka olarak karşılayamaz.
Erzurum’un tepkisi de işte budur…
Katil kim veya kimler?
Dün de yazmıştık Erzurum polisi ne yapıp edip bu katili ya da katilleri bulup ortaya çıkarmalı ki, maşeri vicdan da tatmin olabilsin…
Musa olayı, bu şehir için asla sıradan bir soruşturma konusu değildir.
Şehir halkı haklı olarak, bu cinayeti ve bu cinayetin arkasındaki elleri görmek istiyor…
Bu sebeple polisin işi zordur diyoruz. Erzurum polisi belki de hiç olmadığı biçimde zorlu bir sınavla karşı karşıya…
Katil kim?
Veya Musa niçin öldürüldü?
Bugün veya yarın ama illa ki katile ya da katillere ulaşacağız…
Bunda kuşku yok; yok ama keşke adalet gecikmeden tahakkuk edebilse…
Bir yanıt yazın