Son anda olağanüstü bir değişiklik olmaz ise, genel seçim 12 Haziran’da yapılacak.
Ortadoğu’daki “yangın” yüzünden, her ne kadar ülke seçim havasına giremediyse de, liderler arasında yaşanan sözlü düello, çok yakında her tarafı seçim havasının saracağını gösteriyor.
Erzurum, öteden beri seçim atmosferini çok sever. Gerçi son seçimlerde, o eski renkli ve yüksek tansiyonlu seçim meydanları kurulmuyor ama yine de seçim seçimdir ve sokağa hareket gelir…Bugünlerde nereye giderseniz gidin o meşhur soruyla karşılaşıyorsunuz: “AK Parti kimleri aday gösterecek?”
Bu sorunun hemen peşinden gelen ikinci soru ise, “Mevcut milletvekillerinden kim yerini koruyacak?” şeklinde sürüp gidiyor.
Yani soru çok, cevap yok…
Söz konusu AK Parti olunca, önceden verilen cevaplar ya da tahminler boşa çıkabiliyor ya da siyaset uzmanlarının ezberi bozuluyor.
2003 yılından bu yana, bu hep böyle oldu.
Kim ne tahmin ettiyse tam tersi oldu.
Artık biliyoruz ki, AK Parti’de ön seçim veya temayül yoklaması, sanıldığı gibi bir şey değil.
Sokağın nabzı ne olursa olsun fark etmez, son sözü Recep Tayyip Erdoğan söylüyor.
12 Haziran genel seçimlerinde de benzer tabloyu göreceğiz.
Bu sebeple kimse boşuna tribünlere oynamasın ve halk dalkavukluğu yapmasın.
Tayyip Bey kimi işaret ederse, listeye o girer ve muhtemelen vekil seçilir.
Bir süre evvel bizzat Erdoğan açıklamıştı. 12 Haziran genel seçimlerinde milletvekili adayları halkın ve tabanın tercihine göre belirlenecek.
Gerçi 2003 seçimlerinde de aynı görüş dillendirilmiş ama tabanın tercihine göre liste yapılmamıştı.
Sanki bu defa durum ciddi gibi…
Baksanıza Sayın Başbakan bu taahhüdünü ikide bir tekrarlayıp duruyor.
Anlaşılan 2011 seçimleri farklı olacak…
Bu durumda siyaset arenası ciddi anlamda renklenir ve hakikaten seçime kalite gelir.
Adı sanı duyulmamış, piyangodan çıkar gibi seçilen vekiller yerine, halkla ve sokakla rabıtası olan kimseler ön plana çıkacak ve kendi aralarında yarışacak.
En iyi olan, kendini vatandaşa daha güzel anlatabilenler şanslı olacak.
Vekil seçilip, bir daha geri dönüp bakmayan “atanmış vekiller” yerine, sokağın istediği isimler temsilci olacak.
Sırtını filanca cemaat ya da gruba dayayıp, “Nasılsa benim adaylığım garanti” diye efelenenlerin yerine, gücünü ve desteğini meydanlardan alan kimseler geçebilir…
Bu, hiç de uzak bir ihtimal veya ütopya değil.
Tayyip Bey, ciddi olarak isterse aynen böyle olur. 
Ve iyi de olur…
Halkı zerre kadar önemsemeyen ve tek seçmen olarak Tayyip Erdoğan’ı gören kimi zevat böylelikle hem boylarının ölçüsünü alır, hem de siyaset olması gereken mecrasına döner.
Yanlış da olsa halkın seçtiği isimleri herkes kabullenmek zorunda…
Bugün sokağa çıkın ve bir anket yapın bakalım ki, şu anda ki Erzurum vekillerinin kaçının ismini kaç kişi sayabilir.
Çok az…
Mevcut vekillerimiz içinde öyle isimler var ki, sokağa çıktığında kendisini tanıtıp “Erzurum milletvekiliyim” deme ihtiyacı duyuyor.
Çünkü ahali tanımıyor, bilmiyor.
Çünkü o zat, bileğinin hakkıyla vekil seçilmedi.
AK Parti listesinde yer alınca vatandaş da oy verdi; bu kadar basit…
Herkes biliyor ki, öncelik ve tercih sebebi bizzat Başbakan Tayyip Erdoğan’dır.
Geride kalan dört seçimde de ahali Tayyip Bey’e oy verdi.
Çok az kimse vardır ki, listeye bakmış olsun veya listedeki isimlere göre oyunun rengini belirlesin.
Hoş önümüzdeki seçimde de aynı şey olacak.
Vatandaş, Tayyip Erdoğan ismini yegâne tercih sebebi sayacak. Dolayısıyla listede kimler olursa olsun peşinen vekil seçilmiş olacaklar.
Şayet Erdoğan, kararının arkasında durup sokağın nabzına kulak verirse, bu defa değişen şey, hem Tayyip Bey’in işaret ettiği, hem de halkın istediği kimseler seçilmiş olacak.
Yoksa kimse Tayyip Bey’e rağmen vekil seçilemez…
Ancak artık görülüyor ki Tayyip Bey de halkın tercihine kulak verecek.
Yani Erzurum, 12 Haziran’da paraşütle inen vekil yerine, halkın istediği vekillerin seçilmesine sahne olabilecek.
Bu da, kimilerini fena halde rahatsız ediyor.
Adam alışmıştı ne güzel bedavadan mebus olmaya…
Mehmet Şener