“Görmedim…,

Duymadım…,

Bilmiyorum…”

***

Hemen herkesin bildiği bu deyim; ‘Japonya’da bir tapınakta bulunan  ve ağzını, gözünü, kulağını kapatmış üç maymun heykelinden ortaya çıkan bir efsanenin ya da felsefenin günümüze yansımasıdır.

Bu gün bu deyime farklı anlamlar yüklenmiş..

Bu deyimi kimileri; kötüyü dinlememe, kötüye bakmama ve kötü söz söylememe anlamında,

Kimileri, herhangi bir işe karışmamak anlamında kullanıyor,

Kimileri, ilişkilerinin bozulmaması için,

Kimileri de korktuğu için üç maymunu oynuyor…

Öyle zannediyorum ki, günümüzde insanların bir çoğu korktuğu için ‘Üç Maymunu Oynuyor’

***

Geçtiğimiz hafta içerisinde 23 yaşında bir genç öğretmen, güpegündüz sokak ortasında saldırıya saldırıya uğruyor, her bir tarafından kanlar akarak anneannesini evine kadar sürünüyor ve orada yığılıp kalıyor.

Hastaneye yetiştiriliyor, yoğun bakıma alınıyor…

Neyse ki genç öğretmen hayati tehlikeyi atlatıyor, yaşama döndürülüyor, vücudundaki darp izleri, bıçak yaraları iyileştiriliyor, yakın zamanda taburcu edilir…

İyi de,

Bu genç kızımızın yüreğindeki yaralar iyileşecek mi…

Ya da ne kadar zamanda…

***

Gün geçmiyor ki, gazetelerimizde benzeri haber okumayalım…

Sokak ortasında saldırı yapılıyor…

Aynen hafta içinde Pasinler ilçemizin merkezinde genç bir öğretmene yapılan saldırı gibi…

Arka planında ne olursa olsun…

Hangi sebeple yapılmış olursa olsun, bir insanın hayatına yönelen böyle bir olayda sessiz kalmak, susmak, görmemek, bilmemek insanlık onuruyla bağdaşmıyor…

***

Bize neler oluyor, söyler misiniz ?..

Toplumu derinden yaralayan bir çok olay karşısında ‘üç maymunu oynuyoruz”

Emniyet teşkilatımız, görgü şahitlerinden ihbar bekliyor ama çıt yok.

Bu durum yalnızca Pasinler’de yaşanan saldırıda değil, ülkenin birçok yerinde yaşanan olaylarda da farklı değil…

Bırakınız büyük olayları, sosyal yaşamda en küçük kuralı ihlal edenler karşısında bile duyarsızlığımız sürüyor…

Hep birilerinden müdahale bekliyoruz ama, ‘o birileri neden biz değiliz ?..’ diye kendimize sormuyoruz…

***

Toplumumuzda yeterli sayıda “Birey” yetiştirememekten yakınırız.

Hakkını aramasını bilen, sorumluluklarının farkında olan, olumsuzluklar, haksızlıklar karşısında direnen ve karanlıkları aydınlatmak isteyen ve tepki koyan bireyler…

Görünen o ki, sosyal yaşamda ‘Bireylerin’ sayısını artırmadıkça, daha epey bir zaman ‘Üç maymunu’ oynamaya devam ederiz…

Feridun Fazıl Özsoy