Milletvekili adayı olmak için yola çıkanlar açısından bugün “final günü.”
Dananın kuyruğu akşam saatlerinde kopmuş olacak.
Listelerin belli olması, ciddi anlamda bir sarsıntı yaşatacağa benziyor.
Yerini beğenmeyenler, liste dışında kalanlar, hüsrana uğramış olmanın öfkesini bir süre yaşayacaklardır doğal olarak.
Ancak, o kadar!
Bir süre sonra sular durulur ve öfkeli kalabalık bu kez, “hayırlı olsun” kuyruğuna girer.
Geçmişte böyle olmuştur hep. Bugün de aynı tablonun benzeri tekrarlanacaktır, merak etmeyin siz!
***
Çoğu insanın sabırsız olduğu bi gerçek.
Bu nedenle biz bu akşam, listeler açıklandığında öncelikle bize, yani Erzurum’un adaylarına bakacağız.
Listelere kim girmiş, hangi sıradan girmiş…
Ya da girememiş!
Ne zor bi durum…
***
Herkesin aklında biliyorum ki, aynı soru var.
Sakın o soruyu, yani “adaylar kim olur?” sorusunu bana sormaya kalkışmayın, cevap veremem, çünkü müneccim değilim!
Kaldı ki, müneccim veya kâhin olmak da “bilinmeyeni bilmek ve geleceği okumak” anlamı kesinlikle taşımıyor.
Bizimki olsa olsa bi tahmin sadece.
Yoksa ötesi tam anlamıyla muamma.
Hiç kimsenin bir şey bildiği yok. Genel merkezlerden, genel başkanlardan ser çıkıyor, sır çıkmıyor.
***
Erzurum’da bugün dikkatler öncelikle AK Parti ile MHP listelerinde olacak.
Çünkü, bu iki partinin Erzurum’da milletvekillerini bölüşeceği ortada.
“Bölüşecekler” derken, bu sözüm elbet “kardeş payı yapacaklar” anlamı taşımıyor.
Hiç şüphesiz AK Parti, pastanın en büyük dilimini alacak.
Onlara bakarsanız, hiç kimse paylaşımdan yana değil. Partililerin tümü “pastanın tamamı bizim olsun” diyor.
***
Buna karşın MHP de, geçen yıllara oranla pastadan daha fazla pay alma niyetinde.
Henüz ortada aday filan yokken “seçim-toto” oynayanlar, durumu 5-1 görüyor. Buna karşın sonuca 4-2 ve hatta 4-1-1 gözüyle bakanlar bile var.
Hani “o diğer 1 de neyin nesi” derseniz…
Bu seçimde CHP’nin de şansı “var” gibime geliyor.
Olur mu, olur!
Hele bir de adayların tespitinden doğan bir “küskünler grubu” oluşursa, bu, CHP’nin şansını Erzurum’da daha da artırır.
***
Bizde seçim sonucuna etki edecek önemli faktörlerin başında aday listeleri geliyor.
Şimdiye kadar AK Parti’ye oy verenler, listelere ve adayların kim olduğuna bakmaksızın kullandılar oylarını. AK Parti seçmeni, listeye belki bundan sonra da bakmayacak!
Çünkü, Recep Tayyip Erdoğan kimi istiyor, kime işaret ediyor ise, AK Parti seçmeni söyleneni itirazsız yerine getiriyor.
Ama aynı yöntem veya rahatlık diğer partiler için geçerli değil.
Zira öteki partilerin listelerinde kimlerin yer aldığı ve sıralamanın şekli çok önemseniyor.
Eğer birileri, sizin kara kaşınızı, boyunuzu, saçınızın rengini beğenmiyor ise, yandınız demektir!
Öyle kolaylıkla anlatamazsınız kendinizi.
***
Şimdi, “tahmin noktasından” hareketle, “listelerde kimler yer alır” diye sormak gerekirse eğer, nasıl cevap verilir ki böylesi zor ve böylesi can alıcı bir soruya!
Bir öneri:
İsterseniz gelin bu zor soruya birlikte cevap bulmaya çalışalım!
***
AK Parti’de hiç şüphesiz Prof. Dr. Recep Akdağ faktörü var.
Her ne kadar sayın Akdağ ile ilgili farklı varyasyonlar ileri sürülüp, Erzurum dışından bir başka yerden aday gösterileceği iddiaları ortaya atılıyor olsa da…
Ben, aynı kanaati taşımıyorum.
Bakan Akdağ, Erzurum’un en çok sevilen ve tutulan bir siyasetçisi.
Kaldı ki, Erzurum ile ilgili önemli projeleri de var.
Bu nedenle Recep Akdağ isminin, Erzurum listesinin en üstünde yeralacağı inancımı sizlerle paylaşmak istiyorum.
***
Bence mevcutlar içinde yerini koruyacak ikinci isim Fazilet Dağcı Çığlık olur.
Bu iki isme ilave bir de Muhyettin Aksak var. Ancak, Muhyettin Bey’in liste şansı, diğer iki isme oranla daha zayıf gibi, yani yer garanti değil bence.
Tabi bu arada, Muhyettin Aksak’ın “milli görüş” kökenini de unutmamak gerekiyor.
O da ciddi bir avantaj sayın Aksak açısından.
***
Diğer üç aday adayı, Prof. Dr. Muzaffer Gülyurt, İbrahim Kavaz ve Sadettin Aydın’a gelince…
Aynı zamanda partisinin MKYK Üyesi de olan Prof. Dr. Muzaffer Gülyurt listedeki yerini korur, ama diğer iki isim “çizik yer” gibime geliyor.
***
“Yeni isimler ne olur” derseniz!
Sayı o kadar çok, liste o kadar kabarık ki…
Kimi yazsanız “olmaz” denilemez.
Bence “olabilirler” içinde Ahmet Er ilk akla geleni. İki dönem önce temayülden birinci çıkan gazeteci arkadaşımız İbrahim Aydemir’e de “vefa borcu” ödeme adına bir jest yapılabilir. İbrahim’in dışında Abdurrahim Fırat, Hüseyin Tanfer, M. Zeki Adlı, akla takılan “şanslı” aday adayları.
***
MHP’ye gelince, 18 aday adayı olduğunu artık herkes iyi biliyor.
Erzurum’da MHP listesinin “en garanti” yeri, hiç şüphesiz ilk sırası. İlk sırada yer alacak ismin seçilme şansı hayli yüksek. İkinci sıra için de şans var. Ama bu şans, alta inildikçe azalmıyor, adeta ortadan kalkıyor.
Bu sebeple, mevcut aday adaylarından kime sorsanız “ben listenin ilk sırasında yer alayım” der, ister bunu.
Ama bu sözüm, “kimse listenin ikinci sırasını istemez” anlamı da taşımaz.
Hani “liste iki kim olmak ister” diye bir soru sorulsa, bu soruya “ben” deyip, parmak kaldıracak çok sayıda aday adayı çıkar.
***
MHP’de listenin ilk sırası için de, birden çok şanslı isim var.
Tabi kontenjandan birisinin gelmemesi kaydı şartı ile. Eğer MHP Genel Merkezi, mevcut aday adayı listesinin dışından başkasını Erzurum’a gönderir ise, işler karışır.
Bugünlerde böyle bir ihtimalin doğurduğu telaşı, hemen her MHP’lide görmek mümkün.
Ben de dün konuştuğum MHP’lilerde böyle bir izlenimi edinir gibi oldum
***
Dışarıdan bir adayın gelmesi, MHP camiasını etkiler mi?
Genel Başkanları Devlet Bahçeli’nin her talep ve isteğini “emir sayan” MHP’lilerin böylesi bir olumsuzluktan etkilenmemesi mümkün değil.
Ancak bu dalgalanma uzun soluklu olmaz. Ülkücüler, “kol kırılır, yen içinde kalır” sözünden hareketle bağırlarına taş basar, çalışmaya koyulurlar.
***
MHP, şayet kontenjan kullanmaz da varolan ile yetinme yoluna gider ise ki, bana göre “en doğru” olanı da bu!
O vakit gözler doğal olarak aday adaylarına çevrilir.
Dolayısıyla mevcut listeden Cezmi Polat ile aynı zamanda MKYK Üyesi de olan Prof. Dr. Kamil Aydın ve Uzm. Dr. Rahmi Özkut ismi çarpar göze.
Listenin ilk sırası için “şanslı” sayılabilecek isimlerdir bunlar.
Listenin ikinci sırası için mesela Milli Eğitim eski Müdürü Fevzi Budak, biçilmiş bir kaftan. Tabi bu arada eski İl Başkanı Ertürk Çimen’i de unutmamak gerekir.
***
CHP’ye gelince!
Yukarıda CHP adına muhtemel bir şanstan bahsetmiştim.
“CHP’nin adayı kim olur?”
Bu soruya ilk başlarda, “Sözü mü olur? İl Başkanlığı’ndan istifa edip, aday adayı olan Tuncer Aktaş ne güne duruyor” denilebilirdi.
Ama kazın ayağı hiç de öyle çıkmadı!
Mustafa Sarıgül’ün başlattığı Türkiye Değişim Hareketi’nin Erzurum Temsilcisi olan Ahmet Palandöken, CHP’nin adayı oldu.
CHP’ye gönül vermiş insanlar açısından Ahmet Palandöken “sürpriz” bir isim.
Çünkü çoğu partili Aktaş’ın aday gösterileceğini umuyordu.
Gerçi ummayanlar da vardı.
Bugün gelinen nokta, onların, yani “ummayanların” yanılmadığını gösteriyor.
***
Bu gelişmeler, kimin lehine, kimin aleyhine olur, bunu zaman gösterecek.
Yalnız!..
AK Parti, maçı “sıfıra karşı” kazanma adına ciddi hazırlıklar yapıyor.
Bunu da hatırlatayım istedim.
***
Son not olarak bir bilgi de Barış ve Demokrasi Partisi’nden (BDP) vereyim.
Onların bağımsız adayı da belli olmuş.
Sebahattin Yılmaz adındaki bir BDP’li Erzurum’dan bağımsız aday gösterilmiş.
Aman ha, sakın yanlış anlaşılmasın.
Bağımsız aday Sebahattin Yılmaz, bizim Atatürk Üniversitesi İşletme Fakültesi’nden emekli öğretim elemanı, sevgili hocamız Sebahattin Yılmaz değil…
Aslen Hınıslı olan BDP’nin bağımsız adayı Sebahattin Yılmaz ile bizim hocamız arasında sadece isim benzerliği sözkonusu.
Karıştırmayalım lütfen.
Öztürk Akkök
Bir yanıt yazın