‘Zararın neresinden dönülürse kardır’ misali, neyse ki tarihi Yakutiye Medresesi için de aklın ve ilmin icabı, gerekli adımlar atılmaya başlandı.
Her şeyden önce, binanın dış cephesinde çirkinlik abidesi gibi duran doğalgaz sistemi çözülecek, ardından da çatıdaki fener aslına uygun bir şekilde yeniden düzenlenecek…Bu taze bilgi dün geldi…
Erzurum Rölöve ve Anıtlar Müdürü Suat Bakır ile aynı kurumda teknik personel olarak görev yapan mühendis Evren Kavali ziyaretimize geldi.
Basında çıkan haberleri ve kamuoyunun hassasiyetini göz önüne alarak, yapılan çalışmaları özetleyen bir dosya ile gelen Bakır ve Kavali’nin anlattıklarından öğrendik ki, esasında restorasyon çalışması henüz nihayete ermemiş. Bu noktada bir yandan resmi yazışmalar sürerken, beri yanda da uzmanlar yeni formül arayışını sürdürüyormuş.
Haberin bu kadarı bile tarih ve ecdat yadigarı Yakutiye adına son derece sevindiricidir…
Dünkü yazımızda da işaret etmeye çalışmıştık, bu restorasyon çalışması hoş kötü niyetli bir amaç taşımıyor, ancak yapılan iş hem tarihi eserin şanına yakışmıyor, hem de estetikten çok uzak…
Başka milletlerde de benzer düzenlemeler yapılıyor ama hiç birinde bizde olduğu gibi muhteşem bir eserin dış cephesi borularla donatılmıyor.
Demek istediğimiz özetle buydu ve bir de Anıtlar Kurulu’nun hiçbir zaman “dediğim dedik, astığım astık” gibi bir yetkiye sahip olamayacağıydı. Dün bu ziyaret sayesinde öğrenmiş olduk ki, gerek fenerin inşası, gerekse doğalgaz sisteminin çekilmesi ile ilgili projeler Bakanlık tarafından hazırlanmış. Yani Erzurum’daki yöneticiler bu hususta bir inisiyatif kullanamamışlar. Buna rağmen doğalgaz sistemi için farklı bir arayış peşindeler.
Ve çok yakında bu farklı arayış olumlu bir sonuç verecek gibi…
Sistem, binanın dış görüntüsünü bozmayacak bir biçimde yeniden düzenlenecek. Ayrıca içeride de iyileştirmeye dönük başka çalışmalar da büyük bir hızla devam ediyor. Fener meselesi ise belki biraz zaman alacak ancak mutlaka mevcut şeklinden kurtarılarak, belki 1840 yılında yapılan haline dönüştürülecek. Bu noktada da kamuoyu hassasiyeti dikkate alınıyor.
Şayet basın ile Rölöve ve Anıtlar Müdürlüğü arasında başından beri bir iletişim olmuş olsaydı, en azından çıkan haber ve yorumlarda, restorasyon çalışması sanki bitmiş gibi kamuoyuna takdim edilmezdi. Bu ziyaretle öğreniyoruz ki, çalışmalar devam ediyor. Dolayısıyla yapılan yanlışları düzeltmek mümkün.
Suat Bakır bu noktanın altını defalarca çizerek, “Bizler ecdat yadigarı bu eserleri göz bebeğimiz gibi koruyup esirgemekteyiz. Restorasyon çalışmalarının en güzel şekilde tamamlanması için, elimizden gelenden daha fazlasını yapıyoruz” dedi.
Hem Suat Bakır’ın hem de uzman olan Evren Kavali’nin duyarlılığı bizi mutlu etti. Ancak ellerinde yeterli imkan olmaması, bu genç ve azimli arkadaşların işini güçleştiriyor.
Düşünebiliyor musunuz, sekiz vilayet ve yüzlerce tarihi eserden sorumlu bir müdürlükte sadece ve sadece üç teknik eleman görev yapıyor.
Hal böyle olunca da her yere yetişmeleri mümkün olmuyor. Buna rağmen, Yakutiye için verdikleri bilgi yüreğimizi ferahlattı. İnandık, Yakutiye emin ellerde…
Dileriz restorasyon çalışmaları tamamen bittikten sonra da bu kanaatimiz değişmemiş olsun.

Doğu Anadolu Gazeteciler Cemiyeti

24 Kasım Öğretmenler Günü; aynı zamanda da Doğu Anadolu Gazeteciler Cemiyeti’nin kuruluş günüdür. Bir yanda elleri öpülesi öğretmenlerimiz, bir yanda da üyesi olmaktan onur duyduğumuz Doğu Anadolu Gazeteciler Cemiyeti…
Bu vesileyle hem tüm öğretmenlerimizin, öğretmenler gününü kutluyoruz; hem de Cemiyetimize daha nice başarılı yıllar temenni ediyoruz.