Erzurum’a şebeke suyu verileli tam sekiz yıl geçti. Suyun verildiği günden bu yana ‘Halk su temiz değil’…
Erzurum’a şebeke suyu verileli tam sekiz yıl geçti.
Suyun verildiği günden bu yana ‘Halk su temiz değil’ diyor,
Büyükşehir Belediye Başkanı ‘Temiz’ diyor…
Nihayet Sağlık Bakanı Recep Akdağ’da fikrini söyledi,
Ne dedi?
‘Suda sorun var’
*
Yrd. Doç. Dr. Nuhi Demircioğlu’da ‘Suda Problem var’ demişti.
Kıyametler koptu.
Hocanın başına gelmeyen kalmadı.
Vay sen misin suya bahane bulan…
Mahkemelerde süründü,
Adeta infaz edildi.
*
Sayın Bakan’ın seçim bittikten sonraki açıklamasını okudum.
Siyasi nezakete çok uymuş.
Bir taraftan su kalitesinde problem olduğunu, suyun sarı aktığını söylemiş, diğer taraftan ise
altyapının demir borulardan oluştuğunu suyun eski borulardan geldiğini, sarı rengin bu sebeplerden
oluştuğuna dikkati çekmiş.
Hemen yeri gelmişken şunu belirtelim,
‘Şehrin şebekesinden kuyu suyu çıkıyordu ve su hiç sarı ve kokulu akmıyordu’
Sayın bakan daha farklı kimyasallardan bahsetmiş.
Bunlar nasıl kimyasal maddeler ki,
Demir buruları etkiliyor ve suyun rengini sarı yapıyor.
Benim mesleğim değil ama bu kimyasallar suya karışıyor ve bu suyu bebekler, çocuklar
insanlar içiyor.
Bu insanlarda ne tür etkilere neden olacak?
Ne tür hastalıklara sebebiyet verecek?
Cernobilde de o dönemin bakanları vatandaşın karşısına çıkmış, çay içmişlerdi.
Ama sonrası felaket oldu.
Karadeniz kanser vakalarının yaşandığı bölge haline geldi.
*
DSİ’nin su raporunu okudum.
Raporda diyor ki,
‘Kaliteli su renksiz ve kokusuz olur’
Ne yazık ki,
Evlerimizden akan su renkli ve kokulu…
*
Sekiz yıldır vatandaş şamar oğlanına çevrildi.
Mahalli seçimler öncesi yerel Tv lere çıkılıp ‘Su temiz deyip su mu içilmedi’
Billboardlara ‘Bu şehrin siyasileri elde bardak resimlerle suyumuz temiz’ reklamları
vermediler mi?
Hatta gazeteciler suya pis denildiği için mahkemelere mi verilmedi.
*
Peki sonuç;
‘Suda problem var’
O zaman Günaydın…
*
Ama vatandaş suyun temizliğine iyi ki de inanmadı.
İçmedi.
Yerli çeşmelere taşındı.
Gerçi çok sayıda yerli çeşmede azizliğe uğradı şehir şebeke suyu ile karıştı.
Sekiz yıl sonra suyun sorunlu olduğu kamuoyuna duyurulmuş oldu.
*
Şimdi vatandaş sekiz yıldır içtiği suyu kussun mu?
Yoksa ne yapsın.
Kimyasallı suyu içmeye devam mı etsin…
İleriki yaşlarda çıkması muhtemel sağlık sorunları için hakkını kimlerden, kimlere sorsun?
*
Şimdi…
Halk diyor ki musluktan sarı, pis bir su akıyor,
Başkan halkın sarı dediğine duru diyor, kirli dediğine temiz diyor.
Bakan da halkın dediğini diyor.
Peki doğruyu kim söylüyor
Tabi ki halk ve bakan…
Bakanı alkışlayan ve başkanı kapanışta ve mitinkte başbakanın önünde yuhalayan halk da…
Bakan gibi düşünüyor,
Başkan gibi değil.
Ama her şeye rağmen bir sorun var galiba,
‘Suyun kirli olduğunu ispat etsinler istifa ederim’ diyen Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Küçükler yoksa gözden mi çıkarıldı!’…
Esat Bindesen
Bir yanıt yazın