“Bu gün ulaştığı konumu ile dünya markası olma yolunda hızla ilerleyen Üniversitemiz TBMM Başkanımızın katılımıyla yeni eğitim öğretim yılının resmi açılışını yaptı.
Konulan hedefler büyük ve güzel…
***
“Kuruluşundan bu güne geçen süre içerisinde öğrenci mevcudunu ‘Uzaktan Eğitim’ gören öğrencileriyle birlikte 60 bin civarına çıkardı.
Üniversite Kuran Üniversite unvanına karşın, bilim adamlarının tercih ettiği ve bu tercihin daha da artırılmasının hedeflendiği bir üniversite…
Geçtiğimiz ay Hollanda’nın 500 yıllık Leiden Üniversitesi’nin yaptığı Dünyadaki Bilimsel Üretkenlik ve yayın Kalitesi açısından 2010 yılında dünyanın ilk 500 üniversitesi arasına giren Üniversite…
Bu sıralamada dünyanın ilk 100 üniversitesi arasına girme hedefinde olan üniversitemiz…
Öğretim Üyelerini bilimsel araştırma için daha çok yurt dışına göndermeyi ve her öğretim üyesine bir bilimsel makale hedefi koyan bir üniversite…
Üstelik bilimsel makalelerde kaliteyi ön planda tutan bir anlayış…
***
Teknolojiyi en iyi kullanabilme becerisi kazanmış bir Üniversite…
Bu anlamda; NANO Teknolojisi kullanan, DPT ile ortak projelere imza atan ve Yeşil Ev projelerine hayat vermeyi arzulayan,
Avrupa’nın en yüksekte, dünyanın en yüksekte kurulu 7 bahçesinden biri ‘Botanik Bahçesi’ni kente kazandıran Üniversite…
Ve ,
Dünyanın en büyük UZAY Gözlem Evi’ni yapmayı planlayan bir Üniversite…”
***
Yukarıdaki satırları geçtiğimiz yıl Atatürk Üniversitesi’nin yeni öğretim yılının açılış töreni sonrasında yazmıştık.
Rektör Hikmet Koçak Hoca, daha öncesinde bir yılı değerlendirdiği toplantısında üniversitenin hedeflerini anlatmıştı.
Hoca, dün benzeri bir toplantı daha yaptı ve gerçekleştirilenleri anlattı.
Doğrusunu isterseniz yapılanlarla gurur duyduk…
Çünkü Hikmet Koçak Hoca bir yıl önce söylediği bir çok projeyi gerçekleştirdiği gibi, Üniversitenin dünya ile bütünleşmesinde önemli adımlar da atmıştı. Üstelik bunu yaparken kendi ifadesi ile; “Bunları ‘ben’ olarak değil, ‘biz’ olarak gerçekleştirdik” diyor…
Gördük ki Hoca, gerçekleşen bir çok başarılı projeyi paylaşmayı fevkalade önemsiyor…
***
Atatürk Üniversitesi’nin 54 yılda ulaştığı tablo belki çok muhteşem değil ama bana göre mükemmel…
Bünyesinden bir çok üniversite doğuran üniversite…
Türkiye genelinde onlarla ifade edilen Atatürk Üniversiteli Rektör…
Bilimsel sıralamada Türkiye genelinde 7. sıra…
Dünyanın en iyi 500 üniversitesi arasına ismini yazdırma…
Yaklaşın 2500 akademik personel…
500’ün üzerinde bilimsel ve kültürel faaliyet…
Doğu Anadolu’nun çatısından dünyayı ve uzayı gözlemleyecek İbrahim Hakkı Gözlemevi…
Üniversitemizin çıtasını daha yükseğe çıkaracak yeni fakülte ve yüksekokullar…
6 programıyla eğitime başlayan ve ilk yılında 20 binin üzerinde öğrenci kaydı hedefleyen Açık öğretim fakültesi…
Dünyanın bir çok ülkesinden gelip eğitim gören 400’ün üzerindeki öğrencisi ve bu yıl ikincisinin düzenlendiği Avrasya İpek Yolu Üniversiteler Konvansiyonu ile dünyaya açılan bir üniversite…
***
Son bir yılın değerlendirmesinin yapıldığı toplantıya Üniversitemizin yönetim kadrosu eksiksiz katılmıştı.
Gelinen noktada hepsinin emeği çok ve hepsinin yüzünde başarılı olmanın ifadesi vardı.
Yönetimi tebrik ediyoruz…
***
Dünkü toplantıda ikinci üniversitenin yeri de merak konusu idi…
Şehir kalkınmasında, insanların sosyal ve kültürel yaşamlarında, kentin ekonomik gelişmişliğinde önemli bir yere sahip olan üniversite kampüsünün konumu elbette ki çok önemli ve biz de Erzurum Teknik Üniversitesinin yerini önemsiyorduk.
1000 yıllık üniversite geleneğine sahip olan Erzurum’un bu hüviyetinin korunmasında istiyoruz ki Teknik Üniversite Kampüsü şehrin doğusuna kurulsun ve İpekyolu güzergahı yeniden canlansın…
Ancak bazıları da diyor ki, mevcut üniversitenin arazisine kuralım… Yani kolayına kaçmak istiyorlar…
Rektör Prof. Hikmet Koçak Hoca da diyor ki;
“Biz buna karşı olduğumuzu ifade ettik. Eğer bu arazi Atatürk Üniversitesi’nin elinden alınırsa, o zaman başta Ziraat Fakültemiz olmak üzere diğer ilgili fakültelerimiz önemli bir uygulama alanlarını kaybetmiş olacak. Bu da bilimsel faaliyetleri ciddi manada etkileyecektir”
Hikmet Hoca’ya katılıyor ve diyoruz ki;
“Ev üstüne ev olmaz…”
Feridun Fazıl ÖZSOY
Bir yanıt yazın