12 Haziran 2011 seçimleri, Türkiye siyaset tarihinin en önemli seçimi sayılabilecek özellikte olması bakımından çok hassas bir dönem geçirdik.
Türk milleti yıllardır alıştırılmış olduğu vesayetçi anlayışa –hayır… dediği bir dönemi yaşıyor. Üstünlerin hukukunun egemen olduğu dönemleri geride bırakıyoruz. Gerçekten hukukun üstün olduğu gerçek demokrasiye geçmek için adım atılmıştır.
Bu adımı hangi siyasi parti yaparsa yapsın halktan destek görecekti.
Öte yandan halka hizmet etme anlayışından uzak olup halkı ötekileştiren, ayrıştıran, sıkıştığında silahlı kuvvetleri göreve davet eden siyaset anlayışı artık halk nezdinde kabul görmemektedir.
Bunu en çarpıcı açıklamayla gündeme getiren usta gazeteci Mehmet Ali Birand’ın “Askerin milleti yönetmesini çare olarak görme yanlışını benliğimize yerleştirmiş olarak yaşadık yıllarca” itiraf şeklindeki açıklaması oldukça ders çıkarılacak nitelikte oldu.
Sözün özü en kötü sivil siyasi iktidar bile askeri yönetimden, askeri darbeden iyidir. Halkımız buna kesinlikle inandı ve altına imza attı.
Ak Parti üç dönem iktidar olmanın tecrübesi ile ülkemize yaptığı hizmetler sonucunda markasını tescillemiş oldu.
Başbakan Recep Tayip Erdoğan’ın da güven veren karizması başka söze ne hacet dedirtiyor insana.
Kılıçdaroğlu rüya gördü
CHP Genel Başkanının seçimden kısa bir süre önce göreve gelmesi ve seçimlerde istikrarlı bir politika sergileyememesi neticesinde CHP seçmeni dahil halkın genelinde güven vermeyen bir profil oluşturdu.
Birgün iddialı bir açıklama yapıyor hemen akabinde o söylediklerim yanlış anlaşıldı ben öyle demek istememiştim, yok öyle yok böyle…
Benim adım Kemal ben hallederim…
Yok benim adım Kemal dedi, Atatürk’ün bir isminin de Kemal olmasıyla çağrışım yapar belki, Ecevit’in kasketini giydi belki halkçı Kemal derler ama nafile. Egemen Bağış’ın deyimiyle “ Çakma Gandi gerçek olmuyor işte rol icabı oluyor. Sonu da böyle hüsran oluyor.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun ömrü boyunca gelebileceği en iyi kariyer bence bu kadardır. Bu kariyeri de sürprizlere borçludur. Seçimler yapıldı bitti halk tercihini yaptı ve hayatın gerçekleri günyüzüne çıktı şimdi.
Kısacası sayın Kılıçdaroğlu tatlı bir rüya gördü, fakat ne yazık ki körolası çalar saat uyandırdı ve rüya bitti.
-Kemal bey Kemal Bey kalk oturduğun koltuğun tozunu alacaklar, bak Deniz Baykal ve Sav ekibi seni savacaklar, bekliyorlar. Haydi Kemal Bey işine gücüne bak, eve ekmek lazım.
Kenan Gülerci
Bir yanıt yazın