Genç kuşaklara kahramanlarımızı tanıtmak, onlara vefa göstermek her millet ferdinin birinci görevi olmalı… Bu elbette sadece ferdi…
Genç kuşaklara kahramanlarımızı tanıtmak, onlara vefa göstermek her millet ferdinin birinci görevi olmalı… Bu elbette sadece ferdi bir görev değil, tüm kurum ve kuruluşların da vazifesi…
Geçen gün Erzurum Hava Limanında anlamı bir tören vardı.
Ulaştırma sektörünün önemli bir kuruluşu olan Devlet Hava Meydanları İşletmesi, “Erzurum Havalimanında milli kahraman Nafiz Kotan`ın ismini yaşatacak“ bir hizmete imza attı.
Erzurumlu tüccar Nafiz Kotan`ın, Türk ordusuna bağışladığı uçaklardan birinin maketi Erzurum Havalimanı`na asıldı.
12 metreboyundaki makete Erzurumlu Nafiz Kotan adı yazıldı. Artık alandan gelip gidecek binlerce yolcu bu milli kahramanı hatırlayacak, ruhuna bir Fatiha okuyacak…
Yokluğun, yoksulluğun, yoksunluğun yunan gâvurundan daha şedit şekilde boğazımızı sıktığı Milli Mücadele günlerinde… Ordu için koyun, merkep, bir çift çorap, biraz yiyecek devşirilen bu zalim dönemde…
Erzurumlu bir yiğit ortaya çıkıyor… Diyor ki, kongre sayesinde şehrimde başlayan bu var oluş mücadelesi kolsuz kanatsız kalmasın… Öyle bir katkıda bulunayım ki, düşmanın başına bomba kurşun yağsın…
Gidiyor postaneye, yetkili makamlara şu telgrafı çekiyor;
“İstanbul`dan satın aldığım ve buraya getirmeyi başardığım uçak bugün geldi. Adıma orduya armağan ediyorum. Kabulünü dilerim. Düşmanın üzerine ilk bombayı atacak olana iki yüz lira ödül vereceğim. Milletimizin esenliğe kavuşmasını ve başarıya ulaşmasını Allah`dan diler, saygı ile ellerinizden öperim. Erzurumlu Hacımehmetzade Nafiz.”
Nafiz KOTAN ‘a hangi güzel sıfatı versek yakışır… Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Sayın Binali Yıldırım, Ondan ‘ Milli Kahraman’ olarak söz etti, konuşmasında…
Evet, o gerçek bir Milli Kahraman…
Ve bir Millet, kahramanlarının değerini bildiği ölçüde ‘büyüktür.’
Genç kuşaklara kahramanlarımızı tanıtmak, onlara vefa göstermek her millet ferdinin birinci görevi olmalı… Bu elbette sadece ferdi bir görev değil, tüm kurum ve kuruluşların da vazifesi…
El alem, milletini büyük göstermek için ‘üretilmiş kahramanlar’ ve ulusal efsaneler yaratıyor… Kahraman zengini bir millet olarak biz ise, mevcut şahsiyetlerimizin izlerini silmeyi, onları vefasızlık ve kadirbilmezlik karanlığında unutmayı marifet sayıyoruz! Neyse ki Nafiz Kotan için bir şeyler yapıldı da, yüreğimize su serpildi…
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Sayın Binali Yıldırım, bildiğiniz gibi Erzincanlı… Gözlemlerime göre komşuluk hatır ve hukukunu gözeten, Erzurum’u da şehrinden hiç ayırt etmeyen bir siyasetçi.
Devlet Hava Meydanları İşletmesinin, kurumu gerçekten çağdaş ve örnek bir noktaya taşıyan Genel Müdürü Orhan BİRDAL Bey de Erzincanlı… O da Erzurum’a gönül bağı olan bir değerli bürokrat…
DHMİ’nin üst yönetim kademesinde bir kıymetli Erzurum evladı daha var… Genel Müdür Yardımcısı Mehmet ATEŞ… Büyük bir görev bilinciyle karınca gibi gece gündüz çalışıp, kurumuna ve şehrine yararlı olma çabası içinde…
Gönül rahatlığı ile söylüyorum, Erzurum Havalimanı, hizmet kalitesi ve teknik donanım açısından ülkenin en iyi alanlarından biri… Ülkenin hava ulaşım üssü olma yolunda emin adımlarla yürüyen Erzurum, bu başarı tablosunu yukarıda işaret ettiğim ‘kadroya’ borçlu büyük ölçüde…
Tabii ki, bir şehre getirilmesi düşünülen, planlanan, gerçekleştirilen hizmetlerin asıl onur payı, ‘şehrin siyasi önderlerine’ aittir. Nasıl ki aksaklıklardan onları sorumlu tutuyorsak, alkış gerektiğinde de aslan payı onların olmalı… Şehre hizmet noktasında Sağlık Bakanı Sayın Recep AKDAĞ ve diğer bazı siyasi şahsiyetlerin önemli payı olduğunu kim inkar edebilir?
Nafiz KOTAN isminin yaşatılması açısından bu çabayı önemsiyorum. Elbette bir kurumun kendi hizmet alanı içinde yapabileceği bu kadar olur… Sanırım Belediyelerimizden birisi de ‘Piknik alanına’ bu ismi vermişti… O da iyi… Ancak sanıyorum şehir daha büyük bir esere bu adı vermeyi gündeminden düşürmemeli… BU ÇABALARA EVET, AMA YETMEZ!
Bir yanıt yazın