‘Dilde, İşte, Fikirde birlik…’

Türk Dünyasının büyük düşünce adamlarından Kırımlı İsmail Bey Gaspıralı’nın bu gün de bayrak gibi taşınan bu düşüncesi bir kez daha yad edildi…

Geçtiğimiz salı günü Atatürk Üniversitesi oditoryumu Mavi salonda ‘Kırım Tatarları’ ve yaşadıkları dram konuşuldu…

Akşamında da Kırım Tatar Halk Dansları ve Müzik topluluğunun muhteşem gösterisi vardı.

Her iki etkinlikte de İsmail Bey Gaspıralı ve yakın zamanda ebediyete uğurladığımız Türk dünyasının ünlü yazarı Cengiz Dağcı yad edildi veKırım’dan selam getirildi…

***

Kırım konuşulduğunda ilk akla gelen isimler İsmail Bey Gaspıralı, Cengiz Dağcı ve Abdülcemil Kırımoğlu’dur…

Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç.Dr.Hakan Kırımlı’nın dediği gibi İsmail Bey Gaspıralı’yı birkaç cümle ile anlatmanın imkanı yoktur. Hele bizim burada birkaç satırla anlatabilmemiz hiç kolay değildir…

Yine Hoca’nın deyimi ile; “İsmail Bey Gaspıralı’da bir halkın küllerinden yeniden doğuşunu izlersiniz…”

***

Cengiz Dağcı…

Türk dünyasının büyük yazarı… Kırım’da ve Türk dünyasında yaşanan acıları, insanlık onurunun ayaklar altına alınışını ve ‘Onların da İnsan’ olduğunu eserlerinde yansıttı ve dünyanın ilgisini çekti…

İsmail Bey Gaspıralı’nın ‘Dilde birlik’ düşüncesine öylesine bağlıydı ki, Türkiye’ye hiç gelmedi ama bütün eserlerini İstanbul Türkçesi ile yazdı…

Yakın zamanda kaybettiğimiz bu ünlü yazarımızı rahmetle anıyorum…

Ve

Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu…

Sovyet Rusya’nın zulmüne ayak direyen, karşı koyan bir büyük insan…

Kırım Tatarlarının 1917 yılında yurtlarından sökülüp atılmasıyla başlayan ve ancak 1991 yılında kısmen dönebildikleri Vatan mücadelesinin bir yılmaz kahramanı Cemiloğlu…

Kırım Tatarlarının yaşadıkları acıları dünyaya duyurmağa çalışan, bu uğurda yıllarını zindanda geçiren bir Alp-Eren…

***

Geçtiğimiz Salı günü gündüzünde Kırım’ın bu yüce insanlarından Türkiye’ye selam gelmişti… Gecesinde de sanki Elazığ’ın ‘Çayda Çıra’sı, Urfanın Sıra Gecesi ya da Erzurum’un Kına Gecesi gibi Kırım’ın kültürel etkinliği ile adetaBahçesaray’a, Hansarayı’na ya da Akmescit’e gittik… Öylesine sıcak, samimi ve Anadolu’nun bir köşesinde gibiydik…

***

Türk dünyasının önemli kentlerinden Erzurum’da bize bu güzellikleri yaşatanGüneş Vakfı’nın başkanı Prof. Dr. Alparslan Ceylan Hoca’ya ERVAK’a ve emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.

Feridun Fazıl ÖZSOY