Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) beklenen kararını açıkladı. Galatasaray ile Fenerbahçe arasındaki Süper Kupa Finali Erzurum’da oynanacak.
Kararın açıklanmasıyla birlikte Erzurum’da her köşe başında 11 Ağustos günü kentte yaşanacak karnaval havası, Türkiye’nin dört bir yanından gelecek olan taraftarların şehre katacakları renk konuşuluyor.
En büyük futbol takımı 3.Lig’de olan bir kent için son yılların en büyük futbol maçına ev sahipliği yapmak büyük bir olaydır.
Hele bu maç Galatasaray ile Fenerbahçe arasında oynanacak ise daha da büyük bir olaydır.
Biliyorsunuz; Erzurum’un Süper Kupa macerası 2011 Universiade Oyunları’ndan sonra başlamış, Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın 12 Haziran seçimleri öncesi Erzurum mitinginde verdiği müjde ile de iyice pekişmişti…. Ancak, futbolda yaşanan şike skandalı ve hesapta olmayan gelişmeler bu sevincimizi kursağımızda bırakmıştı..Kısmet bu yılaymış… Bu süper maç geçen yıl oynansaydı; Beşiktaş- Fenerbahçe arasında olacaktı… Bu yıl ise Galatasaray-Fenerbahçe arasında…
Bence hayırlı bir gecikme olmuş!…
Futbol Federasyonu’nun 11 Ağustos açıklamasıyla eş zamanlı olarak birileri hemen kendilerini ön plana çıkartmaya ve bu işten de bir siyası nema kapma yarışına girişti… Tıpkı o Anadolu söylencesinde olduğu gibi;
Şalvarı şaltak Osmanlı
Eyeri kaltak Osmanlı
Ekmede biçmede yok,
Yemede ortak Osmanlı..
Malum Erzurum’da biraz bu söylence gibidir; bir başarı varsa herkes ortak, bir başarısızlık ve risk söz konusuysa herkes kaçaktır…
Böylesi durumlarda işin asıl mimarları ise pek öne çıkmaz, duruma göre pozisyon alan fırsatçının feveranlarına karşılık seslerini dahi yükseltmezler.
Çünkü onlar görevlerini yapmıştır… Bu şark kurnazlarına öncelikle şunu hatırlatmak gerek;
-Beyler hepimiz de biliyoruz ki bu maçın Erzurum’da oynanmasını öncelikle Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan istedi. Futbol Federasyonu da bu isteği yerine getiriyor… Kimse ne şalvarının şaltağıyla, ne de oturduğu eyerin katlağıyla övünmesin…
Ancak benim anlatmak istediğim daha başka… Bir kere bu maçın Erzurum’da oynamasının başlıca sebebi Cemal Gürsel Stadyumu’na sahip olmamız… O stadyum olmasa idi; ne Başbakanımızın öyle bir arzusu olurdu ne de Erzurum’un böyle bir talebi…
Evet… 2011 Dünya Üniversiteler Kış Oyunları’nın açılış ve kapanış törenleri için sil baştan yenilen Cemal Gürsel Stadyumu, Anadolu’daki en görkemli stadyumlardan birisidir. İçinde birileri sayesinde maalesef ancak BAL ligi mücadelesi yapılsa da burası koca Trabzonspor’un, Beşiktaş’ın kıskançlıkla baktığı bir stadyumdur…
Oysa daha iki yıl önce bugünün kahramanları bu stadyum için kılını kıpırdatmıyordu…
Olayın en yakın tanıklarından birisi olarak şunu biliyorum ki; Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü’nün yaptırdığı projeyi dönemin Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Faruk Özak çok masraflı olduğu gerekçesiyle kabul etmiyordu. Faruk Bey, Trabzon gibi bir futbol kentinde bile böylesi bir stadyumun olmadığını belirterek, 2 saat açılış, 2 saat kapanış toplamı dört saatlik bir gösteri için söz konusu projenin Erzurum’a çok lüks olacağını ileri sürüyor, itiraz ediyordu.
Şimdi ortaya çıkıp Süper Kupa maçının Erzurum’da oynanması için olağanüstü çaba sarf ettiklerini vurgulayanlar da sesiz kalıyor hatta Bakan Özak’a destek veriyorlardı.
2010 yılının yaz aylarında Universiade hazırlıklarını yerinde görmek için Bakan Özak’ın her Erzurum’a gelişinde ilk tartışılan konu Cemal Gürsel Stadyumu olurdu… Zaman ilerliyor stadyumdaki belirsizlik sürüyordu. Stadyumda tadilat başlamış ancak tüm tribünlerin kapatılıp kapatılmayacağı, üst ve alt ısıtma sisteminin olup olmayacağı belirsizliğini koruyor hatta gereksiz görülüyordu… Herkes geçici çözümler üretiyor, sözde spor uzmanı böyyük yerel bürokratlarımız ve şehrin temsilcisi ise susuyorlardı…
Zaten onlar kendilerini; 2011 Projesi başarılı olursa; biz aldık, biz yaptık diye övünmeye, başarısız olursa; ne suçumuz var, bizi hiç bir şeye dahil etmediler ki diye kurgulamışlardı.
İşte bu belirsizlik sürecinde durumdan haberdar olan Ak Parti İl Başkanı Murat Kılıç devreye girmişti. Başkan Kılıç, tesisleri gezen Başbakan’a Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Faruk Özak’ın bu anlamsız tutumunu aktararak destek isteyen tek kişiydi. İl Başkanı Kılıç’ın bu isteğine olumlu bakan Başbakan, herkesin önünde da Faruk Bey’e kızmıştı:
– Bu ne demek ya!.. Öyle şey mi olur… Bu kadar masraf yapıyoruz bir stadyumun çatısı mı sorun olacak. Ne gerekiyorsa hemen yapılsın…
O anın tanığı olarak Erzurum adına nasıl da sevinmiştim…. Faruk Bey, Partisinin İl Başkanı Kılıç’ın bu sürpriz çıkışını bir şikayet olarak algılmış hatta bu tutumundan dolayı Kılıç’a ciddi şekilde tavırda almıştı…
Bugün; Galatasaray-Fenerbahçe maçı Erzurum’da oynanacak ise bunun gizli kahramanlarından birisi de o gün sergilediği duruşuyla Murat Kılıç’tır bunu herkes bilsin istedim…
Ha bir de; “ödenek önemli değil, yeter ki siz isteyin… “ diyerek ciddi maddi risk altında bir inşaat mucizesi yaratan ve 4 ayda Türkiye’nin en modern stadyumlarından birini ortaya çıkaran Akgün İnşaatın sahibi Erzurumlu Sururi Akgün’ü unutmamak gerek…
Bir yanıt yazın