Erzurum’da anıtlar kurulu eski evlere bile bir çivi çaktırmazken tarihin önüne kondurulan su deposunu nasıl görmez anlamak mümkün değil.
Evet neredeyse Mecidiye tabyasına bitişik olarak inşa ettirilen su deposu görenleri hayrete düşürüyor. Tarihe yapılan bu saygısızlık karşısında başta tarihçiler olmak üzere bir çok vatandaş tepki gösterirken anıtlar kurulundan çıt ses çıkmıyor.
Yakutiye Belediye Başkanı Ali Korkut göreve geldiğinde belediye hizmet binasının tarihi dokusunu ön plana çıkarmak için yapılan sıvaları söktürmüştü.
Taş yapı bütün ihtişamıyla ortaya çıkmıştı. Ne güzel diyip alkışlıyorduk ki anıtlar kurulu bir fotoğraf çıkardı ve binanın tekrar sıvanması gerektiğini belirterek belediyeye baskı yaptı.
Tarihi taş bina ne yazık ki yine sıvandı ve boyandı. Göz önündeki binalara bu kadar hassas olan anıtlar kurulu acaba Mecidiye tabyasına yapılan bu saygısızlığı ne oldu da görmezden geliyor merak ediyorum. Milli park ilan edilip tarih korunacak, gençlere o dönemi anlatacak bir müze haline getirilecek diye beklerken, Eski Genel Müdürlüğü tabyanın önüne su deposu yaptı. Üçüncü sınıf dünya ülkelerinde bile zor rastlanacak bir manzara bu.
Avukat Necati Bölükbaşı ve Erzurumluların yoğun gayretleriyle tabyalar halkın gezip görmesi için düzenlenmişti. Ellerimizle tabyaların etrafına ağaçlar dikmiştik. Geçen yıl çıkan yangında ağaçların bir çoğu yandı. Gidin görün tabyaların halini içler acısı.
Gelişmiş ülkelerde bu tür tarihi öneme haiz yapılar özenle korunuyor. Bırakın önüne su deposu yapmayı, fotoğrafını çekmek bile çoğu zaman mümkün olmuyor. Geçmişimize bu kadar mı ilgisiziz. Yazık çok yazık. Biz gazeteciler görüyoruz da bu rezaleti, anıtlar kurulu görmüyor, görüyor da sesini çıkarmıyor. Eski Genel Müdürlüğü’ne ne demeli? Su deposu yapacak başka yer mi yoktu da Mecidiye tabyasının tam önüne bu ucubeyi kondurdunuz?
Başbakan tarihi yapılara büyük önem veriyor. Bunu da her fırsatta dillendiriyor. 29 Haziran’da Erzurum’a gelecek. Görürse bu rezilliği ne cevap vereceksiniz? Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Küçükler tarihi yapıların ortaya çıkarılması için etrafındaki kötü yapıları yıkıyor.
Tarihi mirasımızı gün yüzüne çıkarıyor. Kale, Cimcime Hatun türbesi bunların örneği. Eski Erzurum evlerini bile önemsiyor, Müceldili konağının restorasyonu az iş değildi. Başkanın bu tavrı karşısında Eski Genel Müdürlüğü’nün Mecidiye tabyası önüne inşa ettiği su deposu ise “nasıl yani?” dedirtiyor.
Sultan Abdulmecit tarafından Yanıkdere ile kuzeyde ki Gürcü Boğazı’ndan gelecek düşmanları durdurmak maksadıyla 1852 yılında yaptırılan Mecidiye Tabyası tarihe, düşmana dayandı ve yıkılmadan dimdik ayakta. Tabyaya her baktığınızda; geçmişte yaşanan sıkıntıları, memleketi düşmana vermemek için bir milletin nasıl kenetlenip mücadele ettiğini, vatanın kutsallığını ve kolay kazanılmadığını hatırlarken şimdilerde görünen manzara ucube bir su deposu. Mecidiye tabyasının önüne yaptırılan su deposuyla adeta şehirle bağlantısı kesildi.
Şehre hakim tepedeki tabya her yerden, bütün görkemiyle görünüyordu. Şimdi ise tabyaya doğru baktığınızda kiremitten yapılmış ucube su deposunu görüyorsunuz.
İşte tarihe verdiğimiz değer.
Anıtlar Kurulu’nun konuyla ilgili açıklama yapması gerekiyor. Nasıl geçerli bir nedenle tarihe bu saygısızlığın yapılmasına izin verdiklerini açıklasınlar. Dedim ya tarihi değeri var diye vatandaşın oturduğu eve çivi dahi çaktırmayan kurul üyeleri, Mecidiye tabyası yapılırken neden gözlerini yumdu, sesini bile çıkarmadı ?
Bir yanıt yazın