Son yıllarda sigarayı bırakma ve kapalı alanlarda kullanmama konusunda  verilen mücadele de oldukça yol kateden ülkemiz, özellikle yasaklar konusunda ki kati duruşu da  takdire şayan….

Kapalı alanlarda, kahvehanelerde, işyerlerinde, kurum ve kuruluşlarda ki disiplinize edilen kurallar zaman zaman delinse de  bu uygulama amacına yavaş yavaş ulaşmış durumda….

Yani her canı isteyen gömleğinin sol üst cebinde bulundurduğu sigara paketini el alışkanlığı ilede olsa çıkarıp yakamıyor…

Mesai saatlerin de çalışanların ‘sigara içme’ zamanını sık kullanması halinde de oldukça azalma var….

Yani o tiryaki dediğimiz kişilerin mesai saatleri içerisinde her yarım saatte bir işini yarım bırakarak sigara molası vermesi de artık rayına oturur gibi…

En önemlisi sigarayı kullanma sıklığı bu yasaklar sayesinde sadece ve sadece mesai saatlerinde azaldı…

Ya sonrasında….

Özellikle mesai saatleri diyorum çünkü, akşam saat 5.30 dan sonra sigara tüketimi yine bildiğimiz hızda ve dahada artarak tüketiliyor…

Yani gün içerisinde içilmeyen sigaralar artık ardı ardına yakılmaya, ara verilmeksizin içilme hızını artırarak devam ediyor.

Devletin bu yoldaki israrlarına karşı yaptığı çalışmalarda  başarı sağlandı mı?

Burası muammalarla dolu….

Sizce amacına ulaştı mı?

Gerek hükümet kanadından ve gerekse ilgili merciler projelerinin tuttuğunu sonuna kadar savunuyorlar…

Çünkü yaptıkları istatistikler de hep onların söylediği şekilde sonuçlanıyor…

Bu  resmi çalışmaların sonucu…..

Kazın ayağı hiçde öyle değil…..

Türkiye de  tütün ürünlerinde yapılan anormal zamlarla satışlarının düştüğü bir gerçek…

Tekel ürünlerinin alım gücünün üzerinde satişa sunulması, üstüne üstlük kapalı alanlarda   sigara yasağı, mantıklı bir reform gibi görünse de, Türkiyeyi kana bulayan terörün bu reforumlar üzerinden yaptığı çalışmalar açıkca görünüyor…

Gündeme gelmeyen bu konu basın camiasınında hiç gündemine düşmüyor!….

Ozaman gerçek olmayan sorun ne?

Hemen söyleyeyim…

Bitmeyen terör…

Ne alaka?…

Evet  yanlış tesbitlerle  yapılan reformlar…

Bitmeyen terörün beslendiği bir damar …

Kaçak sigaralar ve uyuşturcu kaçakcılığı…..

Türkiye’de düne kadar tüketilen tütün ürünlerinde iki kat arttığı gerçeği ortada…

Zamlarla alım gücünü  aşan devletin sattığı sigaraya karşı, vatandaş şimdi her köşe başında gayri resmi satılan ve parasının nereye gittiği artık bilinen çok ucuz rakamlara aldığı ve  tükettiği kaçak sigara…

Geçen yıl Erzurum Emniyet Müdürlüğünde bir toplantıda  bu konuyu dile getirmiş ve bu kaçak sigaranın önüne geçilmesi gerçeğinden bahsetmiştim…

O gün Erzurum’da gördüğüm bu gerçeği, şimdi iki aydan beri yaşadığım Metropol şehirde de  görünce canım yandı…

Dün 350_400 bin nüfuslu bir şehirde satılanların ne kadar büyük rakamlar oluşturduğunu görüp önlem alınmasını  isterken, bu gün 17 milyonluk bir şehirde, hemen hemen her semtte, alanen satılan ve peynir ekmek gibi rağbet gören kaçak sigara satışlarının getirisini varın sizler hesaplayın…

Demek ki bu ülke, bir yandan terörü bitirmek için harcadığı  para kadar göz yumduğu veya göremediği bir gerçekle teröre giden kaçak sigara satışlarıyla kendi bindiği dalı kesiyormuş…

Bugün gerek emniyet birimlerinin ve gerekse hükümetin verdiği mücadeleler boşta kalıyormuş….

Nasrettin Hocanın göle mayasının tutmadığı gibi bu reformunda ya tutarsa gerçeği veya zorlamaları  ile gitgide vatandaşı dahi bu damarın beslenmesine bile bile yardım ettirmeye zorlayan bir sistem…

Bırakın pahalı sigara ile uğraşmayı, vatandaşın parasını kontrol edecek onun devlete ve millete güvenini kazanacak daha akli reforumlarla bu bataklığı kurutun.

Ölümü kusan hem mermi ve hemde onun alınmasına para sağlayan kaçak sigara gerçeğini durdurmuş olacaksınız….