Engebeli yolların sonu hep düzlüktür….

Ünlü yazar GeorgeBernard Shaw  ‘eğer yürüdüğünüz yolda güçlük ve engel yoksa, bilin ki o yol sizi bir yere ulaştırmaz.’ demiş….

Evet yaşam bir yoldur…

Bu yol doğumdan ölüme kadar süren  engebelerle dolu bir yol…

Bu yolu  uyurken düz, uyanıkken engebeli görmek gibidir…

’Uyurken göremediklerimiz, uyanıkken gördüklerimizin gerçeklerini değiştirmiyor…’

Çevremizde olup bitenlerin gerçekleri değiştirmeyeceği varsayılsada,ülkemiz için  mücadele her zaman olacaktır…

1980 li yıllara kadar  Türkiye gerçeklerinde  siyaset kavgaları, rejim ve yönetim sıkıntıları vardı….

1980 den sonraki Terör olayları ülkemiz başında bir bela….

En az otuz yıldan beri süregelen mücadele de halen terörle ilgili sıkıntılar giderilemedi…

Daha özgür, daha iyi yaşam şartlarında yaşama arzuları,  etnik kökenli insanların bu yaşantılarıyeterli görememe arzuları, bu bölücü yolların kullanılmasına, dirlik ve düzenin  bozulmasına da neden olan dış güçlerin etkileri dünden beri hep devam ediyor…

Bu güçlerin etkisinde kalan  ülkeler helak olurken, güçlü ve iradeli ülkeler mücadelelerine devam ediyor…

Ortadoğu ise  kaynayan kazan…

Ülke idarecilerin halkın üzerinde ki dikta rejim ve yönetenleri, halkının  mağdur edilmesine veya ezilmesine göstermediği hassasiyet o ülke yönetimindeki düzenide eninde sonunda bozuyor…

Dünkü  sosyalis rusyanın bugünkü durumuna bakın, Yıllarca zulmettiği o halk, yeter demesini bildiği an kendi   bağımsızlıklarını kazandıkları an oldu.

Bu gün suriyenin içinde bulunduğu durum hepimizi üzerken, Esad’ın egoları elbetteki kendi sonuyla bitecek…

Dünkü Irak bunun faturasını kat be kat katmerli ödedi,  ama o ülkede de bir adaletsizlik yaşandı ve hiçbir hakkı olmayan binlerce insan ya öldürüldü veya tecavüzlere maruz kaldı…

Ama  zalim ve zulümle alakalı bir yaşam elbetteki  çekilebilir değildir…

TÜRKİYEmiz bu anlamda çok yol katetti… Yani son yarım asırdan beri ülke rejimi ve halkın yaşama anlamındaki mücadeleleri her alanda bolluk ve bereket içinde , hele hele en önemlisi özgürce yaşama devam ederken, ülkenin diğer yaşam damarlarının iyileştirmesi içinde var güçle çalışılıyor…

Beğenelim, beğenmeyelim, zaten her şey güzel olsa, yaşamın kıstası olamayacak ve doğruyu bulmada sıkımntı yaşanacak. Üülkemiz son çeyrek asırda  mamur ve medeniyet timsali bir duruşu ve bir o kadar da huzur ve güveni var…

Terör belasının musallat olduğu ülkemiz tüm gücü ile halkların haklarını savunuyor ve ayrımcılığa da pirim vermiyor…

Bu gün içinde bulunduğumuz yaşam yüzyıllardır özlemini duyan ama yaşamsal anlamda bizleri yakalama hevesleri ile yanıp tutuşan ülke sayılarıda az değil….

Herkes gibi  bizde ülkemizi  seviyoruz… Sadece dış etkenlerin kandırdığı azlık bir gurubun şuursuzlukları var, bu da  bilirsiniz ki bu cennet vatanın kıskançlığının bir göstergesidir…

Yarınlara yetiştirilen gençlik bunun farkında elbet…Engebeli yolların sonu hep düzlüktür bunun için içimiz rahattır….