Erzurum Milletvekili Muhyettin Aksak’ın Gaziantep ve Şemdinli saldırılarının ardından sarfettiği cümleler bazı yaygın medya organlarında fırtına kopardı…
Aksak’ın sözlerini istedikleri gibi yorumlayan kimi yazarlar kamuoyunu da yanlış yönlendirdiler…
Dahası tehditler yağmaya başladı ve aynı çatı altındaki milletvekilleri de Aksak’ı hak etmediği bir takım sözlerle itham etti…
Kimin umurunda…
***
İyi de Muhyettin Aksak, bu kadar fırtına koparacak ne söylemişti…
İşte o sözler…
“Açıklamamı yanlış yerlere çekmek isteyen, sözlerimi çarpıtmak isteyenler yok değil var. Ben her zaman bunu haykırdım, yine de haykırıyorum. Türkiye’de Kürtler, Lazlar, Çerkezler ve Araplar hepsi kardeştir. Bizim kardeşimizdir. Ama PKK’ya, kana bulaşmış, sivilleri, askerleri, polisleri katleden bunlara destek veren bunlarla görünen, bunları besleyenleri lanetliyoruz.”
Bu sözlere katılmamak mümkün mü…
Misak-ı Milli hudutları içerisinde yaşayan herkesin ortak adı Türk değil midir…
Bu ülkedeki herkes bu anlamda kardeş değil midir…
Eli kanlı terör örgütü mensuplarını ve yandaşlarını, askerimizi, polisimizi ve savunmasız masum insanları katleden ve bunlara destek verenleri kınamak ne zaman suç oldu…
***
Sayın Aksak devam ediyor…
“Evet bebek öldürenler, evet devletin askerine, polisine, vatandaşına haksız yere kurşun sıkanlar, bunları katledenle, bunları şehit edenlere benim kullandığım kelimeler az gelir.”
“Ama PKK’nın içine girmiş bu Ermenilere de en ağır şeyleri (Ermeni dönmesi) söylemek bizim en tabi hakkımızdır.”
Daha dünyayı tanımadan kundaklarında öldürülen bebekler, bölgeye hizmet götüren görevliler, savunmasız vatandaşlar ve güvenlik görevlileri…
Ve daha başkaları… Hepsi terör mağduru…
Muhyettin Aksak, “Kullandığım ifadeler bunlar için az bile…” diyor…
Söyler misiniz Muhyettin Bey, bunlar için ne demeliydi…
Sessiz mi kalmalıydı, yoksa bu memleketin duyarlı bir evladı olarak tepki mi koymalıydı…
Milletin seçilmiş bir evladı olarak o da gereğini yaptı ve milletin ortak duygusunu seslendirdi, yapılan budur…
***
Muhyettin Bey diyor ki; “Bizler İstiklal Marşının etrafında kenetlenmiş insanlarız…”
Bu sözlerdeki anlamı merak edenler, İstiklal Marşının yazıldığı yılları ve milletin içinde bulunduğu ‘Ahval ve şeraiti’ okusunlar…
Bu milletin fertleri nasıl o gün ‘İstiklâl’ etrafında kenetlendiyse, bu gün de aynını yapmağa muktedirdir…
***
Hakimiyet’in yazarlarından İrfan Gürkan Çelebi kardeşim, dünkü yazısında ‘Esas Duruş ve Esaslı Duruş’ kavramları üzerine çok güzel tespitler yapmıştı.
Yazısında ; “Şimdi insanlık için esaslı duruşu göstermek zamanıdır.” diyor…
Bence Milletin Vekili Muhyettin Aksak,milletin duygularına tercüman olarak, teröre ve bölücülere ‘Esaslı Duruşu’ göstermiştir.
Bir yanıt yazın