Yeni bir güne yine acı, yine felaket,yine şehit haberleri ile uyandıTürkiye.Bu kez acının adresi Afyonkarahisar’daki cephanelikti.
Hepimiz ekranlara kilitlendik Herkesin dilinde aynı dua vardı, “Allahım inşallah şehit yoktur” diye ama olmadı. Patlamada 25 asker şehit düştü. Gece saatlerinde panik yaşanmaması için kamuoyu şehit sayısı konusunda bilgilendirilmedi. Yetkililer 25 yaralı var açıklamasını yaptı. Aslında yaralı diye verilen Mehmetçiklerin hepsi o patlamada şehit düşmüştü. Sabah saatlerinde Genelkurmay Başkanlığının açıklaması ile Afyon’da başlayan yangın tüm Ülkenin kalbine ilerledi. Genelkurmay açıklamasında bilinmeyen bir nedenden dolayı patlama yaşandı ibaresine yer verirken, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu ,patlamanın sabotaj değil,kaza sonucu meydana geldiğini açıkladı. Genelkurmay olaya temkinli yaklaşırken, Bakanın bu kadar emin konuşması son derece düşündürücüdür. Henüz inceleme yapılmamışken, uzmanlar verileri birleştirmemişken, yangından mal kaçırır gibi yapılan bu açıklama hiç de doğru bir tavır olmamıştır.
Hükümette yetkili bir ağzın, soruşturması tamamlanmamış bir konu hakkında yaptığı tepeden inme bu açıklama, olayı inceleyecek olan ekibi baskı altına almaz mı? Elbette alır. Temenni ederiz ki bir kaza olmuş olsun. Eğer bu bir terör saldırısı yada sabotaj ise durum çok ama çok vahim olur. Her gün bir yerlerde patlayan bombaların, terör saldırılarının yaşandığı bir ortamda, bu olayın yaşanması aklı zorlayan bir durum. Patlama beraberinde birçok soru işareti oluşturdu. Henüz bu sorulara cevap olacak açıklama yapılmış değil.
Emekli Paşaların basında yaptıkları yorumları çok önemsiyorum. Zira bu cephanelikleri onlar biliyor. Askeri uzmanlara göre bunun bir kaza olma ihtimali, olmama ihtimalinden çok daha fazla. Patlamaya sebep olduğu ileri sürülen el bombalarının kasalar içinde, aparatlarının ise takılı olmadan yerleştirildiğini ileri sürüyorlar. Yani bir el bombasının patlaması için aparatı takıp, pimini çekmek gerekiyor. Bu patlama mühimmat sevkiyatı sırasında değil, tasnif sırasında meydana geliyor. Birilerinin el bombalarına o aparatları takıp pimini çekmesi gerekiyor .Eğer bunlar doğru ise peki o pimi kim çekti.
Türkiye’de birkaç kez irili ufaklı cephaneliklerde bugüne kadar bir çok kaza meydana geldi. Ancak böylesi bir patlamaya şahit olmadık. Sabaha kadar Afyonkarahisar’la birlikte bizde yandık. Aileler yetkililerden bir umutla hayırlı haber bekledi, olmadı . 25 mehmetçik şehit oldu. Asıl acı ise Mehmetçiklerin cesetleri tanınmaz halde olduğu için yapılan yoklamada yaşandı. Komutan sordu.
Ahmet, burada. Hüseyin,yok …Kemal, yok… Mehmet,yok… Ali,yok… Sinan,yok …Can, yok …Emrah, yok… Cüneyt, yok… Selim, yok… Fatih, yok… Barış, yok… Abdullah, yok… Onur, yok… Liste böyle uzayıp gitti, yok olanların üzeri çizildi ve altına bir daha geri dönmeyecek diye yazıldı. Göz yaşları sel oldu.
Şüphesiz yaşanan bu olaylar, saldırılar, kazalar, son dönemde Hükümeti ciddi olarak köşeye sıkıştırdı. Toplum giderek geriliyor.Her bir şehit haberi sabırları biraz daha zorluyor. Bu sancılı günleri halkı zorlamadan atlatmanın yolu belli. Doğru bilgilendirme yapılmalı ve ciddi tedbirler alınmalı. Sonuç hepimiz için daha kötü olabilir. Şehitlerimizin ruhu şad olsun.
Bir yanıt yazın