Günlerdir okurlardan çokça telefonlar alıyoruz. “İshal salgını mı var? Hepimiz hastayız. Hastanelerde tedavi görecek yatak kalmadı. Acil servisler sabaha kadar insanlarla dolup taşıyor” diye… Küçük bir araştırma yaptık ve gördük ki, mide bulantısı, karın ağrısı ve ishal şikayetiyle hastanelere başvuran hasta sayısı bir hayli fazla. Bu da gösteriyor ki bir salgın söz konusu…

Birkaç haftadır insanlar akın akın hastanelere başvuruyor. Halk Sağlığı İl Müdürlüğü bu konuya yakın bir açıklama yaptı. ‘Yakın diyorum’ çünkü salgından bahsedilmedi. Sadece “Çeşme suları temiz değil, kullanmayın!”  uyarısını yaptı.

Beyler bu tür salgınlar çok normal, her ne kadar mevsim olarak ishal vakaları şaşırtıcı olsa da gerçek ortada… Gizli tutmanın ne gereği var, anlayabilmiş değiliz.

Hastalık konuşulmuyor ama her kurum suyumuz temiz açıklamaları yapıyor. ESKİ, “Şebeke sularından numune aldık, suyumuz temiz” derken, Halk Sağlığı Uzmanları tek tek çeşmeleri gezmiş ve hepsinden numune alıp, tüm çeşmelerin kirli olduğunu tespit etmiş. ‘Çeşme sularını içmeyin!’ uyarısında bulunuyor.

Buraya kadar tamam da İl Sağlık Müdürlüğü neden bir salgın olduğu konusunda açıklama yapmıyor? Bu salgını daha ne kadar görmezlikten geleceksiniz? Sebep her ne ise vatandaş bunu bilip tedbirini almak zorundadır.

Bu iddiaları Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Küçükler’e sordum. Başkan Küçükler, salgın hakkında açıklama yapacak kişinin kendisi olmadığını ifade ederek,  “Şebeke sularımız tamamen temizdir. Bu konuda her türlü ispata hazırız. Ancak çeşme suları için aynı garantiyi veremem. Aralarında bizim yaptıklarımız da var. Mevsimsel olarak bu çeşmeler yağışlardan etkilenebilir. Ben halkı şebeke suyuna yönlendiriyorum ve suyumuza güveniyorum” dedi.

Bir diğer konuda şu hava kirliliği meselesi… Her yıl temcit pilavı gibi basın ‘Havamız kirli’ der. Palandöken’den çekilen ve şehrin üzerini kaplayan kara bulut fotoğrafını delil olarak gösterir. Yetkililer çıkar, “Ölçümler her gün yapılıyor. Erzurum’un hava kirliliği normal değerlerde. Havamız temiz” açıklamasını yapar. Aslında onlarda biliyor ki bu şehrin havası kirli ve nefes alınamaz halde… Hadi sebebini istemiyoruz çünkü durum herkesin malumu… Bari etkiyi azaltacak bir çalışma yapın. Oksijenin minimum olduğu bu kentte akşam saatlerinde göz gözü görmüyor.

Anlayacağınız Erzurum’da bugünlerde havadan ve sudan meseleler ciddi olarak tartışılıyor. Yetkililer de sadece gözlemliyor…