Teşvik yasasının süresi uzatılmazsa işten çıkarmalar başlayabilir. Hangi işverenle konuşuyorsam aldığım yanıt hep aynı. “ Ayakta durmak için resmen çırpınıyoruz, birde işçinin sigorta pirimi artınca iyice sıkıntı yaşayacağız. İşçileri ya sigortasız çalıştıracağız, yahut işten çıkaracağız.” Erzurum’daki işverenlerin 2010’da siyasilerden tek beklentisi bu. Fakat milletvekillerimiz Türkiye gündemiyle o kadar meşgul ki bu meseleyi ağırdan alıyorlar. Teşvik yasasının süresinin uzatılmasıyla ilgili bir kanun teklifi hazırlanmış ancak henüz meclis gündemine gelmemiş. Tuzu kuru siyasilerin harekete geçmesi için sivil toplum örgütlerinin; Erzurum Ticaret ve Sanayi Odasının, Esnaf odasının baskılarını artırması gerekiyor. Bakın kar yağıyor. Doğuda yaşayan vatandaşların masrafları yüzde yüz oranında arttı. Dört beş ay sürecek çileli günler başladı. Kışlık elbiseler, araçlara kışlık lastikler alınacak, doğal gaz, odun,kömür paraları. Belediyeler yine trilyonları karla mücadele etmek için yollara saçacak. Yıllardır gazeteciler olarak doğuda kış şartları altında ezilen iller için, pozitif ayrımcılık diyoruz, kar tazminatı diyoruz ancak bu durum hep görmezden geliniyor. Bölgesel kalkınmışlık farkının ortadan kalkması için, yatırımcıya doğuyu cazip kılabilmek için, zaten bütçede pek de hatırı sayılır bir meblağ tutmayan doğudan alınan vergileri beş yıl süreyle almayın diyoruz. Ama duyan kim? Her nedense milletvekilleri memleketlerinin şartlarını gündeme getirmektense genel başkanlarına sempatik görünme adına pembe tablolar çiziyorlar. “Durumumuz çok iyi, ilimiz inanılmaz gelişti. Bu yatırımları hayal bile edemezdik.” gibi beylik laflarla göz boyamaktan öte bir gayretleri maalesef yok. Teşvik yasasının süresi uzatılmaz ise bir çok işçi işinden olacak. Evine ekmek götüremeyecek. Fakirleşecek. Oduna, kömüre, yeşil karta muhtaç olacak. Bunlar siz milletvekillerimizi ilgilendiriyorsa elinizi çabuk tutun. Gerçi milletin fakirleşmesi işinize de yarıyor olabilir. Öyle ya dağıtıp odunu kömürü, verip yeşil kartı, sosyal yardımlaşmadan dağıtıp 50 şer yüzer parayı, unu makarnayı; sadakaya muhtaç ettiğiniz vatandaştan oyları topluyorsunuz. Size oy veren seçmen sayınızı artırmak istiyor olabilirsiniz bunu da sizlerin vicdanına bırakıyorum.
Bir yanıt yazın