Başka şehirlerde olmayan, Erzurum’da gelenek haline gelen, hatta miras gibi kaldığı yerden devam eden bazı huylar, güncelliğini koruyor.
Erzurum sahipliğine soyunan sayıları az olan bu kişiler, Erzurum basını içerisinde her yıl güncellenmelerini de kendileri yapıyor.
Aslında bu huy sadece Erzurum’a has bir olgu…
Kalemi iyi olan yazdıkça yazıyor. Kendisi iyi bir analiz uzmanı veya her konuda bilir kişi olduğunu sanıyor….. Ve her şeyi onlar biliyor…
Bu zatların bilmedikleri hiçbir şey yok….
Gazeteler azaldı kaliteli gazeteci ve yazarlar şehrin sorunlarına daha ciddi eğilir ümidiyle bakıyorduk ki…
Onlar birden yine sahneye çıktı…
Çünkü hiçbir zaman kimseye fırsat vermediler…
Gündem hep kendi ellerinde….
Son bir yılda azalan gazetelerde, genç çocukların meslekle irtibatları azaldı…
Bu da onlar için bir fırsattı….
Hemen boşluğu doldurdular.
Bunlar aslında bu camiada hep vardılar…
Kendilerini dinlenmeye bırakan bu zatlar, kış uykusundan uyandılar….
İsimleri unutulmasın diye şimdilerde maçın( hayatlarının) ikinci devresini oynuyorlar kendilerince.
Onların aslında parayla pulla pek işleri yok gibi görünse de…
Deveyi hamuduyla götürenlerin taa önde gidenlerinden sayılırlar
Kambersiz düğünün olmaz misali….
Erzurum basınının da onlarsız olmayacağı inancı, damarlarındaki kana kadar işlemiş durumda…
Yenilen pehlivan gibiler… Bir daha bir daha derler….
Her seçimde siyasete soyunan sonralarda pek ortalıkta olmayanlar gibi….
Amaçlarını az çok tahmin etsek de, bu ‘ağabeyi’ ünvanlı kendi isimleriyle özleşen yaşını, başını almış kişilerin halen daha neyi niçin yaptığının dahi sorgulanmadığı bu camiada, atlarını koşturmaya devam ediyor olmaları ne kadar doğru…
Eeee. Onu da şu Erzurum’a baktığımızda görüyoruz zaten….
O kadar da olacak..
Erzurum’da eskilerden olan bu zatı muhteremler yine bu şehrin belli köşelerinde kendilerine yer tutunma sevdalarındalar.
En önemlisi eski arkadaşlarının Erzurum’da önemli mevkilerde bulunmaları ,
O arkadaşlarının sözlerinin sohbetlerinin dinlenilir olması kendileri açısında bu işleri daha da kolaylaştırıyor….
Şimdiler de yeni bir modaya da uymuşlar zaten….
Ya Hac farizesini yerine getirmek, ya da umre ziyaretlerinde bulunmak
onların vazgeçilmezliğini perçinliyor kendilerince….
Oysa izleniyorsunuz be gafiller….
Duyan duymayan, gören görmeyen herkes biliyor ki….
Amiri olduğunuz muhabirlerin haberlerine kendi isminizi atmada, yıllarca emektarlığını yapmış işçilerinizi az maaşlarla kendinize bağlamada, birde işlerine son verdiğiniz o mazlum ve sadakat timsali gariban bir o kadarda onurlu meslektaşlarınızın tazminatlarını vermemek için taklalar atmakta üzerinize yoktur.
Sömürdüğünüz hatta kanlarını emdiğiniz sayıları 3-5’i geçmeyen bu kardeşlerin hak ve hukuklarında dürüst davranmayan sizler,hak ve hukukları çiğneyenler olarak, bu şehri yönetenlere (Vali, Belediye başkanları, STK, daire müdürler) işlerini iyi yapamadıklarını yazan çizen sizler, haktan hukuktan bahsetmeniz ne kadar dürüstlüktür.
İyi yapılanları alkışlamayan, öküzün altında buzağı arama sevdanız sizin hiç bitmeyecek…
Bu şehir de her yeni bir günle sizinle girmeye devam edecek….
Ta ki……….
Bir yanıt yazın