Bu nasıl bir düzen, nasıl bir anlayış anlayana aşk olsun. Yazmıyorsun olmuyor, yazıyorsun kimse duymuyor. Bu hafta birçok gazeteci arkadaşım Erzurum’da gizli doğalgaz zammını yazdı. Olacak iş değil! Bir gaz dağıtım firması kalkıyor, kafasına göre zam yapıyor ve vatandaşın hakkını gasp ediyor. Gazeteciler konuyu gündeme getiriyor, yazıyor, çiziyor, hatta sosyal medyada tartışılıyor ama hiçbir yetkili bu konuya dair kalkıp bir açıklama yapmıyor, olaya el koymuyor. Firma ‘yasal dayanağı’ var diyor. ‘Zammı biz yaptık’ açıklamasını yapıyor. Valilikten tek satır açıklama yok. Biz doğalgazda indirim beklerken, resmen bindiriliyor.

Zam şoku doğalgaz ile kalsa iyi, bunun bir de elektriği var. Bakıyorsunuz bir fatura gelmiş önünüze, ‘kayıp gider bedeli’ diye fark koymuşlar. 45 günlük tutar adı altında vatandaşın cebinden haksız paralar alıyorlar. Birçok ilde tüketiciler yargıya gidip, ‘Güneydoğu ve Doğu’nun bir bölümünün ödemediği faturayı bizden tahsil edemezsiniz’ diye davalar açtı ve kazandı. Oysa Erzurum’da tek bir vatandaş buna cesaret bile etmedi, yeter ki devlet kazansın fikrini benimsedi. Ama bu kadar iyi niyetin karşılığı ne oldu, ‘gizli zam’ Konuyu kim gündeme getirdi basın, açıklama geldi mi? Hayır…

Vatandaşın cebine elini uzatan uzatana. Bir de zamlı ekmek işi var Erzurum’da. Hatırlarım, ekmeğe zam yapılacağı dönem, Esnaf ve Sanatkarlar Odası ile fırıncılar arasında haftalarca pazarlıklar sürerdi. Şimdi çıkın, şöyle bölge bölge gezin, ekmek fiyatlarına bakın. Aynı un, aynı gramaj ekmek, bir fırın da başka bir fiyat, başka bir fırında daha farklı bir fiyat. Fiyatlar 400 ile 750 kuruş arasında değişebiliyor. Evet, eskisi gibi tek tip undan yapılan ekmekler yok, kabul ediyorum. Bunun çavdarı var, tam tahıllısı var, pidesi var, vesaire. Ancak, bunların da gramajları ve satış fiyatları belli değil mi? Serbest piyasa ekonomisi diye herkes kendi fiyatını kendi mi koyuyor? Bunları denetleyen bir merci yok mu, mesela Belediyeler ne iş yapıyor? Zabıtanın görevi yalnızca dilencileri toplamak mı? Halkın boğazından çalanları kim tespit edecek?

Mangalda kül bırakmayan Belediye Başkanları, bu fırıncılarla niye mücadele etmiyor? Bir sabah erken saatlerde Yunus Emre Mahallesi’ne gidin, çeşme başında bekleyen dar gelirli hanımlar, o kışın ayazında belediyenin kendilerine ekmek getirmesini bekliyorlar. Allah aşkına hangi devirde yaşıyoruz? Bu mağdur insanları o sokakta saatlerce tutmak yerine, evlerine ekmekler götürülemez mi? Hem bu uygulama ne kadar insancıl? Neden bu insanların gururları ile oynanıyor anlamıyorum? Sosyal belediyecilik böyle yapılmaz. “ Bir elin verdiğini, diğer el görmez.” Yapılan hizmet değil hezimettir.

Aylardır bu şehrin zam sorunu basının gündeminde birincisi sırada. Bu işlere Sayın Vali el koymalı, gerekli açıklamayı yapmalıdır. Hatta belediye başkanlarını denetim konusunda harekete geçirmelidir. Sayın milletvekilleri, haydi doğalgaz indirimine bir şey yapamadınız. Bari Ankara’da yapamadığınızı yerelde yapın. Şu gizli zam iddialarının gerçeği nedir, bize de anlatın?

Artık bu faturalar ciddi canımızı yakmaya başladı. Zaten vergilerle beli bükülen bu insanların daha fazla mağdur olmasına müsaade etmeyin.