Üniversitenin kapısında durmayın, içeri girin!..

İlişki rutin protokol ilişkilerinden öteye gitmeli.
Üniversite kentin beklediği hizmetlere yeterli ölçüde duyarlı davranış göstermeli.
Üniversite, belediyeden davet beklemeden elini uzatmalı.
Özetle, üniversite- halk bütünleşmesi bu temel üzerine geliştirilmeli…

*

Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hikmet Koçak’ın açıklamalarından,
halkla- üniversite bütünleşmesini n oluşması yönünde adımların atılmasını istediğini
görmek mümkün.
Bakın Hikmet Hoca, ‘Üniversite ile halkın bütünleşmesi kalkınmaya hız verir’ diyerek,
kendisinin bu yolda adım attığını gösteriyor.
Diğer adımları da özellikle Büyükşehir Belediyesi olmak üzere, diğer belediyelerinde
atması şart.
Bu birliktelik adımları,
Bu bütünleşme ne yazık ki bugüne kadar gerçekleştirilememiş.
Sadece bizim şehrimizde mi?
Tabi ki değil,
Birçok şehirde de üniversite- kent bütünleşmesi istenilen düzeye çıkamamış.
Her yere üniversite kurmak aslında bir şey ifade etmez.
Önemli olan işlevsel olan ve halkın ihtiyaçlarına cevap veren, kentin, ülkenin
sorunlarına cevap üreten üniversitelerin hayata geçirilmesi gerekir.
Atatürk Üniversitesi kırk bini aşan öğrenci sayısı,
Rüştünü ispat etmiş bilim adamlarıyla,
Bugüne kadar koyduğu bilimsel çalışmalarla
Kampusuyla en büyük üniversiteler arasında yer almasıyla bu kapasiteye sahiptir.
Şehrin önemli bir gerçeğidir.
Bir gerçeği daha var Erzurum’un,
O da Büyükşehir statüsünde olmasıdır.
Şöyle diyebiliriz,
Un var,
Şeker var…
Sadece helva yapmayı bilmek gerekir.

*

Hikmet hoca şimdi helva yapmanın peşine düşmüştür.
Üniversite-kent bütünleşmesi konusunda ciddi adımlar atmaktadır.
Bu çerçevede,
Bilimle kentin bütünleşmesi,
Bilim adamının şehirleşmeye bakışı,
İmarından tutunuz,
Şehrin trafik düzenlemesine,
Yeşil alanlardan sosyal, kültürel alanlara kadar birçok konuda bilinçli
ve bilimsel hizmet almak o şehri geliştirir,
Büyütür,
Modern yapar,
Yaşanılır bir kent haline getirir.

*

Artık yerel yönetimler bu nimeti görmeliler.
Atatürk Üniversitesi gibi köklü bir üniversitesinin olduğunun farkına varmalılar.
Hani derler ya, ‘Sonuna kadar faydalanmak’
İşte sonuna kadar faydalanmanın çabası içerisinde olmalılar.
Sadece Belediyelerimiz değil elbette,
Sivil toplum kuruluşlarımız,
İş adamlarımız,
Çiftçimiz,
Üreticimiz de üniversiteden ‘sonuna kadar’ faydalanmalı.

*

Üniversite kapısını Prof. Dr. Hikmet Koçak sonuna kadar açık tutuyor.
Bilimden,
Modern uygulamalardan,
Akıldan,
Mantıktan faydalanmak isteyenlere geçit veriyor.
Prof. Dr. Koçak şöyle devam ediyor:
“Başka bir Erzurum yok. Yaşadığımız bu şehrin sosyo ekonomik anlamda kalkınmasına, halkın yarınlarına daha umutla bakması noktasında ne gerekiyorsa yapmaya hazırız. Sahip olduğumuz
bilgi birikimini, deneyim ve tecrübelerimizi halkımızla paylaşma adına sunulan her projeyi seve
seve destekler ve elimizden geleni yaparız. Biz Erzurum’u seviyoruz ve bu şehre hizmet etmekten
de onur duyarız”

Başka lafa gerek yok sanırım…