Geçtiğimiz haftasonunu, bir grup gazeteci arkadaş ile birlikte Ankara’da geçirdik.
Erzurum İktisadi Sosyal Araştırma ve Yardımlaşma Vakfı (ESAV) Başkanı Veysel Karani Aksungur’un davetiyle, Keçiören Belediyesi tarafından düzenlenen “Doğu Günleri” etkinliğine katılmak amacıyla çıkartma yapmıştık Ankara’ya.
***
Çoğu insanda, özellikle de ESAV’ın mütevazı ve alçakgönüllü Başkanı Veysel Karani Bey’de, daha birkaç hafta önce Ankara’da düzenlenen Erzurum Günleri’nin ardında bıraktığı olumsuzluklardan kaynaklanan bazı endişeler oluşmuş.
Ama korkulan olmadı.
Bir gün önce Erzincan ve Elazığ’ın etkinlikleri vardı, sıradandı, sönük geçti.
Oysa sıranın Erzurum’a geldiği cuma akşamında, etkinliğin yapıldığı meydanda resmen şov yaşandı.
***
Ankara’da yaşayan Erzurumlular’ın yoğun ilgi gösterdiği, Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Küçükler ile Yakutiye Belediye Başkanı Ali Korkut’un da katıldığı gece oldukça keyifli ve neşeli geçti.
Erzurum’u, memleketlerini özledikleri her hallerinden belli olan yaşlısı, genci, kadını, erkeği ile çok sayıda dadaş, davulun, zurnanın sesiyle efkarlandı, okunan türkülerle keyiflendi ve felekten bir gece çaldılar.
***
Gerek Veysel Karani Bey ve gerekse bizlere kusursuz mihmandarlık yapan Yaşar Çelik’i hayli mutlu eden o güzel Ankara akşamında aklıma bazı sorular gelmedi değil.
***
Diyorum ki, acaba dışarıda, ne bileyim mesela İstanbul’da, Bursa’da, Ankara’da, İzmir’de, Antalya’da ve diğer illerde yaşayan kaç yüz bin Erzurumlu var?
***
Bu sorunun cevabını “ha” deyince vermek ve de doğru vermek galiba mümkün olmaz.
Ancak sayı sanırım hiç de küçümsenecek düzeyde değildir.
***
Hepimiz biliyoruz ki, “Erzurum’u dışarıda hakkıyla temsil edebilecek binler, on binler var.”
Bu elbet müthiş bir potansiyel ve inanılmaz bir güç.
Ama gelin görün ki, biz bu potansiyeli bırakın kullanmayı, böyle bir potansiyelin varlığını aklımıza bile getirmiyoruz!
Ne garip, değil mi?
***
Size bi soru sorsam mesela ve desem ki:
“Bu on binler, yüz binler ne işe yarar?”
Cevap sanki kendiliğinden geliyor gibi:
“HİÇ!”
Acı ama, maalesef gerçek bu!
***
Böylesine inanılmaz bir gücü ve potansiyeli kullanma becerisi gösteremeyen bizler, “müsrif bir tüccar”a benziyoruz.
Ankara’da ESAV’ın dışında da Erzurumlular’ın üyesi bulunduğu dernekler, cemiyetler var. Bu sosyal kuruluşlardan İstanbul’da da var, İzmir’de de, diğer şehirlerde de.
Ama dediğim gibi, hiç birimiz bu büyük gücü kul-la-na-mı-yo-ruuz!
İşte asıl mesele de burada!
***
Suçu ben dışarıda yaşayan hemşehrilerimizde bulmuyorum.
Suçlu biziz, suçlu bu şehirde yaşayan ve bu şehri yönetenlerdir.
***
Eskiden ERVAK, Sultan Sekisi toplantıları düzenler, bu vesileyle çok sayıda insan Erzurum’a gelir, en azından hasret giderirdi.
Ne zaman ki, ERVAK, gelenekselleştirdiği o toplantıları düzenlemeyi bi kenara bıraktı. İşte o tarihten sonra iletişim kesildi ve hatta koptu.
***
Diyorum ki, acaba bu bağ yeniden kurulamaz mı?
Mesela Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Küçükler, bu bağın kurulması konusunda adımlar atamaz mı?
Örneğin Sultan Sekisi toplantılarının benzeri toplantı ya da etkinlikler düzenlenip, dışarıdaki Erzurumlular, Erzurum’a davet edilerek, bir potansiyel oluşturulamaz mı?
***
Bakın her il ve hatta ilçe şunu, bunu, ne bileyim kaysıyı, hamsiyi, çay’ı, fındığı bahane ederek festivaller düzenliyor.
Erzurum’da böylesi festivaller düzenleyerek çekim gücü sanırım oluşturulabilir.
***
Kar festivali pek ilgi görmedi. Ama şimdi yaz’ın en muhteşem günlerini yaşıyoruz.
Okullar tatil olduktan sonra, bir festival…
Neden olmasın ki?
***
Bu şehir, inanılmaz bir zenginliğe ve potansiyele sahip.
Mevcut potansiyelin gözler önüne serilmesi şart
Öylesi bir etkinlik, hem tanıtım açısından büyük önem arzeder ve hem de kaynaşmayı sağlar.
Oturur karşılıklı konuşur, planlar, projeler, stratejiler üretir…
Ne bileyim belki önümüzdeki seçimlerde hemşehrilerimizin yaşadıkları yerlerden belediye başkanı, milletvekili seçilmelerini sağlayacak konuları görüşerek gündem oluşturabiliriz.
***
ESAV’ın daveti ve Ankara’da yaşadıklarımız, bende böyle bir dizi etkinliğin olabileceği ve de işe yarayabileceği izlenimini uyandırdı.
Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Küçükler bu konuda ne düşünür, doğrusu merak ediyorum.
Başkan ile yakaladığım ilk fırsatta bu konuyu konuşacak ve konuştuklarımı da sizlerle paylaşacağım.
Doğrusu benim gönlüm böylesine büyük bir potansiyelin “hiç’liğe kurban gitmesine” razı olmuyor.
Umarım başkanın gönlü de razı olmaz.
Bir yanıt yazın