Vali olayından sonra bazı söylentiler yayılmıştı…Üst yönetimdeki mülkiyeliler ‘Makul bir süre bekler, gereğini yaparlar’ öyle deniliyordu.
Aslında Çalkavur’un o işte bir dahli yoktu.
Gereken yapılmıştı,
Polis görevini yerine getirmişti,
Artık bu atama öyle bir ‘Rövanşist’ atamamıdır,
Yoksa siyasi bir takdir midir,
Yoksa tamamen hizmetin gereği midir?
Bilemiyoruz…
Bildiğimiz o ki, nedeni ne olursa olsun bu atamaya Erzurum halkı sevinmedi.
Zira,
İcraatlarıyla şehir insanının taktir ve sevgisini kazanmıştı.
Halkın memnuniyeti vardı.
Suç çeteleriyle mücadelesi,
Huzurlu bir kent çabası onu Erzurumlunun gönlüne yerleştirmişti.

*

Gün boyu telefonlarımız susmadı.
Vatandaşlar kendilerine hizmet eden Emniyet Müdürü Sayın Çalkavur’a
sahip çıkıyorlardı.
Vefa gösterip,
Yusuf Çalkavur’un Erzurum’dan ayrılmasına tepki koyuyorlardı..

*

‘Vefası olmayanın hiçbir şeyi olmaz’ derler.
Erzurumlu vefakardır,
Erzurumlu kıymet bilendir.
Yeter ki kendisine hizmet edildiğini bilsin.
Kendisine değer verildiğini hissetsin.
İşte her zaman o hizmet edenin yanında yer alırlar,
Sahip çıkarlar,
Değer verirler.
Üzülürler,
Ve asla unutmazlar…

*

Kararnamenin duyulmasından sonra şöyle bir şehrin nabzını tutalım dedik
Arkadaşlarım şehir çapında vatandaşlarla yüz yüze görüştüler.
Görüşmelerden çıkan sonuç,
Vatandaştan ‘Kararnameye’ tepkinin olmasıydı.
‘Baba çalışan adamdı’
‘Doğru, dürüst bir kişiydi’,
‘İlkeleri vardı, işini yapıyordu’
‘Adaletli davranıyordu, doğru bildiğinden şaşmıyordu’
Bu ve buna benzer ifadeler dökülüyordu vatandaşın ağzından.

*

Gönül isterdi ki vatandaşın sesine kulak verilsin.
Siyasiler vatandaşın sesini duysun,
Vatandaşın memnuniyeti göz önünde bulundurulsun.
Ve Emniyet Müdürü Yusuf Çalkavur görevinin başında kaslın.
Ama ne yazık ki olmuyor.
Vatandaşın dediği değil,
Kararnamenin dediği oluyor.
Kararnameyi kim yazıyor,
Tabi ki vatandaşın seçtikleri.
Terslik yok mu?
Var.
Vatandaşın istemediğini, ne yazık ki vatandaşın kendi seçtiği yapıyor.
Peki vatandaş derdini kime anlatacak?
Boşuna dememişler ya;
‘Marko Paşa’ ya….
Asıl sorun ne biliyor musunuz?
Erzurum’un yıllardan beri onu dinleyeceği, derdine derman olacağı, dertleriyle
dertleneceği bir ‘Makro Paşa’sının olmaması…