Geçtiğimiz gün(27 Ocak Çarşamba) Star Ana Haber bülteninde Erzurum’la ilgili olarak yapılan haberi izleme fırsatı buldum.Haberin konusu Erzurum’da ki kar yağışı ve soğuk havadan vatandaşın etkilenme konumu.İçerikte doğu ile batı arasındaki kalkınmışlık farkına değiniliyor.
Basit bir kar yağışının İstanbul’da paniğe yol açtığını Erzurum ve doğu için bu durum alışılmış bir durumun olduğu vurgulanıyor.
Haberin spot başlığı “ İstanbul’dakiler Can, Onlar Patlıcan”
Karlı, buzlu, özgün ve detay görüntüler üzerine spiker yorumlar yapmaya çalışıyor.
Gazeteci kökenli olan Nazlı Öztarhan haber sonunda yoruma açık, açıklamalarda bulunuyor.
Haber bitiminde “ Ne diyelim Allah dağına bakıp karını veriyor” ifadesi kullanılıyor.
Böylesine önemli bir habere konu olan atasözünün anlamına gelince;
Allah, her kuluna kaldırabileceği ölçüde yük, sıkıntı verir.
Bu kimine az, kimine çoktur.
Herkesin dayanabileceği kadardır.
Yani Erzurumlu bu kar ve buzu hak ediyor, tepki göstermesinin anlamı yok.
Yaygın basında Erzurum’u küçümseyenler şovmenlikten öteye geçemiyorlar.
Kentin karı, buzu ve bu yöndeki çilesiyle alay etmeye kimsenin hakkı olamaz.
Hiç kimse çileli bir yaşam sürmeyi hak etmez..
Milli mücadelenin temelinin atıldığı Erzurum olmasaydı, bugün başka tablolar ortaya çıkabilirdi.
Erzurumlu’nun çileyi hak etiğini düşünmek kentle alay etmekten başka bir anlam taşımaz.
Yaygın basın doğuyu küçümseme hastalığını bırakmadıkça, ülkede ki geri kalmışlığa büyük destek vermeye devam edecektir.
Evet Palandöken büyük bir dağ.
Allah belki dağımız büyük olduğu için karımızı çok vererek, doğuyu küçümseyenlerin suyunu buradan çıkarıyor.
Başı karlı olsa da kuraklıktan yakınanlara su oluşturan, kayak yapmak isteyenleri kucaklayan önemli bir merkez Palandöken.
Bu ifadelerden “Erzurumlu tepkisiz, İstanbul’lu bilinçli ve kar yağdığında hakkını arayıp kıyamet kopuyor.” yorumları çıkarılırken, kent insanına çileyi yakıştırmak büyük bir gaf ve bakış açısındaki vizyonsuzluktur.
Erzurumlu’ tarihinin her döneminde vatanına bağlı olmak gibi önemli bir misyonu benimsemiştir.
Kentin kar ile önemli giderleri olduğunu siyasilerin etkin bir şekilde dile getirmesi gerekiyor.
Hiç kimsenin sözde gazetecilik yapmak adına kentin coğrafik koşullarıyla alay etmeye hakkı olamaz.
Erzurumlular olarak bu konudaki tepkimizi koyabilmeliyiz.
Asıl duyarsızlık bu gibi konulara tepkisiz kalmaktır.
Doğuda kışlar zormuş, gariban hastalar yollarda kalırmış, soğuk hava bir çok sektörü olumsuz etkilermiş kimsenin umurunda değil zaten.
Kent soğuk, karlı ve ilgisizliğin mağduriyetini yaşıyor.
İster misiniz, İstanbul’a kar tazminatı konusu gündeme gelsin.
Doğuda her alanda fırsat eşitliği sorunu yaşanıyor, kar ekonomiye büyük darbeler vuruyor. Birçok yatırımcı risk faktörünü göze alıp kentte yatırım yapmak istemiyor.
Bu soğukluk birde manevi boyuta taşınıyor ki en acı olanı da bu zaten.
Termometrenin ölçtüğü soğukluk değil, doğuya olan soğukluk insanı çok üşütüyor.
Hiç kimsenin Erzurumla alay etmeye hakkı olamaz.
Halktan kopuk gazetecilik yapmak bu gibi gafların gündeme gelmesinde en önemli etken.Amaç doğunun mağduriyetini gündeme getirmek değil imkansızlıklarıyla alay etmek.
Bir yanıt yazın