MENÜ ☰
Büyük Erzurum Sofrası
Erzurum Haber Gazetesi » Yazarlar » At eti, Doğu’yu öne çıkarabilir mi?
Mehmet Şener
At eti, Doğu’yu öne çıkarabilir mi?


Büyükşehirlerde art arda ortaya çıkan at ve eşek eti skandalından sonra, gıda işletmeleri dümeni Doğu’ya kırdı. Hal böyle olunca misal Erzurum’da, hayvancılık birden bire kıymete bindi. Ancak evdeki hesap çarşıya uymadı. Çünkü Doğu’da, hayvancılık yıllar önce dibe vurmuştu. O gün bugün manzara çok da değişmedi. Buna rağmen, artan talep, bölgede ciddi bir hareketlenmeye yol açtı. üüretici ve besici için olumlu seyreden bu gelişme, tüketiciyi fena halde örselemeye başladı. Daha şimdiden sığır kıymasının kilosu 20 lirayı buldu… Öte yandan aynı şekilde hayvansal gıdalar da hatırı sayılır zamlarla satışa sunulmaya başlandı.
Besbelli ki, fiyatlar bu noktada uzun süreli kalmayacak.
Peki, bu fotoğrafa bakarak, “Doğu’da hayvancılık yeniden yıldızlaşacak” hükmü verilebilir mi?
Peşin hükümlü olmamakla beraber, bu sürece ihtiyatla yaklaşmak gerekir. Çünkü bu görüntü geçicidir. Doğu’da zaten hayvan potansiyeli, artan talebi uzun süre karşılayacak durumda değil. Dolayısıyla büyük şirketler, ister istemez ihtiyacı ihracat kanalıyla karşılayacak.
Şayet uzun vadeli bir talep doğmuş olsaydı işin şekli de değişirdi. Diyelim ki büyük şehirler bundan böyle, et ve hayvansal gıda ihtiyacı için, Doğu ve Güneydoğu’nun kapısını çalacaklar. Böyle bir durumda şimdiden başlayarak, (devlet desteği şartıyla) bölgede büyük tesisler kurulur ve yıllar önce hayvancılığı terk eden insanlar yeniden, köyüne geri döner.
Böylelikle hem Doğu’nun “makus talihi” gerçek anlamda değişmeye başlar, hem de Türkiye bu büyük ihtiyacını dışarıya döviz ödemeden iç kaynaklardan temin etmiş olur. Ama bunun için kararlı politikaya ve özendirici yeni yapılanmaya ihtiyaç var.
Evet… Hükümetin kısa bir süre önce uygulamaya koyduğu, hayvancılığı kapsayan yeni düzenleme ciddi avantajlar ve primler getiriyor. Fakat, bölgenin tamamında köklü bir hayvancılık reformu için, daha fazlası gerekmektedir.
At ve eşek eti yüzünden büyük şehirlerde yaşanan bu krize dayanarak, Doğu’da hayvancılığa öyle büyük yatırımlar yapılmaz. Şayet haksız bir yargı olsaydı bu söylediğimiz, bugüne kadar Erzurum’da bir çok besi tesisleri kurulmuş olurdu.
Maalesef olmadı; bir iki küçük teşebbüs de ne yazık ki hüsranla sonuçlandı.
Bir zamanlar canlı hayvan ve hayvan ürünü ihraç eden Erzurum, bugün et ve süt ihtiyacını başka illerden karşılayan bir şehirdir. Bakmayın siz o “Erzurum’u dünyanın en büyük hayvancılık merkezi yaptık” şeklinde sıkılan palavralara… Kaldı ki kısa zamanda neyin ne olduğu zaten herkes tarafından anlaşıldı.
Erzurum, geçmiş yıllarda izlenen yanlış politikalar yüzünden hayvancılığa küsmüş bir şehirdir. Kronikleşen bu küskünlüğün yeniden kalıcı bir barışa dönüşebilmesi için, öncelikle devletin ciddi çabalar harcaması lazım.
Buna rağmen, bölgede hayvancılık adına gözlenen bu hareketlilik, gelecek için ümit verici bir gelişmedir. Bir de suni fiyat artışlarının önüne geçilebilirse, şartlar daha güçlü bir zemin üzerinde gelişir.
Fukara bölge halkı kilosu 20 liradan et tüketemez…
Yarın öbür gün büyük şehirlerin talebi kesilirse, bir çok kimse hayal kırıklığına uğrar ve yeni müşteri aramaya çıkar.

📆 03 Şubat 2010 Çarşamba 11:19   ·   💬 0 yorum   ·   ⎙ Yazdır

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

ERZURUM'DA HAVA

ERZURUM
Esentepe Avrupa Konutları
YENİ SAYI

YAZARLAR

RÖPORTAJLAR

ANKET

Üzgünüm, şu anda etkin anket yok.

BAĞLANTILAR