Atatürk Üniversitesi bünyesinde eğitim ve öğretim yapan Aydın Doğan İlköğretim Okulu yine bir başarıya imza attı. Yayıncı kuruluşun bu öğretim yılında yaptığı SBS üç denemede de gösterdiği kitlesel başarı ile yüzleri güldürdü. Bu okulu bir yazı ile anlatmanın zor olduğunu biliyorum. Çünkü o okul bugüne kadar çok sayıda başarıya imza attı.
Öğrencisiyle, öğretmenleriyle ve okul idaresiyle bir başarı çizgisine sahip oldu.
Atatürk Üniversitesi bünyesinde eğitim ve öğretim yapan Aydın Doğan
İlköğretim Okulu yine bir başarıya imza attı.
Yayıncı kuruluşun bu öğretim yılında yaptığı SBS üç denemede de gösterdiği kitlesel başarı ile yüzleri güldürdü.
*
Yayıncı kuruluşun birinci dönemin sonuna doğru yaptığı üçüncü SBS denemesine,
23 tanesi Erzurum’dan olmak üzere (sınıflara göre değişmek kaydıyla) en az katılan sınıflardan 355, en fazla katılan sınıflardan ise 456 okul ve yine sınıflara göre değişmek kaydıyla, az katılan sınıflardan 16088, en fazla katılan sınıflardan ise 29097 öğrenci katılmış.
Aydın Doğan Özel İlköğretim Okulu, bu çoklu katılımın içerisinde yayıncı kuruluşun diğer denemelerinde olduğu gibi bu denemesinde de bütün sınıflarda ülke çapında ilk beşin içinde olmayı başarmış hatta bazı sınıflarda birinci olmanın haklı gururunu yaşamıştır.
*
Bu çocuklar bizim çocuklarımız.
Geleceğimizin teminatı çocuklarımız.
Derler ya ‘Onların başarılarıyla ne kadar övünsek azdır’ diye.
Güzel bir söz.
Öyleyse veliler olarak mutlu olmak hakkımız sanırım…
*
Sadece veliler değil,
Öğretmenleri de bu başarıdan çok mutlular.
Çünkü başarılı öğrencilerin arkasında başarılı öğretmenler vardır muhakkak.
Tek cümleyle,
Olup biten şey,
Öğretmenlerin gönüllerini işe koşarak, öğrencilerin öğrenme ihtiyaçlarını karşılamaktan ibaret olmuş .
Bu öğretmenlerin mesai kavramı olmadığı gibi, okul idaresinin de mesai kavramı olmamış.
Amaç başarıyı yakalamak…
Akıllarda olan mesaiyi bitirip gitmek değil.
Öğrencinin iyi yetişmesini sağlamak.
Bu okulda görev yapan öğretmenlerin en önemli motivatörü, ‘Başarı duygusudur’
Onlar öğrencilerinin başarılarını gördükçe mutlu olmayı öğrendiler.
Yani onlar, kendi kendilerini motive etmesini biliyorlar.
Bu da onları mutlu edebiliyor.
Dedim ya, bu okulu bir yazı ile anlatmak zor…
*
Fazla söze de gerek yok.
Deneyimli Okul Müdürü Metin İpteç ‘e bu başarıyı sordum:
‘Atatürk Üniversitesi gibi bir kurum var arkamızda. Her zaman o kurumsal desteğini hissediyoruz. Çocukların eğitimi ve Öğretimi için hiçbir fedakarlıktan kaçınmıyor. Öğretmenlilerimiz de fedakarca çalışıyor. Saygı, sevgi ve planlı programlı çalışma başarı getiriyor’ diyerek cevapladı sorumu.…
Ne diyelim,
O zaman başarılarınızın devamını dileyelim…
Bir yanıt yazın