“Ben” demenin şeytan işi olduğunu bilen…
“Ben demiştim” demeyi de pek sevmeyen biri olarak, bugün sevmediğim bir işi yapacağım…
Açıkçası “haklı çıkmanın” gururunu yaşamak bir yana…
5 yıl sonra anlaşılmanın da üzüntüsünü yaşıyorum…
Gerçekten tuhaf bir duygu…
5 yıl boyunca, “Takıntı yapmışsın” diyenler…
Bugün en ön safta, benim 5 yıl önce savunduğum gerçeğin peşinden gidiyorlar…
Lafı çok uzatmayayım…
Bir çoğunuzun anladığı gibi, Erzurumspor-Belediyespor tartışmasından bahsediyorum…
Bugünün “sade vatandaşı” Ahmet Küçükler, hasbelkader oturduğu belediye başkanı koltuğunda, koca bir şehre “ben ne dediysem, o olacak” diye dayatma yaparken, bendeniz bu dayatmanın karşısında durmuş ve “Hayır, sen ne dersen o olmayacak, doğru neyse o olacak” karşılığını vermiş, Erzurum Büyükşehir Belediyespor isminin şehri kucaklamasının söz konusu olamayacağını savunmuştum…
5 yıl boyunca yaşananlar ortada…
Sadece bir kere 5 bin kişiye ulaşabilen (ki o da bedava ve Cemal Gürsel’in yeni haliyle oynanan ilk maç olması özelliği var) Belediyespor, isminin ERZURUMSPOR yapılacağının açıklanması sonrasında ilk kez 10 bin kişiye oynadı…
Hiç kimse kusura bakmasın…
Hele hele Belediyespor yönetimi de hiç yanlış anlamasın…
Ama gerçek bu…
Eğer, Ahmet Küçükler halen daha o koltukta oturmuş olsaydı, Pazar günkü ne maçta o coşku yaşanırdı ne de kentte bu heyecan oluşurdu…
Nasıl ki, “halka rağmen siyaset yapılmaz” gerçeğini kabullenmiş bir belediye başkanı göreve geldi ve o “Seçim süresince halka söz verdim. Belediyespor adı Erzurumspor olarak değişecek” açıklamasını yaptı, işte o zaman atmosfer değişti…
Şehir yavaş yavaş takımı sahiplenmeye başladı…
Gerçek budur…
Küçükler başkanken, “Belediyespor şampiyonlar ligi kazansa umurumda değil” diyenlerin, Cemal Gürsel’e koşması, evlerinde, işyerlerinde galibiyet için dua etmesinin altında yatan gerçek budur…
ERZURUMSPOR…
Bazıları halen daha kulis yapıyor, “Kulübün adı Belediyespor olarak kalmalı” fikrini alttan alta Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen’e çeşitli yollarla pompalamaya çalışıyor…
İnanın ki emekleriniz boşuna…
Mehmet Sekmen, sizin alıştığınız bir belediye başkanı kafasında değil…
Halkın isteklerine kulak veren…
Doğruların peşinde koşan…
Herşeyden önemlisi de futbolu, sporu bilen biri…
Belediyespor ile Erzurumspor arasındaki farkı anlayabilecek çapta bir siyasetçi…
İşte gördünüz, bir açıklama 10 bin kişiyi stada götürdü…
Şehrin havasını değiştirdi…
Pazar günü yaşananları gören Mehmet Sekmen, kimsenin aleyhte propagandası ile sözünden geri dönmez, bilesiniz…
Evet haklı çıktım…
Erzurumspor’a gönül verenler haklı çıktı…
Doğruları savunanlar haklı çıktı…
Rüzgarı arkasına alanlar değil, rüzgara karşı doğruları haykıranlar haklı çıktı…
Ama haklı çıktığım konu maalesef ki sadece Erzurumspor ile sınırlı değil…
BİR KONUDA DAHA HAKLI ÇIKTIM
Ahmet Küçükler konusunda da haklı çıktım…
Hangibirisini buradan anlatsam bilemiyorum…
Halk Eğitim Merkezi’nde mi…
MNG’ye hediye edilen arsada mı…
Otoparklarda mı…
Fuar alanında mı…
1/5000’lik imar planında mı…
Kale projesinde mi…
Hangi birini söyleyeyim..
Dahası da var elbet…
Elini sürdüğü her işte yanlış yaptığını, O başkanken, güç elindeyken yazan biri olarak, mühür ondayken övgüler dizen kalem erbaplarının, arkasından nasıl kalem oynattıklarını üzülerek görüyorum…
Ben, “Erzurum tarihinin gelmiş,geçmiş en başarısız belediye başkanı” derken, Ahmet Küçükler’i “Erzurum’un umudu” diye lanse edenlerin, bugün “sade vatandaş” olmasını fırsat bilip, nasıl eski defterleri açtıklarını, hakaretler yağdırdıklarına şahit oluyorum…
Daha dün, “Senin daha başka işin yok mu” diyip, Ahmet Küçükler hakkında yazı yazmamam gerektiğini söyleyenlerin, bugün nasıl hakkında sövgüyle bahsettiklerini görüyorum…
Evet haklı çıktım…
Ama haklı çıktığım için hem utanıyorum hem de gurur duyorum……
Nokta…
Bir yanıt yazın