Bak böyle iyi, canın kime sıkılırsa at iftira, gerçek olmasa da izi kalsın.
Efendim mevzu şu; Pusula Gazetesi haber merkezi Erzurum’da Palandöken Belediyesi ile sorun yaşayan bir akaryakıt istasyonunun istinat duvarına verilen cezayı haber yapmış.
Haberin özü, Karayolları Yunusemre kavşağında bulunan akaryakıt istasyonunun hemen yanındaki istinat duvarı tehlike oluşturuyormuş. Belediye gerekeni yapmış ve önce haklı olarak firmaya para cezası uygulamış. Hatta duvarın olduğu bölgeden insanlar geçmesin diye yolun başına belediye bir kamyonunu park edip ilkel bir yöntem olsa da kendi tedbirini almış.
Buraya kadar her şey normal, ancak aynı belediye birde tutmuş istasyonun araç girişine iş makinesini çekip çıkışı kapatmış. Neresinden bakarsanız bakın bu dünyanın her yerinde haberdir.
Ve olayın tüm detayları fotoğraflar ile habere konu edilmiştir. Haberi gören başkan hataları düzelmek yerine bir hata daha yapıp konuya ilişkin basın açıklaması yapmış. Haber zaten uydurma ve yalanmış da asıl rezalet açıklamanın ortalarında vuku bulmuş.
Metinde ‘Paralel yapıya yakınlığı ile bilenen bir gazetede şahsıma yönelik yalan, uydurma ve karalama kampanyası başlatıldı’ açıklamasına yer verilmiş.
Yaptığı iftiranın zemin bulamayacağını anlayan ve kendinden başka bir tane dürüst insan olmadığına inanan bu beyefendi, ikinci açıklamada paralel yaftasını silmiş ve düzeltmeye gitmiş.
Bugüne kadar sorumlu haberciliğe zerre kadar helal getirmemiş bir gazeteye sen değil feriştahın gelse tek bir laf edemez. Doğu’nun tamamında yayın yapan bu gazete, vatanın bütünlüğü ve milli değerlerine senden daha çok sahiptir.
Burada görev alan her bir arkadaşım meslek ilkelerinden hiçbir zaman taviz vermemiş, asla doğruları yazmaktan geri kalmamıştır.
Paralel diyerek bizi bir örgütün yandaşı gösterme çabasında bulunan bu zavallı şahısla devletin yüce mahkemelerinde hesaplaşacağız. Mensubu olduğu partinin en tepesindeki isim de, devletin savcısı da, polisi de bilir ki; Pusula Gazetesi değil paralel, hiçbir yapının yayın organı değildir. Bir tarafı vardır doğru, o da yalnızca halkın tarafıdır.
Daha paralel olayı çıkmadan dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan mitinglerde Fetullah Gülen’e ilk kez meydan okurken, o cesur başlıkları sadece PUSULA Gazetesi atmış, “Yüreğin Yetiyorsa Memleketine Gel” manşeti ile cemaatin hedefi olmuştur.
Aciz beyinlerin ürettiği gerçek dışı bu iftiralar yanınıza kâr kalmayacaktır. Oturduğunuz koltuktan güç alarak, soyu sopu belli olan yıllardır bu kentte ve ülkenin her karışında habercilik yapan insanlara iftira atamazsın.
Bizim medya olarak görevimiz yanlışa muhalefettir. Arkadaşlarım bir mağduriyeti haber yapmıştır. Eğer haber yalan ve iftira ise elinizde belge niteliğindeki haberle yargıya gidip, bizi dava edersiniz. Bunu yapmak yerine ülkenin en hassas meselesi ile dalga geçer gibi, bu haberi yapan gazeteyi örgüt yanlısı göstermek, sizin acziyetinizi ortaya koyar. Defalarca bu gazete üzerinden seçmenlerine seslenerek kamuoyunu bilgilendiren, ne acı ki adı başkan olan bu beyefendi, bir kez eleştirilince kibrine yenik düşerek ‘çamur atma’ yolunu tercih etmiştir.
Orhan Bulutlar’ın bu açıklamasını sayın savcılar lütfen ama lütfen suç duyurusu olarak kabul etsinler. Her iki tarafta yargıya gitsin, bakalım kim vatan haini, kim vatansever. Biz de belge verelim, iddia sahibi olan zatta… Akla kara belli olsun bakalım.
Bizim abdestimizden şüphemiz yok ki namazımızdan olsun…
Bir yanıt yazın