Erzurum tarihinin her alanda çok ama çok eskiye dayandığı her merhalede bilinir. Ancak kayakta bu kadar eski olduğunu her halde birkaç tarihçi dışında bilen insan sayısı çok azdır.

Erzurum kayakta da oldukça eski bir tarihe sahip, Türkiye’de ilk kayak tam 100 yıl önce Erzurum’da yapılmış.

1.Dünya Savaşı’nın başlarında Rusların işgale başladığı yıllarda Rus Askerleri zorlu ve engebeli yollarda kayak kullanırmış. O tarihlerde Türk Askeri’nin bırakın kayak takımı üzerlerinde kışı atlatacak kıyafeti bile bulunmuyor.

Bir yandan doğa şartlarına bir yandan da Ruslara karşı mücadele veren Türk Orduları, bir bölgede Rus askerlerinin ayağında enteresan ve bir o kadar da garip şeyler görür.Komutanının yanına  giden bir Türk askeri aynen şöyle der:

“Komutanım Rus askerlerinin ayaklarında garip şeyler var. O şeyler nedir bilmiyorum ama karlı yamaçlardan hızla iniyorlar ve o bölgelerde zayiat veriyoruz. Biz belimize kadar kara gömülürken onlar bir çırpıda bu kardan kurtuluyorlar”

Söylenenleri dikkatle dinleyen komutan, askerin gördüğünü tam olarak anlatması istemiş ve resmini çizip Sarıkamış Harekatı komutanlarından Hafız Hakkı Paşa’ya iletmiş. Rus askerlerinin bu garip şeyler yüzünden seri şekilde hareket ettiğini bildiren bir de rapor hazırlamış. Bu bilgiler o dönemin Harbiye Nazırı ve Başkumandan Vekili olan Enver Paşa’ya sunulmuş.

Paşa Avusturya ile irtibata geçmiş ve 18 Mart 1914 yılında Erzurum tren garına üç askeri kayak öğretmeni gelmiş. Yanlarında 200 kayak takımı getiren Avusturyalı askeri kayak öğretmenleri, Erzurumlular tarafından garda karşılanmış. Dönemin eşraflarından Cemal, Hasip Altıok kardeşler, Cevat Dursunoğlu, Arif Hikmet Koyunoğlu ve Atatürk’ün silah arkadaşı  İbrahim Refet Bele kayak kursuna dahil oluyorlar. Kurs şuan ki Palandöken Dağı’nın paralelinde yer alan Sultan Sekisi bölgesinde verilmeye başlanıyor.

Türk Askeri’nin bir kısmı bu kurslarda kayak öğreniyor ve ileriki dönemde asker arkadaşlarına kurs vermeye başlıyorlar.

Bu bilgiler Erzurum Atatürk Üniversitesi Beden Eğitim Meslek Yüksek Okulu öğretim üyelerinden Yavuz Tanyeri’nin 2009 yılında yayınladığı ‘Karlarla Dans’ isimli kitabında yer alıyor. Kitapta ayrıca o yıllara ait birkaç eski resimde paylaşılmış.

Bu bilgiler bize iki şeyi gösteriyor; Birincisi, Türkiye kayakla tam 100 yıl önce Erzurum’da tanıştı. İkincisi ise Türk Askeri’nin vatan müdafaasında düşmandan asla geri kalmadığı ve onları mağlup etmek için her yolu denediği gerçeğidir.

Bu tarihi bilgi ışığında kayakta 100. yılına giren Erzurum’un 18 Mart’ta tren istasyonunda başlayan bu serüveni, mutlaka bir tören haline getirilmeli. Bu tarihi hareket sadece kitap sayfalarında kalmamalı, Türk kayak camiasına bu bilgiler aktarılmalı.

Eğer bu bilgiler zamanında gün yüzüne çıkmış olsaydı bir süre önce Erzurum’da yapılan  WinterFest  kutlamalarında tren garında da tören yapılabilirdi. Hala geç kalmış sayılmayız.