ÇOK sevilen mesleklerden biriydi.Adına şarkılar söylenirdi…”Bak postacı geliyor…” diye.Yolları gözlenir.Müjdeli haber beklenirken, yoluna güller dökülürdü.Postacılar da mutluydu, yolunu gözleyenler de…Elektronik posta, cep mesaj çıktı…
Tüfek icat oldu, mertlik bozuldu gibi.
Postacı, unutuldu.
Bilmem hiç mektup yazan kaldı mı?
Eskiden Havuzbaşı’ndaki büyük Postanenin çevresi tebrik kartı satıcılar tarafından istila edilirdi.
Kaldırımlara seyyar naylon barakalar yapılırdı.
Manzaralar, sanatçılar, mizahi kartlar pazarlanırdı.
Onlar da tarih oldu.
Günümüzde Postacıların en çok dağıttıklarının başında mahkeme ve icra kağıtları geliyor.
Postacı “Eskiden sevinçli haber verirdik, şimdi postacıyı gören kaçıyor” diyor.
Postacı sayısı azalmış, çalışanların sorunları giderek büyüyor.
İki postacının işini tek postacı yapıyor.
Sabah dağıtım için çıkan postacı, yatsı namazından sonraya ancak işini bitiriyor.
Postacılar, mutsuz ya da değişik bir deyimle eskisi gibi ‘şen’ değil.
Kadir SABUNCUOĞLU
Bir yanıt yazın