Erzurumspor’un Efsane Kaptanı Kürşat Karakaş’la özel röportaj
Kaptan çok önemli açıklamalar yaptı!
’Rüzgarın oğlu’’ lakaplı Erzurumspor’un efsane oyuncusu Kürşat Karakaş futbol yaşantısına 13 yaşında başladı. Yaklaşık 20 yıl boyunca devam etti. Bu süreçte gönlünü verdiği Erzurumspor da yaklaşık 17 yıl forma giydi. Bir çok önemli mücadele görev yaptı. Bu süreçte önemli başarılar kazandı.34 yıl sonra Erzurumspor şampiyon olarak bir üst lige çıktı.Erzurumspor’un efsane kadrosunda kaptanlık yaptı.
Röportaj: Arif Ozan YILDIRIM
1)İlk olarak futbolculuk, ardından futbolculuğu bıraktıktan sonraki süreçte Kürşat Karakaş kimdir, tanıyalım.
10.Temmuz 1974 yılında Erzurum’da doğdum. Futbola 13 yaşında Erzurumspor alt yapısında başladım. 17 yıllık bir profesyonel futbol hayatından sonra serbest ticaret hayatına başladım. Yaklaşık 12 yıl ticaretle uğraşıyorum.
2)Futbola ilginiz nasıl başladı ? Sizi futbola iten sebep neydi? Ailenizin bu konuda tutumu nasıldı?
Futbola ilgim çocukluktan başladı. Çocuk yaşlarda büyük ağabeylerimizle oynadığım zaman onların arası katılırdım. Onlar bendeki yeteneği keşfedince bu olay başlamış oldu. Futbolculuk yaşantımda ailemde en başta ağabeyim(Cumhur Karakaş) teşvikleriyle başlamış oldum.
3) Futbola başladığın dönemde idolleriniz, belirli bir hedefiniz var mıydı?kürsat1
Tabiki .Hedefsiz insan olmaz, hedefsiz başarı da olmaz. İlk önce yaptığınız iş her ne olursa olsun önünüze hedef koymanız gerekir. Ben futbolda aşağı yukarı hedeflerimi yakaladığımı düşünüyorum. Bazen kendimce şöyle düşünüyorum. Hedefini yükseltirsen Allah sana o hedefi yaşatıyor. Ben hep Süper Ligde oynamayı hayal ettim. Elhamdürullah futbol yaşantımda ona da ulaştım.
4)İyi bir futbolcu sizce nasıl olmalı?
İyi bir futbolcu, öncelikle ahlaklı olmalı, kendini çok iyi yetiştirmeli. Zaten ahlaklı biri olunca belirli bir yetenekleri varsa sporcu olabiliyorsunuz kombine bir şey oluyorsunuz. Ondan önce pek bir şeyiniz yoksa çok kabiliyetliyseniz ahlakınız yoksa pek bir şey ifade etmiyor. Biraz önce dediğim gibi futbolcu ahlaklı olmalı.
5)Almanya, İngiltere, İspanya, Brezilya futbol için bir ekol olarak gösterilmektedir. Türkiye ne yazık ki böyle bir ekol değil. Sizce bunun sebebi nedir?
Bunun sebebi öncelikle altyapıdan başlıyor. Türkiye liglerinde bu çok büyük bir handikap. Altyapı eksikliğimiz var. Altyapıyı çok iyi tamamlamadığımız için profesyonel yaşantımızda bu gibi eksikleri görüyoruz. Tabiki bizim çok büyük aşamalardan geçmemiz lazım. Yani altyapıyı şuanda hazırlayacak bir eğitmene de sahip değiliz. Hocalarımız maalesef altyapıyı eğitecek düzeyde değiller. Sıkıntımız ondan kaynaklanıyor .Onun için Avrupa takımlarının seviyelerine gelemiyoruz. Onlarla o yüzden yarışamıyoruz. Altyapıyı çok iyi ayarlamamız lazım.
Altyapı demişken…
6)Türkiye’deki altyapı eğitimini yeterli buluyormusunuz?
Biraz öncede söylediğim gibi en büyük sıkıntı altyapı. Tabiki Türkiye’deki altyapı yı yeterli bulmuyorum. Çünkü şuanda Türkiye’deki profesyonel futbol takımlarının ve Türk Milli Takımının gidişatı ortada. Bir futbol adamı olarak her zaman şunu savundum. Türkiye’de çok kabiliyetli çocuklarımız, gençlerimiz var. Ama maalesef sporcu ahlakıyla yetişmediğimiz sporcu disiplinini almadığımız için bu ilerleyen süreçte bize eksi yönde tekamül ediyor. Onun için altyapı söylediğim gibi bir süreç istiyor. Sporcu çok küçük yaşta eğitilmeli. Spor ahlakını, oto kontrolünü bunun gibi bir çok eğitimi periyodik olarak sırasıyla almalı. Ondan sonra saha olayı başlıyor. Gençlerimizi ilk olarak sporcu ahlakıyla yetiştirmemiz gerekir ki profesyonel hayatlarına daha ilerilere gidebilmeli.
7)Sizin oynadığınız dönem ile günümüz futbolunu kıyaslama yaparsanız Türk futbolu geldiği son durum nedir?
Günümüz futbolunu büyük izlenimlerle yakından takip ediyorum. Bizim oynadığımız dönemden geriye gitmiş. Halbuki günümüz Türk futbolu bizim oynadığımız dönemlere göre yerinde bile saysaydı benim için geri gitmiş anlamındadır. Bunların hepsi geliyor altyapıya dayanıyor. Eğer biz altyapımızı iyi ayarlayamazsak, oradaki eğitimcilerimizi iyi yetiştiremezsek futbolumuz iyi seviyelerde olmayacaktır. Önemli olan altyapı. altyapıya önem verirsek bunların hepsi periyodik olarak ortadan kalkacaktır.
8)Futbola bakış açınız nasıl olmuştur?
Benim futbol mantalitem hep şu şekilde olmuştur. İnsan ne iş yaparsa yapsın işini profesyonel bir şekilde yapmalı. Çok iyi bir sporcu kumaşınız olmayabilir. Ama çalışarak bunu çok üst düzeylere getirebilirsiniz. Bunların hepsi çalışmakla oluyor.
9) Türkiye ve dünyada en beğendiğiniz futbolcu kimdir?
Türkiye’de en beğendiğim futbolcu profesyonel hayatına baktığımda Selçuk İnan’ı ve Umut Bulut’u gösterebilirim. Dünya futbolunda ise sizin benden beklediğiniz isim Messi ve Cristiano Ronaldo olacak ama ben onları söylemek istemiyorum .Orada biraz milliyetçi davranarak Arda Turan’ı söylemek istiyorum. Burada biraz milliyetçi davranalım..
10)Bugune kadar bir çok maça çıktınız. Unutamadığınız maç var mı ?
Unutamadığım çok maç var. Ama bir tanesini paylaşmak istiyorum. İçerde oynadığımız Erzurumspor-Eskişehirspor maçı. Puana çok ihtiyacımız olduğu bir maçtı. Çok karlı bir havaydı..20-0 bitecek bir maçtı.4-5 topumuz direkten döndü. Maalesef 0-0 bitti.. Çünkü puan anlamında çok ihtiyacımız olduğu bir dönemde böyle bir maç oynadık. Ardından ligi yakaladık. Bu hafızamdan hiç silinmeyek bir maç oldu.
11)Uzun yıllar Erzurumspor’da görev yaptınız. Sizin oynadığınız dönemde Erzurumspor performansıyla beğeni topluyordu. Bunun sebebi neydi?
Şöyle bir şey söyleyeyim. Futbol iyi bir başarı elde etmeniz için çok iyi bir kumaşınız olmanız gerekiyor.Bunların başında takım oyunu gerekiyor. Futbol bir takım oyunu yani ekip oyunu.Ekibinizi iyi ayarlarsanız, taşları yerine iyi oturtursanız o takımda bulunan insanlar kombine bir çalışma yaparsa başarı geliyor. O dönemde arkadaşlarımızın hepsi sporcu ahlakı olarak kendilerini çok iyi yetiştirmişlerdi. Bizim oynadığımız dökur2nemde takım oyununu çok iyi sergiledik. Belki aramızda şöhret isim yoktu. Bize kimse lige çıkma ihtimalini vermiyordu.7-8 maç ard arda kazandıktan sonra ihtimal vermeye başladılar. Takım oyununu çok iyi oynadık ve bu yüzden başarılı olduk.
12)Oynadığınız dönemde bir çok teknik direktörle çalıştınız. Size en çok katkıda bulunan teknik direktör kimdir ?
Benim hayat mantalitemde her emek veren çok değerlidir. Yani bir insana kim emek veriyorsa iş ne olursa olsun sadece futbol olmasın onun değeri çok büyüktür. Uzun yıllar 20 ‘den fazla teknik direktör ile çalıştım. Yalnız Sadi Tekelioğlu’yla yaklaşık olarak 7-8 yıl mesaimiz oldu. Onun bizde çok büyük emeği oldu.
13)Sizin kaptanlığını yaptığınız dönemde Erzurumspor 34 yıl sonra şampiyon olarak Süper Lige çıktı. O zamanlar nasıl bir Erzurumspor vardı?
Başarı kombine oluyor. Yani herkes işin ucundan tuttuğu zaman oluyor. Arkadaşlığı çok iyi olan, fedakar yöneticileri olan, mükemmel bir taraftar(12.adam) vardı. Bunlar çok önemli faktörler. Taraftar, yönetici ve teknik direktör arkanda oluyor. Bunların hepsini bir araya getirdiğiniz zaman başarı oluyor. Bizde o dönem bu ayakları çok iyi oturttuğumuza inanıyorum. Zaten başarı da geldi.
14)Erzurumspor’un eski günlerini aratır olmasının sebebi nedir ?
Bu konu hakkında bizim çalışmalarımz var. Çünkü Futbolda ne yazık ki şuan siyaset var. Siyaseti kaldırması lazım. Erzurumspor’unda bir an önce bunu kaldırması lazım. En büyük handikap işleri bilir kişilerin yapmamasıdır. Yani sen sporcusun, sen futbolcusun ama seni yönetenler ticaretle uğraşıyorlar veya başka bir sektörde mücadele ediyorlar. Bu insanlar eğer seni yönetirse işte düştüğümüz hal ortada. Herkes işini yapacak. İşini bilmeyenlerin bilmediği işin başına geldiği zaman başarı da olmuyor. Yanında da birilerini bulamıyorsun. Bence Erzurumspor’un bu günlerine düşmesi yönetim bazında oluyor.
15)İyi bir futbo kulübü sizce nasıl olmalı?
Çok iyi yönetilmeli. İşi iyi bilenlerin o camiada olması lazım. O işi çok iyi bilmeli. Hem alaylı olarak oradan gelmeli hem de akademik olarak işi tamamlamaları gerekmektedir. Eğer o işin başına hem alaylı hem akademik bilgi birikimi olan birileri işin başına gelirse iş ne olursa olsun sadece futbol değil başarı bu şekilde geliyor. Sadece birini yaparsanız başarılı olma durumuda azalıyor. Ama ikisini birden elde edip, işinize de önem veriyorsanız siz başarılı olursunuz. Bu şekilde hata yapma oranınız %20,işi bilmeden yapıyorsanız hata yapma oranınız%80 dir. Şu anda Türkiye futbolundaki sıkıntı da bu.İşini bilmeyen insanların işin içinde olması.
16)Bazı basın yayın organlarında Büyükşehir Belediye Erzurumspor’a başkanlık için adınız geçiyor. Bununla ilgili neler söylemek istersiniz?
Aslında bizim Büyükşehir Belediyesi Erzurumspor projemiz şu şekildedir. Şuan Erzurum, Erzurumspor ve BB Erzurumspor olarak ikiye bölünmüş durumda. Halbuki bir tane Erzurum var. Bizim projemiz birleştirici bir projeler. Tabiki bu bir süreç .Biz süreci yavaş yavaş başlatmayı hedefliyoruz. Çok ciddi projelerimiz var.2019 yılını kapsayan projelerimiz var. Kısa vade, orta vade ve uzun vadede Erzurumspor için ciddi projelerimiz var. Bu projeleri hayata geçirmek için EFSANE KADRO ile çalışacağız. Bu işin kompentanı olan yaklaşık 10-12 arkadaşımız var. Bizim ekibimizde şöyle bir durum var. 20 yılını bu işe vermiş, futbolun içinden gelmiş, hem alaylı hem de akademisyen olan arkadaşlarımızla kader birliği yapacağız. Hep beraber ipi göğüslemeye çalışacağız. Hayırlısıysa olur inşallah. Bizde Erzurum’a ve Erzurumspor’a bir şeyler katmaktan onur duyacağız.
17)Son olarak eklemek istedikleriniz var mı ?
Bizim sporcu bir kimliğimiz var. Herkes yaptığı işte başarılı olmak ister. Bizde hasbel kader belirli bir başarılar elde ettik. Bundan sonra umudumuz var, hedefimiz var. Hedefe doğru yürümeye çalışacağız…
Bir yanıt yazın