Göreve başladıklarının ilk ayını sorunların tespitine ayırdıklarını belirten Erol Yarar, “ ilk aşamada sorunlar tespit edildi. Kulüp başkanları ve sporcular ile bir araya geldik ve kayak çalıştayı yaptık. Ardında akademisyenler kayak yapılan tüm illerde, birebir 348 sporcu, 559 aile olmak üzere toplam 887 kişi ile görüşerek anket yaptılar. Sporcu ve ailelerin kayak sporu ile ilgili beklentileri tespit edildi. FIS Başkanı Gian Franco Kasper ve Genel Sekreter Sarah Lewis ile müzakereler gerçekleştirildi ve BIG AIR Snowboard Dünya Kupası ve Snowboard PS Avrupa Kupalarının Türkiye’de gerçekleştirilmesi kararı alındı.

Bu yüksek bütçeli organizasyonlar hükümet, yerel yönetim ve sponsorlar ile yapılan 6 aylık yoğun çalışmalar neticesinde gerçekleştirildi. Eurosport da Türkiye’den naklen yayınlanan, BIG AIR İstanbul Snowboard Dünya Kupası, Avrupa, Asya ve ABD da, 200 milyon kişi tarafından izlendi. FIS tarihinde en yüksek rampa 45 metre yüksekliğinde tamamen yerli imalat olarak kuruldu. Türkiye Uluslararası standartlarda Dünya ve Avrupa Kupası yapabilen itibarlı bir ülke konumu kazandı. Kayak Federasyonu olarak Dünyanın en büyük kayak imalatı yapan firmalarını gezdik ve Ceo’ları ile görüşerek anlaşma yaptık.

Dünyanın en iyileri ile çalışma saplantımız var. Dünyanın ne yaptığını bilmiyorsanız kayağı ilerletemezsiniz. Bu nedenle kendini dünya çapında ispat etmiş yabancı hocalar ile anlaştık. Türkiye’de ilk kez tamamen yerli kayak malzemesi üretimi yaptık. Şu an milli takımımız bu malzemeleri kullanıyorlar. Dünyanın dört önemli kış sporları araştırma merkezleri Innsbruck – Avusturya, Ostersund Mid Üniversitesi – İsveç, Vuokatti – Finlandiya ve Center of Excellence – ABD gezildi ve kayak sporu geliştirme modeli alt yapı çalışmaları tamamlandı.Yurt içinde ve yurt dışında kamplar düzenleyerek sporcularımızın altyapı eksikliklerini gidermeye çalıştık” dedi.

Kamplara ağırlık verdik
10 aylık süre içinde yurtdışında 54 kamp yaptıklarını hatırlatan Yarar, “ Eski yönetim sekiz yılda 29 yurtdışı kampı yapmış. Böylemi sporcu yetiştireceğiz ve başarı elde edeceğiz? Doğu’da sporu bitirmişler. İşte grafikler ortada, göreve geldiklerinde yaptıkları spor organisazyonları ve aldıkları madalyalar ortada. Türk kayak tarihine geçen ve ABD’de madalya kazanan sporcularımız var. Bizler bir kış sezonunda 27 yarışma organize etmişiz, geçen yönetim yalnızca 8 yarışma organizesi yapmış. Bizler daha şimdiden % 300’ün üzerinde faaliyet fazlamız var” diye konuştu.
Paraları israf etmişler
Eski yönetimin genel kurula gitmek için imza topladıklarını hatırlatan Yarar, “Bu performansla kimse size imza vermez. Siz önce sekiz yılın hesabını verin. Şu an bakanlık müfettişleri teftişte, 2013 yılına kadar olan hesapları inceliyorlar. Bunlardan bir kısmı hukuka intikal etti. Çamur at izi kalsın politikası yapmakla olmaz. Aslında bunlar kayağı gölgeleyen konular, bizim madalya konuşmamız lazım. Ancak iş iftira boyutuna gelince açıklama yapmamız elzem oluyor. Sekiz yıl boyunca devletten 125 milyon lira ödenek almışlar. Ben görevi devralırken 4,5 milyon lira borç bıraktılar. Bu paralar nerede harcanmış? Rakamlar başarılı bir federasyon yönetimi olmadıklarını gösteriyor” dedi.

Milyonlar heba edilmiş
Bakanlık müfettişlerinin incelemeleri sonucunda bazı kalemlerde yargıya gidildiğinin altını çizen Türkiye Kayak Federasyon Başkanı Erol Yarar, “ Bu nedenle fazla detaya girmeyeceğim. Ancak şu soruları da sormadan edemeyeceğim;
**Erzurum’da 3,5 yıl içinde yapılan spor organizasyonlarında sürekli bir kişiye para aktarılmış. Bu kayıtlar bizde mevcut. Her müsabakada bir şahsa 500 bin lira para ödenmiş. Bu şehirde neden başka kimseye değil de hep aynı kişiye bu kadar para ödenmiş?
**Bizim yönetimimiz bir günlük yarış organizasyonuna 12 bin liraya maliyet çıkarırken eski yönetim bu organizasyonu neden 30 bin liraya mal ediyor?
** Atlama Kuleleri’nin kontrolörlüğünü resmi olarak Kayak Federasyonu üstlenmiştir. Anlaşmada açık madde olmasına rağmen danışmanlık ücreti olarak neden daha sonra bir firmaya 450 bin avro ödeme yaptınız? Başkanın altında imzası var.
** Kayseri’de güvenlik ağları ihalesi vardı, ben iptal ettim. Şu an savcılık olaya el koydu. Gümrüğe mal gelmeden 650 bin lira para transferi yapılmış. Bu konular hukuka intikal etti.
Bunun gibi daha birçok kalemde izaha muhtaç işler yapıldığını belirten Yarar, “ Şimdi siz kendi yaptıklarınızın hesabını vermeden başkalarına çamur atacaksınız. Sıkışınca da işi hemşericilik boyutuna getireceksiniz. Benim dedem bu topraklarda yatıyor. Yönetimimde ve teknik kadromda Erzurumlular bulunuyor. Ancak bu hiçbir şey ifade etmez, liyakat önemlidir. Bana ve ekibime çamur atarsanız ipliğinizi pazara çıkarırım” dedi.
Kayaktan anlayan vekiller lazım
Palandöken ve Konaklı Kayak Merkezleri’nin özelleştirilmesi konularına da değinen Yarar, “Bu konuda yapılan çalışmaları engelleyen bir lobi var. Bizler özelleştirmeye karşı olduğumuzu defalarca açıkladık. Kayak merkezlerinin Büyükşehir Belediyesi’ne devrolmasının daha uygun olacağını izah ettik. Bu konuda önümüzde Kayseri gibi bir başarılı örnek var. Belediyeye devir konusunda Sayın Başbakan’ın talimatı var. Maliye Bakanının bizzat talimatı var. Sayın Efkan Ala’nın bizzat girişimleri var. Ancak şehrin milletvekilleri her nedense bu işe sıcak bakmıyorlar. İşlerin yürümemesi için bir lobi çalışması yapılıyor. Önümüzde bir seçim var. Ben bizzat bu seçimlerde Erzurum’a gelerek çalışacağım. Bizim kayaktan anlayan vekillere ihtiyacımız var. Sayın Başbakan buraya geldiğinde de kendisine konunun önemini anlatacağım” dedi.