“Kayseri tarihinde olduğu gibi bugün de özelliğini sürdürüyor. Sayın Başkan’ın çalışmaları bizim için de örnek oluyor ve yol gösteriyor. Etkileniyoruz.”
Bu sözleri, Kayseri’de düzenlenen AK Partili Büyükşehir Belediye Başkanları toplantısına katılan Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Küçükler, Kayseri’nin artık tüm Türkiye’nin takdirini kazanmış Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki için sarfetmiş.
Özhaseki’nin kendisine örnek olduğunu, yol gösterdiğini hatta etkilediğini söyleyen Başkan Küçükler’e baktığımızda, gerçeklikten çok uzakta olduğunu bizler rahatlıkla görebiliyoruz.
Rutin belediyecilik hizmetlerinde bile Özhaseki’den örnek almadığı açık seçik belli olan Küçükler’in bir de sportif faaliyetlerine bir bakalım isterseniz, ne kadar örnek almış, ne kadar etkilenmiş, hep beraber değerlendirelim…
İşe, milyonları peşinden sürükleyen futbolla başlayalım dilerseniz.
Özhaseki, 23 Haziran 1998’de Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğuna oturduğunda, Kayserispor bugünkü adıyla Süper Lig’den düşmüş, ciddi bir ekonomik krizle başbaşa olan bir kulüptü. Tıpkı Erzurumspor gibi…
Belediye Başkanı Özhaseki, göreve gelir gelmez, kentin iki takımı Kayserispor ve Kayseri Erciyesspor’a kucak açtı. Her ikisine de inanılmaz imkanlar sağladı.
Öncelikle her iki kulübün de onursal başkanı oldu ve bu görevin sorumluluğunu da yerine getirdi. Kayseri’nin iki takımı 1998’den sonra hep şampiyonluk mücadelesi verdi, Süper Lig’in peşinden koştu.
Sonucunda, 2004-2005 sezonunda Kayseri Erciyesspor Süper Lig’e çıktı. Bu noktada Onursal Başkan Özhaseki devreye girdi ve “Süper Lig’de Kayserispor olmalı” diyerek, kulübün isimlerini değiştirdi. Böylelikle Kayserispor Süper Lig’e çıktı. 2005-2006 sezonunda da Kayseri Erciyesspor yeniden şampiyon olunca, Süper Lig’de iki Kayseri temsilcisi oluverdi…
Yani, Özhaseki, “Bir şehire tek takım yeter” diyerek, ‘diğerini nasıl kapatırım’ düşüncesinde hiç olmadı. Hep, ‘ikisini de nasıl şampiyon yaparım’ hayalini kurdu ve bunu başardı…
Bugün Kayserispor’un geldiği durum ortada… Özhaseki ile başlayan yükseliş trendinin en üst noktasındalar. Süper Lig’de zirve mücadelesi yapıyor, şampiyonluk hayallerini kuruyorlar…
Özhaseki’nin belediye başkanı olarak kaldığı süre içerisinde bu hayalin gerçekleşeceğine yürekten inananlardan biriyim…
Kadir Has Stadyumu’na ne demeli peki…
Bir şaheser, Türkiye için övünç, gurur kaynağı… Bu eserin mimarı da Özhaseki’den başkası değil…
Bitmedi…
KAYSERİ BUGÜN
BİR SPOR KENTİ OLDU
Yaptığı sportif tesislerle, belediye başkanlığı yaptığı şehrini bir ‘spor kenti’ yapmayı başaran Özhaseki sayesinde Kayseri, bu yıl yapılacak olan Dünya Basketbol Şampiyonası’na da ev sahipliği yapacak…
Erciyes Dağı için hazırladığı turizm master planına da hiç girmeyelim çünkü iki satırla geçiştirebileceğimiz bir iş değil bu…
Kısacası, ayağa kalkıp, önümüzü kapatarak, avuçlarımızın içi patlayıncaya kadar alkışlayacağımız bir Belediye Başkanı Özhaseki…
Bir spor insanı olarak, sadece spora olan bu katkılarından ötürü kendisine büyük saygı duyduğum bir kişilik Özhaseki Başkan…
Hiç unutmuyorum, seçim döneminde, Başbakan Tayyip Erdoğan, “Kayseri adayımız Özhaseki” dedikten sonra, NTV’nin canlı yayınına çıkmıştı Özhaseki. “Yeni dönemde belediyecilik olarak yapacak birşeyimiz kalmadı. Her ne kadar bizim işimiz olmasa da kış turizmine odaklanacağız” diyerek sözlerine başladığında, ne kadar iyi bir belediye başkanı olduğunu, kendine olan özgüveniyle ortaya koyuyordu.
SPORU BİTİREN
BAŞKAN OLDU
Özhaseki’nin sadece sportif başarılarını anlattıktan sonra, gelelim bizim başkanımızın yaptıklarına. (Pardon yapmadıklarına)
Küçükler, göreve geldiği 28 Mart 2004’de Erzurumspor, TFF 2. Lig B Kategorisi’nde mücadele ediyordu.
Özhaseki, 5 yılda iki takımını birden Süper Lig’e taşırken, kendisini örnek aldığını söyleyen Küçükler ise şehrinin takımını 5 yılda kapatma noktasına getirdi.
“Gel, başkan ol” dediği ve hesaplarını ‘ibra etmezseniz ben yokum’ diyerek, delegeyi açıkça tehdit ettikten sonra ibra ettirdiği iki başkana olan borçlar yüzünden, kulübün kapısına kilit vurulmasını sağladı…
Türkiye liglerinde fırtına gibi esen, içlerinde Dünya şampiyonunu bile barındıran Güreş takımının da kapısına kilit vurduğu gibi, Erzurumspor’u da kapattırdı…
“Amatörden takım destekleyeceğim” diyerek, kamuoyunu yanılttı ve transfer dönemi bitmesine rağmen tek bir amatör takımı bile desteklemedi…
Kente tek bir spor tesisi yapmadığı gibi, sporun Erzurum’da bitişini de izlemekle yetindi.
Kısacası, Erzurum’da spora en büyük darbeyi vurdu.
Cumartesi gecesi evimde Kayserispor-Beşiktaş maçını izlerken, LİG TV kameraları bir anda Özhaseki ve yanındakileri gösterdi. İçlerinde Sayın Küçükler de vardı.
3-5 saniyelik kısa sürede bile, Küçükler’in gözlerinden, maçı değil, Kadir Has Stadyumu’nu hayranlıkla izlediği rahatlıkla anlaşılıyordu…
O anda, Küçükler’in “Başarı, 42 yıllık bir tarihi yok etmek değil, başarı, Erzurum’un adını düştüğü yerden kaldırmaktır” diye iç geçirdiğini hayal ettim…
Ama bizimki sadece hayal…
Çünkü, herşeyin en iyisini ve doğrusunu bilen (!) Küçükler’in ‘nerede hata yaptım’ diye kendini sorgulamadığını iyi bilenlerdenim…
Belki, Sayın Küçükler’in Kayseri gezisi ve Özhaseki ile olan teması, Kadir Has Stadyumu’nun büyüleyici atmosferi, Erzurum için bir dönüm noktası olmuştur.
Belki, ‘sporu bitiren başkan’ olarak gittiği Kayseri’den, ‘sporu yeniden dirilten başkan’ olarak döner.
Belki, ‘herşeyi ben bilirim’ diyen Küçükler Kayseri’de kalır da, gerçek mana da ‘ortak akıl’ zihniyetine kavuşan Küçükler Erzurum’a döner…
Belki, gerçekten sözde değil özde Özhaseki’yi örnek alan bir Küçükler karşımızda buluruz…
İşte o zaman kazanan Erzurum olur…

Orkun ÇİZMELİ