Erzurum ekonomisinde yaşanan bazı gerçekler verilere de yansıyor. Yatırım ve üretimin yeterli düzeyde olmadığı Erzurum’da yeni üretim sahası tarımsal üretim. Defterdarlığa yapılan başvurular bu durumu doğruluyor.

Her fırsatta tarımsal üretimin yatırımlarda önemli bir yere sahip olduğunu ifade ediyoruz.

Tarıma dayalı sanayinin gelişmesi kent ekonomisi açısından son derece önemli.

Erzurum Defterdarı Osman Şimşek, süt inekçiliği yapılması koşuluyla toplam yüzölçümü 1 milyon 856 bin 850 metrekareye tekabül eden 100 adet taşınmaz için bir firmaya yatırım ön izni verdiklerini açıkladı.

 30 bin 600 metrekaresi daha önce 5084 Sayılı Teşvik Kanunu kapsamında tahsis edilen arazilerle ilgili olarak bilgiler veren Defterdar Şimşek, söz konusu taşınmazlar üzerinde 445 büyükbaş hayvan kapasitesinden az olmamak kaydıyla süt inekçiliği tesisi kurulmasının düşünüldüğünü bildirdi.

Taşınmazlara talip olan firmaya 1 yıl süreli ön izin verdiklerini belirten Şimşek, “Bu süre zarfında talipli firmanın yatırımla ilgili olarak gerekli altyapı çalışmalarını tamamlaması isteniyor.

Yatırımla ilgili proje ve imar durumu şeklinde de ifade edilebilecek bu çalışmalar tamamlandıktan sonra teklif değerlendirmeye alınıp, ondan sonra gereken yapılacak.” diye konuştu.

İrtifak hakkına esas olmak üzere verilen ön izin süresinin bitiminde, gerekli tüm şartları yerine getiren yatırımcı firmayla karşılıklı kira sözleşmesi imzalanacağını vurgulayan Defterdar Şimşek, “Bahse konu taşınmazlar üzerinde 30 yıl süreli irtifak hakkına esas olmak üzere yıllık kullanım bedeli 45 bin TL’den kira sözleşmesi yapılacak.

Yatırımcı firmanın burada gerçekleştireceği entegre tesisin, 445 büyükbaş hayvan kapasitesine sahip olması gerekecek. Ön izin verilmesini gerektiren teklif çerçevesinde bu tesiste en az 30 kişinin istihdam edileceği beyan edildi.” şeklinde konuştu.

 Ön izin süresinin bitimi için 1 yıl beklenilebileceği gibi, sürenin bitiminden önce de gerekli tüm şartların yerine getirilebileceğini kaydeden Şimşek, süre sonunda gelinen noktanın değerlendirilmesiyle birlikte yatırıma dair somut bir sonuç elde edileceğinden talipli firmayla bu kez yasal prosedürler noktasında bir araya gelinecek.

 Umuyoruz, Erzurum’a bu yatırımın kazandırılması sürecini sorunsuz biçimde tamamlarız. Bu yatırım hem istihdam sağlayacak olması, hem de hayvancılık sektörüne ivme kazandıracak olması açısından büyük önem taşıyor.” ifadelerini kullandı.

2009 yılında uygulanan önlem paketleri ekonomiye yeni bir soluk aldırırken, kırılgan yapıda olan doğu ekonomisi için çözüm reçetesi üretilmiyor.

Sanayici artık tarım sektörünü üretim sektörü olarak görüyor.

Küresel ekonomi sıkıntılı bir dönemden geçiyor.

Özellikle doğu ekonomisi bu konuda dezavantajlı bir konumda.

Yatırımcı artık, hiçbir beklenti içerisinde değil, kent merkezine uzak olan sanayici doğuda sanayi olmaz ön yargısına uygun hareket ederek, hiçbir tepki gösteremiyor.

Ancak sorunlarını sorduğunuzda sıralamayı tercih ediyor.

Doğuda sanayi olmaz önyargısı bir çok riske girerek bölgede yatırım yapan yatırımcıya büyük darbeler vurdu.

Birçok işletme kaliteli ürün üretmesine karşın, doğuda sanayi olmaz ön yargısı bölge yatırımcısının en büyük engeli.

Böyle bir tabloda disiplinli bir ekonomi politikasına ihtiyaç duyuluyor.

Yatırımcı ve ticaret dünyası krizin etkisinden oldukça endişeli.

Çünkü krizler kırılganlığın fazla olduğu ekonomilerde daha da hissedilir duruma geliyor.

Önlem paketlerinde doğu ile batı arasındaki gelişmişlik farkını azaltmaya yönelik tarımsal üretimi destekleyecek uygulamalara ağırlık verilmelidir.

Gamze İSPİRLİ