GURURLANDIRAN BİR DADAŞ
‘Gururlandıran” bir Erzurumludan bahsetmek istiyorum…
Büyük bir düşünürden..
Düşünce dünyamıza birçok eser kazandırmış bir Erzurumlu o.
Cumhuriyet’ten sonra Avrupa’ya felsefe tahsiline gönderilen ilk isimlerden…
Hayatını ahlak dersi vermekle geçirmiş…
Kendisi “ideal” ve “mesuliyet” adamı, yirminci asrın önemli fikir ve hareket felsefecisi olarak bilinir.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ü etkileyen kişi.
Evet, bu büyük isim Nurettin Topçu.
Topçuoğlu ailesinden.
Nurettin Topçu, üniversite yıllarında pek bilinmeyen büyük bir olaya imza atar…
Bu göğüs kabartan cinstendir.
Bu olayı sizlerle paylaşmak istedim.
Nurettin Topçu, Fransa Sorbon üniversitesine kaydolur.
Ve çok büyük bir başarı elde eder.
Kuraldır, üniversitede…
Başarılı olanların her isteği yerine getirilir.
Sorarlar Topçu’ya ;” Dile bizden, ne dilersen.”
Vatan, millet ve bayrak sevdasını hep ön planda tutan Topçu, çevresini şaşkına çeviren yanıtını verir;
“AY-YILDIZLI BAYRAĞIM üniversite burcunda 24 saat dalgalansın…”
Ve dalgalanır bayrağımız.
Gururla izlenir semalardaki ay-yıldızlı bayrağımız…
Türkiye İşçi Partisi’nin başında Behice Boran vardır. Olayı duyar ve Topçu’yu ziyaret ederek, kutlar.
Böylesine samimi ve dürüstçe bir istek kimi mutlu etmez ki…
Neden Topçu’nun bu yönün gündemde tutulmaz?
İdeal bir toplum oluşturma yolunda önemli adım atamadık maalesef.
Dünyalık hırsından kurtulamadık.
Söylemlerimize bile bunu soktuk ve çocuklarımızı
“Benim oğlum büyüyecek, adam olacak çok para kazanacak” şeklinde severek para hırsıyla doldurduk.
Bu yüzden Topçu, genç nesillere anlatılacak önemli bir isim.
Bir Japon çocuğunun doğduğunda eline nasıl ki, Japon bayrağı tutuşturuluyorsa, çocuklarımızın beyni de yaşanmış bu samimi ve dürüst hikâyelerle doldurulmalı.
Çocuklarımız, tarihte yaşanmışlar ile yetiştirilmeli.
Bu yıl Topçu’nun ölümünün 35 yılı.
Hani diyorum ki, şöyle güzel bir anma programı yapılsa
ve Sorbon Üniversitesinde göndere çekilen bayrak olayı detayıyla anlatılsa gençlerimize…
10 Temmuz’u unutmayalım…
Topçu’nun aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyorum.
TEŞEKKÜRLER…
‘Merhaba ‘ başlıklı yazıda yıllarca çalıştığım onlarca gazeteci arkadaşımı zikredemedim.
Unutulmuşluklarından asla değil,
Sevgili Öztürk Akkök, İsmail Uslu, Sabahattin Yılmaz, Orhan Bozkurt, Yunus Erdoğan;
Belediye’den Şeref Doğan, Mustafa Keleş ve Yasin Güraksın bunlar arasında…
Hepsine sevgilerimi sunuyorum.
Sıcak yüreklerini bize açan MHP İl Başkanı Zekai Kaya’ya, Ak Parti Meclis Üyesi Eyüp Tavlaşoğlu , İl Genel Meclis Üyesi Reyhan Dağyıkan’a, Büyük Şef Kadir Sabuncuoğlu’na, Muhammet İspirli’ye, sevgili Nilüfer ve Barbaros Sabuncuoğlu’na, Turgay İpek ve Tevfik Akan’a, Necati Lazoğlu’na, Sinan Özçaylak’a, Nihat Kılıçoğulları’na, Sinan Ay’a, Zafer Kumru’ya, Yağız Kalem ve Delikanlı’ya, tüm gazeteci arkadaşlarıma, nicki ile de beni etkileyen ‘Göggem Dadaş’a, okurlara, tüm dadaşlara şükran ve saygılarımı sunuyorum…
BENCE DE OLMADI !
Sevgili Nevzat Özeken yoruma ‘’Ters Manşet’’ başlığı ile yazmış.
Diyor ki;
‘’arkadaşım olmadı yakın takıpcinizim malum ama ayrım yaptınız başlık cok ters gercek olmak ıcın guncelde mı olmalı ınsan ama tecrubesı tartışılmaz hoş geldı Nevzat özeken ‘’
Haklıdır, Özeken.
Hemen aklıma gelen gazeteciler;
Ayhan Kara, İbrahim Aydemir, Cem Bakırcı, Macit Gürbüz, onurlu kalemlerden.
İlgili arkadaşlarımı başlık konusunda daha hassas davranmaya çağırıyor, Özeken’e uyarısından dolayı teşekkür ediyorum.
Bir yanıt yazın