Ramazandı, ‘Vakit Ramazan vaktidir’ dediniz, sineye çekip olur dedik.

Sonra seçim girdi araya, ‘Vakit Erzurum vakti’ dediniz, ona da tamam dedik.

Seçim de bittiğine göre, artık bi zahmet.

İç idi, dış idi, neyiniz var neyiniz yok, transfere başlayın.

Daha başka vakit kalmadı.

Zira şimdi vakit BB Erzurumspor vaktidir!

Hepsi olmuş da bir o olmamış!

‘’Bi çay getir kıtlama’’ diye de bildiğimiz Bugün Hava Erzurum parçası, rahmetli hemşehrimiz İbrahim Erkal’in son eserlerinden birisiydi. Kulağa hoş gelen, duyduğumda sonuna kadar dinlediğim parçalardan biridir.  Bu parçayı herhalde İbrahim Erkal’den daha güzel de söyleyen olmaz diye düşünmüştüm, ama yanılmışım. En az o parçanın hakkını onun kadar iyi veren birini gördüm. Dilek Şimşek! Erkal’in sağlığında son zamanlarda yanından ayırmadığı, sesi kadar fiziği de güzel bir Erzurumlu bayan! Sevgili Nurullah Akçayır’ın Yare Söyle Proğramından tanıyorum onu. Erkal’in Bugün Hava Erzurum’unu seslendirmiş, hem de nefis bir klip ile! Yazları Mersin Silifke’de ikamet eden sevgili arkadaşım Abidin Evliyaoğlu facebook’dan  paylaştı bu klibi, ilk oradan gördüm. Çekimleri ve açıları ile son yıllarda seyrettiğim en güzel klip! Erzurum görüntüleri eşliğinde nefis bir klip çalışması olmuş ki, emeği geçenleri tebrik ediyorum. İlgiliyseniz, gogool’a girin, seyredin. Siz de seyredince bana da hak vereceksiniz. Ne yalan söyleyeyim, son zamanlarda ilk defa böyle güzel bir klip izliyorum. Parçaya ayrı bir renk katmış. O Saat kulesi ve çobandede köprüsündeki drone kamera ile yapılan çekimler, aklımı başımdan aldı adeta. Danscı kızlar ve bar ekibi, ayrı bir renk katmış, bir defa kareografiler on numara olmuş. O kadar güzel kip içerisinde olmamış dediğim bir tek erkek bar ekibi oyuncuları oldu. Bir o sırıtmış. Bir defa hem eksikler hem de o dadaşın ve barın o havasını veremiyorlar.. Böylesine profesyonel çalışan ekip, onu nasıl atlamış, üzüldüm doğrusu. Bir o konuda özen gösterilmemiş ve o güzelim klibin en soğuk tarafı olmuş, yanarım da ona yanarım. Dün Erzurumlu sanatçılar Raci Alcan, Vahit Alkır ve Fethi Siverekli ağabey ile de izledik o klibi, yalnız olmadığımı anladım! Onlar da benimle aynı düşünüyorlar. Kaldı ki onlar da sayemde ilk defa gördükleri ve haberdar oldukları klibe bayıldılar…

—

Herkes doları sordu, ben patatesi!

Haftanın spor olaylarını değerlendirmek üzere dün sabah TRT Erzurum Radyosu’ndaydım. Azer Yılmaz Aydın’ın yapımcılığını yaptığı dünkü proğramın ekonomi köşesinin daimi konuklarından biri bir ekonomistti.

Atatürk Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü öğretim üyelerinden Prof.Dr. Ömer Selçuk Emsen, bizim proğramın ardından yayına girdi, seçim sonrası ekonomideki olası gelişmeleri açıkladı. Radyo Müdür Vekili İsmail Bingöl, Yayın Şefi Eysan Karaca ve yapımcı Azer Yılmaz Aydın ile çay içip seçim sohbeti yaparken, Prof.Dr.Emsen de yayını bitirip yanımıza geldi. Tabi Emsen hoca’nın olduğu yerde elbette ki ekonomi konuşulacaktı. Herkes ona seçim sonrası ekonomi ile ilgili merak ettiklerini sordu. Biri dolar düşecek mi, öbürü faizler inecek mi diye sorular sordu. Doğrusu faizle, dolarla çok işi olmayan biri olarak ben de ona kartolun durumunu sordum. ‘’Hocam, neredeyse 5 liraya yükselen patates ve soğan fiyatları düşecek mi?’’ diye sordum, başta hoca olmak zere orada bulunan herkes güldü tabiiki. Beklemediği bu soru karşısında önce şaşıran Emsenhoca, sonra manidar bir cevap verdi ki şaştım kaldım. Bana günaydın! ‘’Düşer, illa ki düşer. Şimdi stokçular çıkartır malları ortaya!’’ derken bu sayede halen daha stokçuluğun var olduğunu da öğrenmiş oldum!

—

 Anladık hocam, kızma. Olimpiyat işi sende!

Bilindiği gibi 2026 Kış Olimpiyatlarına talip olan şehirlerden birisi de Erzurum. İtalya, Japonya ve Kanada gibi dev ülkelerin şehirleri ile yarışılan Erzurum’un, olimpiyat konusunda bugüne kadar hep Milletvekili Mustafa Ilıcalı’nın ilgili olduğunu belirtmiş ve artık vekil olmadığına göre artık bu işi doğal olarak unutacağını söylemiştim. Sion’un adaylıktan çekildiğini belirttiğim geçen hafta ki köşemde Ilıcalı ile ilgili bu gözlemimi de anlatmış, o konudaki düşüncelerimi dile getirmiştim. Bir defa çalışkanlığının yanısıra engin hoşgörüsünden dolayı sevdiğim ve sahadayken hep iyi ilişkiler içerisinde olduğum Ilıcalı aradı hafta içinde. Daha vekil olmamasına rağmen bu işin takipçisi olmaya devam edeceğini belirten Ilıcalı’nın, biraz da niye öyle düşünmüşüm diye sitem ettiğini gördüm, bayağı bir şaşırdım! Açıkçası daha vekil bile olmayan bir siyasinin bu konuda bu kadar ‘talipkar’ ve ‘sitemkar’ olmasını anlayamadım. Öyle sanıyorum ki vekil olamadı ama Ilıcalı çok önemli bir görev bekliyor ve beklediği o görevine istinaden olimpiyat konusunda bu kadar iddialı. Yoksa ikinci defa vekilliğine ara verilen Mustafa hoca niye bir yazıdan dolayı o kadar alınsın!

—

Hakkından hayırlısı buydu Metin!

 Transfer yapmasını dört gözle beklediğimiz BB Erzurumspor’un giden bir oyuncusu beni nasıl mutlu etti, bilemezsiniz. Metin Yüksel’in Altay’a transferinin öğrendiğimde bu oyuncunun adına sevindiğimi söylemeliyim.  Hoş Metin’i beğenmediğimden, istemediğimden değil. Kumaşı iyi bir oyuncuydu o. Hatta BB Erzurumspor’un süper lige çıkarken son haftalardaki performansını alkışladığım ve de takımda kalması gerektiğine inandığım bir futbolcuydu. Bu oyuncunun Altay’a gitmesine sevinmemin sebebi, taraftarın ona takıntılı olmuş olması! Kabul edelim ki bugün çoğu taraftar Metin’i beğenmiyordu ve ağzıyla kuş da tutsa da onu bir türlü onun takımda oynamasını kabul edemiyordu. Yarın Metin burada kalmış olsaydı bir iki kötü skor ortaya çıksa ilk eleştirilecek oyuncu o olacaktı. Bunu adım gibi biliyorum. Hedefteki adam olacaktı hep o Metin. O yüzden de ben  gitmesini en azından kendisi için en hayırlı olmuş diye düşünüyor ve yetiştiği  Altay’da başarılı olmasını diliyorum..

—

 Çiki çiki çak çak

Civciv çıkacak, kuş çıkacak!

Başlığa koyduğum çocukları büyüklerin küçüklere söylediği kandırmaca sözlerden birisidir. Hem de turizm döneminde çifte minarelerin önünün kapatıldığını görünce nedense bu deyim aklıma geldi. Belli ki Vakıflar, çifteminareli medreselerin önüne yeni bir şey yapıyor ve yapılıncaya kadar da bunu bizden saklıyor. Doğrusu şu kısa zamanda o kadar önü ile oynandı ki orada nasıl bir şey çıkacak merak etmedim değil! En son, milletvekili seçilen Selami Altınok Özel İdare Genel Sekreteri olduğu zaman çifteminareli medresenin önüne milyarlar harcanarak bir peyzaj çalışması yapılmış ama kısa süre sonra ondan da vazgeçilmişti. O zaman o dönemim Daire Başkanlarından sevgili Osman Ardahanlıoğlu’nun gece bile orada mesai yaptığını hatırlıyorum. Sanırım bu defa ahdedilmiş ki güzel bir şey illa ki yapacaklar, ‘sürpriz’ olsun diye o yüzden biz görmeyelim istiyorlar!

—

 TUTTUĞUM BABA SÖZLER: İki kişi savaşırsa kazanan üçüncü kişi olur (Slovak atasözü)