Şimdi sakın demeyin “Bu düşünce de nereden çıktı”
Yerel medyayı takip edenler beklide aynı kanaatte birleşiyorlardır. Yerel medya her gün şehrin sorunlarını, yaşanan aksaklıkları, olmaması gereken işleri yazıp çiziyor. Ya kurumlar aldırmıyor,
Ya büyük bir vurdumduymazlık var,
Veya siyaset alabildiğine acımasızca kamu kurum ve kuruluşlarına hakim olmuş.
Kimsenin “Çıtı” çıkmıyor.

x

Şimdi sakın demeyin “Bu düşünce de nereden çıktı”
Yerel medyayı takip edenler beklide aynı kanaatte birleşiyorlardır.
Yerel medya her gün şehrin sorunlarını,
Yaşanan aksaklıkları,
Olmaması gereken işleri yazıp çiziyor.
Ne yazık ki işin sahibi kurumlardan hiç ses çıkmıyor.
Bu yazılan çizilenlere kimse tepki göstermiyor,
Hiç kimse “Arkadaş kurum olarak biz şu sorunu incelettik. Veya ilgililer hakkında soruşturma yapıyoruz..Veya şöyle bir ceza verdik” diyen bir…
Allah’ın kulu yok.
Orta da öyle bir görüntü var ki,
Sanki herkes kendi başına buyruk olmuş,
Şehrin yöneticileri yok,
Şehrin Belediyeleri yok,
Şehrin Valisi,
Kamu kurum ve kuruluşları yok…
Görüntü bu işte…

x

Bakın yerel basın Cumhuriyet Caddesi’nin nasıl işgal edildiğini yazıyor.
Ve iktidar partisinin il başkanına ait yerler olduğunu ifade ediyor.
Bu haber bir defa değil,
Birkaç defa yazılıp çiziliyor,
Kimse bir açıklama yapma zahmetine katlanmıyor.
Bu ilçenin belediyesi yok mu?
Var.
Peki kaldırım işgalini kim önleyecek?
Tabi ki Belediye!..
Görüntü var ama ses yok.
Yakutiye Belediyesi var ama işgal varsa veya yoksa bir ses yok.

x

Bu tür davranışlar şehir olmamızı,
Gelişmemizi,
Şehir insanının güvenini,
Yaşama sevincini yok ediyor.
Bakın işgal edilen yer Cumhuriyet Caddesi,
İşgal eden, iddiaya göre Ak Parti İl Başkanının sahibi olduğu işyerleri.
Varsa böyle bir işgal hemen tedbir alıp bir düzenleme getirmek gerek.
Yoksa böyle bir şey,
Çıkıp insanların karşısına “Böyle bir şey yok. Her şey kanuni, her şey kontrolümüzün altında” demek lazım.
İnsanları ikna etmek gerekir.
Aksi halde Parti zarar görür,
Belediye zarar görür…

x

Tabi bu sadece bir örnek,
Geçenlerde parmağı kopan ve hastane hastane dolaştırılıp parmağı dikilemeyen bir hastanın dramını gazeteler taşımıştı sayfalarına, köşelerine.
Yine kimseden ses çıkmadı.
İlgili kurumlardan bir açıklama gelmedi.
Örnekleri çoğaltmak mümkün.
Önemli olan örnekleri çoğaltmak değil tabi ki,
Bu şehrin üzerine bir karabulut misali çöken “Vurdumduymazlığın” dağılmasıdır.

Yoksa Erzurum irice bir köy olma yolunda emin adımlarla yürüyecektir!…