Son yıllarda Türk Futbolunda önceki yıllara nazaran nitelik ve nicelik yönden gerileme hızla ardışık hale geldiğini gözlemliyoruz.

Türk Futbol Tarihinin başlangıç tarihi o kadar da yeni olmamasına rağmen Dünya Futbolu sıralamasında gerilerde olmasının nedenlerini Türk Futboluna yön veren otoriterler ve başta Futbol Federasyonunun yetkileri başlarını öne eğerek bir düşünmeleri gerekir.

Türk Futbolu Dünya Futbolunun neresinde olduğunun gerçeğini vicdanlarında hissederek adım atmadıkları taktirde Futbolumuz dahada gerileyerek Millilikten uzak dışa bağımlı hale gelmesinin kaçınılmaz sonucunun başlangıcını hızlandırarak, bu Vatana ve Bu Aziz Millete haksızlıklarının vebalini Tarih sayfalarında gelecek nesiller ibretle hatırlayacak ve affetmeyecektir.

Futbol Federasyonun beceriksizliği Türk Futbolunda gerilemeyi ve Futbol Kulüplerinde ise hezeyan yaratmaktadır.

Amatör ruhla ve bin bir türlü imkansızlıklarla mücadele ederek Türkiye liglerinde yerini alan Anadolu Takımları Federasyonun ve Hakemlerin tavrından illallah eder haldedir.

Hakemlerin yanlı tutumları hem taraftarı çilden çıkarmakta hemde futbol kulüplerinin gösterdikleri performanslarına adeta bilinçli çelme atar durumdadır.

Birkaç egosu yüksek hakemlerin maç esnasında gerek futbolculara gerekse maç hatalarında sahada verdikleri kararlar yanlış ve yanlı olduğu zaman Taraftar nezdinde galeyan yaratmakta ve bu yanlış kararlarından dönmemeleri ise Taraftar anarşisini körükler niteliğindedir.

Erzurum ve Rize Spor maçı hakem kararlarının kurbanı olmuştur.

Federasyon ise Taraftarların davranışlarına sebep olan kararların eleştirisini yapacağı halde durmadan

Kulüplere ceza, Taraftaraceza verme yollarını çıkış yolu olarak görmektedir.

Futbol Federasyonu, Türk Futbolunu geliştirmenin yolunu cezai yaptırımlarla değil,Adaletli kararlar almasıyla Türk Futbolunun Avrupa Futbolu Standardını yakalayacağını bilmelidir. Kulüplere ve Taraftarlara verilecek olan cezalardan önce Hakemlerin yanlış ve taraflı kararlarını yargılamalı ve hatalı kararlar veren hakemleri cezalandırmalıdır.

Neşat YALÇIN

nesatyalcin@gmail.com